HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İstiklal Caddesi'nde 6 yurttaşın yaşamını yitirdiği terör saldırısına ilişkin, "Partimiz, gerekçesi ne olursa olsun failleri kim olursa olsun bu tür katliamcı saldırıların tavizsiz bir şekilde karşısında durmuştur ve durmaktadır; yurttaşları hedef alan bu insanlık düşmanı saldırıları kınamakta ve lanetlemektedir. Biz bu saldırıları 10 Ekim Ankara Gar katliamından, Suruç katliamından, partimizin mitingine yönelik Diyarbakır'da gerçekleştirilen katliamdan, Antep'teki düğün katliamından ve IŞİD eliyle gerçekleştirilen sayısız saldırılardan biliyoruz ve tanıyoruz” dedi. Buldan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin HDP’ye yönelik bugünkü sözleriyle ilgili “Bir hafta sonra eski ayarlarına geri dönen bir MHP Genel Başkanı ile karşılaştığımızı belirtmek istiyorum" değerlendirmesini yaptı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bugün TBMM'de partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Buldan, İstanbul'da yaşanan terör saldırısını "kınadıklarını, lanetlediklerini" ifade etti. Buldan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"MYK AÇIKLAMAMIZDA TARİFSİZ ACIMIZI PAYLAŞMIŞTIK: İstanbul'un merkezi Taksim'de iki gün önce yaşanan patlamada şimdiye kadar 6 yurttaşımızın hayatını kaybetti. Aralarında ağır yaralıların da olduğu 81 yurttaşımızın yaralanmasına ilişkin yapmış olduğumuz ilk Merkez Yürütme Kurulu açıklamamızda tarifsiz acımızı paylaşmış ve halklarımıza başsağlığı dileklerimizi iletmiştik.

ACIMASIZ BİR KATLİAM OLDUĞU KISA ZAMANDA ANLAŞILMIŞTIR: Bu vahşetin ilk anından itibaren manipülasyona başlayan, algı operasyonlarından medet uman akıl, sosyal medya karartması ve yayın yasağı ile ne yazık ki Türkiye halklarının gerçekleri öğrenmesini de engellemeye çalışmıştır. Ancak çok geçmeden ortada bir bombalı saldırının ve acımasız bir katliamın olduğu kısa zaman içerisinde anlaşılmıştır.

PARTİMİZ, İNSANLIK DÜŞMANI SALDIRILARI KINAMAKTA VE LANETLEMEKTEDİR: Öncelikle belirtelim ki partimiz bu ülkede şiddetsiz, çatışmasız, özgür ve eşit bir yaşam için mücadele eden; bunun için ağır bedeller ödeyen Ankara'da, Suruç'ta, Diyarbakır Meydanı'nda bu şiddetin doğrudan hedefi haline gelen bir partidir; gerekçesi ne olursa olsun failleri kim olursa olsun bu tür katliamcı saldırıların tavizsiz bir şekilde karşısında durmuştur ve durmaktadır; yurttaşları hedef alan bu insanlık düşmanı saldırıları kınamakta ve lanetlemektedir.

DERİN ACILARIN SON BULMASI İÇİN MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ: Yaşadığımız büyük kayıpların ve derin acıların son bulması için mücadelemizi tam bir kararlılıkla sürdürmekte olduğumuzu da belirtmek istiyorum. Biz bu saldırıları 2015'te 10 Ekim Ankara Gar katliamından, Suruç katliamından, partimizin mitingine yönelik Diyarbakır'da gerçekleştirilen katliamdan, Antep'teki düğün katliamından ve IŞİD eliyle gerçekleştirilen sayısız saldırılardan biliyoruz ve tanıyoruz.

SEÇİM SÜRECİNİ DİYAZN ETME ÇABALARINA ASLA HDP OLARAK İZİN VERMEYECEĞİZ: Türkiye toplumuna korku salarak, şiddet ortamını büyüterek siyaseti dizayn etme çabalarına da yabancı olmadığımızı özellikle belirtmek isterim. Algı operasyonları ile toplumu kutuplaştırarak karanlık planlarla seçim sürecini dizayn etme çabalarına asla HDP olarak izin vermeyeceğiz. Tüm demokrasi, hukuk ve adalet mücadelesi sürdürenlere de bu çağrıyı buradan bir kez daha yaparak bu konuda ortak bir tutum sergilemenin elzem olduğunu da ifade etmek isteriz.

ÜLKENİN İHTİYACI ACİL DEMOKRASİ, HUKUK, ADALET VE EŞİTLİKTİR: Topluma dayatılan bu şiddet iklimi hep birlikte reddedilmeli ve yaratılmak istenen kutuplaştırma tuzağına asla düşülmemelidir. Sorunlarımızı konuşarak, diyalogla çözme temel yaklaşımından asla uzaklaşmamalıyız. Biz demokratik siyasette ısrarcı ve kararlıyız. Ülkenin ihtiyacı, acil demokrasi, hukuk, adalet ve eşitliktir. Her türlü kaos planına, savaş ve çatışma siyasetine toplumun şiddet ile esir alınma girişimine karşı durmak her vicdan sahibi yurttaşımızın görevidir. Bir kez daha Taksim saldırısında yaşamını yitiren yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına, halkımıza, sevdiklerine başsağlığı; yaralı olan yurttaşlarımıza acil şifa diliyorum.

