AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, intihar eden üniversite öğrencisi Enes Kara’nın kaldığı yerin Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın izniyle açılmış bir yurt değil, öğrenci evi olduğunu söyledi. Özkan, cemaat yurt veya evlerinin denetlenip kapatılması çağrılarına ilişkin, “Yurtlarda devletin kontrolü vardır. Bir denetim dediğiniz zaman… Bir öğrencinin açtığı ev ya da bir kişi olur, iki kişi olur veya üçüncü kişi gelir; üçüncü kişi gelirken yanında birkaç kitap getirir, ‘Biz de okuyalım’ derler. Biz bunları inceleyecek olursak acaba demokratik toplum değerlerine ne kadar zarar veririz, bunlara da iyi bakmak lazım. Şimdiden böylesi bir olayın vahametiyle alelacele karar vermek demokrasimizle bağdaşmaz” dedi.

Cahit Özkan, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplatışında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özkan, özetle şunları söyledi:

TEK KELİME ETMEDİLER: “Başta CHP olmak üzere HDP’si, İP’i, haftalık grup toplantılarını gerçekleştirdiler. Dağda eli kanlı terör örgütleriyle poz veren, onların paçavralarını giyen, sözde milletvekili terörist sevgilisi hakkında herhangi bir açıklama yapmadılar. Özellikle ‘milliyetçiyiz’ diye geçinen İP ve Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’i kuran parti olarak kendisini gören CHP, sözde milletvekili hakkında bir tek kelime etmediler. HDP’den gelen tehditlere boyun eğen CHP ve İP’ten cevap beklemek mümkün değil. Şimdi sizlere şu soruları soruyoruz. Her hayrı, bütün icraatlarımızı eleştirdiler. Terör fotoğraflarına tek söyleyecek sözünüz yok mu sayın Akşener? Eli kanlı terör örgütüyle yan yana fotoğraf çektiren terörist sevgilisi sözde milletvekili hakkında söyleyecek tek sözünüz yok mu? 2023’ün o kutlu seçimini bekliyoruz. Her şeye itirazınız var.

HDP’NİN SİZDEN HESAP SORACAĞI BİLİNCİYLE HAREKET EDİYORSUNUZ: Yahu Sezai Temelli, elini, parmağını göstererek, ‘İstanbul ve Ankara’da seçilenler bilmelidir ki HDP oylarıyla oturuyor’ dedi. Çıkıp, ‘Belediye başkanlarını belirledik ve seçtik’ demediniz. Boyun eğdiniz. Bu ifadelere hiç söz söylemezken Fatma Kurtulan da çıktı, ‘Siz İYİ Partililer olarak o koltuklarda oturuyorsanız o koltuklarda HDP’ye oy verenlerin sayesinde oturuyorsunuz, haddinizi bilin’ dedi. Tek bir yanıt verebildiniz mi? Sizlere karşı böyle tehditlere tek bir yanıtınız oldu mu? PKK irtibatlı, FETÖ irtibatlı kişilerin belediyelere alınmasıyla ilgili tek bir sözünüz oldu mu? İstanbul Büyükşehir Başkanı seçilirken ‘Oralara teröristler girmesin diye seçtik’ dediniz mi? Cumhur İttifakı’nın bu kadar anlatmasına rağmen tek bir sözünüz oldu mu? Bunun hesabını belediye başkanlarınıza sordunuz mu? Bunun da beklentisi içinde değiliz. Terör örgütleri her nerede bulunurlarsa bulunsunlar başlarına, tepelerine inmek için tezkere istediğinizde sizin ortağınız ‘hayır’ derken tek bir kelime söylediniz mi? Nerede sizin milliyetçiliğiniz? Her birisi yalan ve dolandan ibaretmiş. Oturduğunuz koltuklarda HDP’nin sizden hesap soracağı bilinciyle hareket ediyorsunuz. Terör örgütü ve uzantısına karşı tek bir laf etmiyorsunuz.