HDP, TÜRKİYE'NİN DEMOKRASİ YÖRÜNGESİNE OTURMAK İÇİN VAR GÜCÜYLE ÇALIŞIYOR: Siyasetin ve parlamentonun bu acı olaydan çıkaracağı sonuç, hamaset yarışı değil; çözümsüzlük ve şiddet sarmalından ülkeyi ve toplumu bir an önce kurtaracak demokratik yolları birlikte tartışmak ve çözüm üretmek olmalıdır. Toplumu esir altına almaya çalışan kaos planlarını boşa çıkarmanın yolu güçlü bir demokrasi programını bu ülkenin gerçeğine dönüştürmekten geçer. HDP, yıllardır bunun mücadelesini yürütmekte; Türkiye'nin demokrasi yörüngesine oturması için var gücüyle çalışmaktadır.

VARLIĞINI SADECE HDP'NİN YOKLUĞUNA BAĞLAYANLAR BÜYÜK YANILIYORLAR: Varlığını sadece HDP'nin yokluğuna, HDP'siz bir siyaset zeminine bağlayanlar büyük yanılıyorlar. Bu zeminden asla bir demokrasi düzeni çıkmayacağını çok iyi bilmemeliler. Ortak geleceğin çıkmayacağını herkesin çok iyi bilmesi gerektiğini belirtmek istiyorum. HDP'nin devrede olduğu bir siyaset, Türkiye'yi her sorunuyla çözüm zemininde buluşturan, yüzleştiren bir demokrasi anlayışına dayanmaktadır. Biz bunu her platformda ifade ediyoruz.

BİR HAFTA SONRA ESKİ AYARLARINA DÖNEN BİR MHP GENEL BAŞKANI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ: MHP'nin genel başkanı, bugünkü grup toplantısında yine partimizi hedef aldı. Sadece partimizi değil, partimize oy veren milyonlarca insanı da hedef aldığını da belirtmek istiyorum. HDP'ye bir saniye bile tahammülleri yokmuş. Geçen haftaki grup konuşmasında AKP'nin heyetinin HDP Grubu'nu Meclis'te ziyaret etmesiyle ilgili 'gayet doğal' demişti. Ancak bugünkü MHP Genel Başkanı ise yine HDP'yi hedef alan konuşmalar yaptı. Bir hafta sonra eski ayarlarına geri dönen bir MHP Genel Başkanı ile karşılaştığımız belirtmek istiyorum. Kendisine naçizane tavsiyemiz şudur, bugün konuşan MHP Genel Başkanı'nın 8 Kasım'da konuşan MHP Genel Başkanı ile bir araya gelerek ortak bir karar vermelerinde fayda var. Onlara söyleyecek başka bir şeyimiz de yok. HDP, halklar arası bir köprüdür. Bu ülkenin demokrasisinin de birlikte yaşamının da harcıdır.

KAYYUM BELEDİYELERİ TAM YOLSUZLUK ÇÖPLÜĞÜ DURUMUNDA: Her yeri yolsuzluk çarkına çevirdiler. Kayyum belediyeleri tam yolsuzluk çöplüğü durumunda. Diyarbakır'da belediye binası dahil tüm taşınmazlar hacizli durumda. Kayyuma da haciz koyarlarsa şaşırmasın kimse. O kayyuma da haciz gelmesi isabetli olacaktır. O kayyumlar halkın iradesini gasp eden kayyumlardır. O kayyumları halklarımız asla kabul etmiyor. O kayyumları ilk yapılacak yerel seçimlerde ellerinin tersiyle Ankara'ya göndermenin zeminini hazırlıyorlar. Onlar da kendilerine sarayda bir koltuk hazırlasınlar.

SİZİN LALE DEVRİNİZİ BİZ BİTİRECEĞİZ, SONA ERECEK: 23 milyonluk lale almışlar. Yandaşların birini bir kez daha ihya etmişler. Bunlar kendileri için resmen 'lale devrini' ilan etmişler. Halkın parasıyla lale devri yaşıyorlar. Hiç merak etmeyin, seçimlere az kaldı, sizin bu lale devrinizi biz bitireceğiz, sona erecek. Çöken hanedanlığınızla baş başa kalacaksınız. Türkiye halkları bu ülkede söz sahibi olacak. Siz de yaptığınız hukuksuzluklarla, yolsuzluklarla anılmaya devam edeceksiniz.

SEYİT RIZA VE ARKADAŞLARINI SAYGIYLA ANIYORUM: Bugün Pir Seyit Rıza ve arkadaşlarının katledilmesinin 85'inci yıl dönümü. Seyit Rıza ve arkadaşlarını katledenler Kürt halkını, Dersim halkını susturacaklarını, boyun eğdireceklerini düşündüler, fakat Kürt halkı ne yapılan zulümleri unuttu ne de iradesini teslim etti. Asla boyun eğmedi. Bundan sonra da baş eğmeyecek, boyun eğmeyecek, diz çökmeyecek. Seyit Rıza ve arkadaşlarını saygıyla anıyor, bütün bu acıların bir daha yaşanmaması adına geçmişiyle yüzleşmiş ve barış içinde bir ülkeyi inşa etme çağrımızı bir kez daha tekrar ediyorum."

 

Kaynak: anka