ARANIZDAKİ HUSUMET ÖYLE BİR NOKTAYA VARACAK Kİ: AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz, kutlu yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. Milletimizin sevdasını kazanmış ve ülkemizi 2023 kutlu hedefine götüren Cumhurbaşkanımızın adaylığında yürüyoruz. 2018 seçimlerinden beri ‘seçim de seçim’ diyenler, çıkıp adayınızı belirlediniz mi? Üst aklınızın, kurmay aklınızın zarf içinde göndereceğini biliyoruz. Aranızdaki benzemezlik, husumet öylesine bir noktaya varacak ki sizin çözeceğiniz sorunun yüzde 1’i cumhurbaşkanlığı adayı konusunda. O karanlık hayalleri milletimiz bozmak üzere sizlerin topunu gönderecek ve bu çerçevede 2023, bugüne kadar olduğu gibi AK Parti’nin zaferi olacaktır.

“İSTİSMAR ETMEK DOĞRU DEĞİL”

Yurt yetersizliği sebebiyle öğrencilerin cemaat yurtlarında kaldığı eleştirilerinin sorulması üzerine Cahit Özkan, “Hamdolsun, son 20 yıldan beri KYK kapasitesini 12 kat artırmak suretiyle gençlerimizin kalacak yer kaygısı olmaksınız devletimizin yurtlarında kalmasına imkan sağlanmıştır. Enes Kara kardeşimiz maalesef bunalımlar nedeniyle yaşamını kaybetmiştir. Üzüntülüyüz. Ailesinin de vermiş olduğu bilgiye göre; Enes Kara’nın KYK’da kalmak üzere müracaatta bulunmadığını ailesi ifade etmiş ve görülmüştür. Ancak böylesi acı olaylar üzerinden siyasi istismar çıkar elde etmek asla doğru değildir. Çok değişik sosyal çevrelerin, çok değişik sosyal anlayışların içerisinde de intiharlar olmuştur. Sadece yurt bulmuyoruz, aynı zamanda kendi aydınlık geleceklerini inşa edebileceği çalışma imkanlarını da gençlerimize buluyoruz” dedi.

“OLAYIN GERÇEKLEŞTİĞİ YER YURT DEĞİL”

Cemaat yurtlarındaki sorunlar üzerine gelen soruya Cahit Özkan, “Şimdi, Enes Kara’nın kalmış olduğu yerin bir yurt olmadığı malumdur. Ev statüsünde; öğrencilerin bir araya gelerek oluşturdukları yere kalmak için o da müdahil olmuş ve kalmaktadır. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı yurt dediğimiz zaman, yurtların standartları taşıyıp taşımadığını zaten inceliyor. Kanuna, yönetmeliğe aykırı yurt varsa işlemler yapılıyor, mühürleniyor. Ancak olayı gerçekleştirdiği yer bir yurt değil. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın izinleriyle açılmış bir müessese olmayıp, gençlerimizin kendi hür iradeleriyle bir araya gelip açmış oldukları öğrenci evi olduğunu görüyoruz. Denetlenme itibariyle Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın denetlediği bir yurt statüsünde değil, sadece aparman dairesinde, gelen öğrencilere ilişkindir. Tabii bakanlıklarımız çalışmalarını yapar” diye konuştu.

“DEMOKRATİK TOPLUM DEĞERLERİNE NE KADAR ZARAR VERİRİZ BAKMALIYIZ”

Cemaat yurt ve evlerinin kapatılmasına ilişkin çağrılar hakkındaki soruya Cahit Özkan, “Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik hukuk devletidir. Bunların standartları bellidir. Eğer siz, ‘Bir denetleme yapıyoruz’ diyerek, ‘İnsanların evleriyle ilgili bir araştırma yapıyoruz’ derseniz bunların ucu nereye gidecektir? Dünyanın bütün demokratik devletlerinde de malum olduğu üzere öğrenciler bir araya gelerek ev açabilmektedir. Yurtlarda devletin kontrolü vardır. Bir denetim dediğiniz zaman… Bir öğrencinin açtığı ev ya da bir kişi olur, iki kişi olur veya üçüncü kişi gelir; üçüncü kişi gelirken yanında birkaç kitap getirir, ‘Biz de okuyalım’ derler. Biz bunları inceleyecek olursak acaba demokratik toplum değerlerine ne kadar zarar veririz, bunlara da iyi bakmak lazım. Şimdiden böylesi bir olayın vahametiyle alelacele karar vermek demokrasimizle bağdaşmaz. Hem fiziki hem de sosyal anlamda, ruhsal ve fiziki gelişimi için gençlerimizin yapılması gerekenler demokratik toplum kuralları içinde hayata geçirilecektir” dedi.

Kaynak: anka