CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Sürekli karşısında muhalefet partilerini hedef gösteren Erdoğan’ın zehirli dilini de millete şikâyet ediyoruz. Bugün uçakta, ‘Bu muhalefet teröristlerle kol kola’ diyor. CHP’nin adını terör örgütleri ile anıyor. Utanmadan, sıkılmadan. Diyor ki ‘İYİ Parti bunlardan ayrılsın.’ Ona cevabı İYİ Partililer en iyi şekilde verirler. Ama Cumhuriyet’i kurmuş, bu ülkeyi kurtarmış, şu anda ana muhalefet partisi, önümüzdeki dönemin iktidar namzedi CHP’ye bu sözü söylemek, Erdoğan’ın hakkı da değildir, haddi de değildir. Onu bu zehirli dili kullanmaktan menederiz. Herkes kendi haddini, hududunu, sınırını bilecek. Canın çok sıkılıyorsa, bir şey yapacaksan, İmralı’daki mektup arkadaşına mektup yaz” dedi.  

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partisinin Amasya İl Başkanlığı’nda konuştu. Özel, İstanbul’daki bombalı terör saldırısı, Türkiye’nin dış politikası ve ekonomik sorunlarına dair konuştu. Özel’in konuşmasının satır başlarından bazıları şunlar:

“SÜREÇ TERÖRE KARŞI TAVİZSİZ BİRLİKTE OLMA SÜRECİ”

“Cumhuriyetin yüzüncü yılındayız, ikinci yüzyıl başlamak üzere, seneye bugünlerde cumhuriyetin yüzüncü yılı başlamış olacak ve yine içinde bulunduğumuz durumda bu sefer elbette ki ülkenin istiklalini hem de bu ülkede yaşayan herkesin en çok da gençlerin istikbalini kurtaracak olan yine bu ülkede yaşayan insanların azim ve kararlılığında olacak. Onlar önümüzdeki dönem girecekler ve bir oy kullanacaklar. Perdeyi aralayıp, dışarı çıktıklarında bütün sis perdeleri aralandığında, bütün kaygılar ortadan kaldırılır. Ülkenin tepesine çökmüş cumhur ittifakının dayattığını yağmur bulutlarının dağıldığını ve ardındaki masmavi bir gökyüzünü, umutlu bir geleceğin varlığını görecekler. Sizin kararlılığınız, sizin seçimde sandığa gidip oy kullanmanız da hepimizin yarınlarını aydınlatacaktır.

Amasya ile ilgili konuları değinmeden önce İstiklal caddesinde yaşanan terör saldırısı ile ilgili birkaç hususu kaydetmek gerekiyor. İçimiz parçalanıyor, yüreğimiz yanıyor. Arzu Özsoy, Yağmur Uçar için, Yusuf Meydan ve Ecrin Meydan için, Âdem Topkara ve Mukaddes Elif Topkara için yüreğimiz yanıyor. 80 yurttaşımız yaralandı, onlara geçmiş olsun dileklerimizi tekrarlıyoruz. Süreç teröre karşı tavizsiz birlikte olma süreci. Kimden nereden geliyorsa gelsin lanetlemek hepimizin boynunun borcudur. Bu şekilde… Ancak birileri şöyle bir kolaycı: ‘efendim bu konuda siyaset yapmayın, bu yaşanılanlar üzerine siyaset yapılmaz’. Hayır tam tersi, bundan bir daha yaşanmasın diye siyaset yapılır. Çünkü, seçimlerde iktidara karar verirsiniz, o iktidar da bir karar verir. Örneğin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, komşunun toprak bütünlüğüne saygılı olursan, komşunun iç işlerine karışmazsan ve komşundaki devlet dışı unsurları muhatap almazsan komşunda iç savaş kışkırtıcılığı yapmamış olur. O zaman milyonlarca Suriyeli göçmen gelmemiş olur. Sınırların kevgire dönmemiş olur. Kimin girip kimin çıktığını, hangi örgütün hangi elemanın memleketin neresinde yuvarlandığını senin bilgin dahilinde olur. Böyle bir şeye imkân olmaz ama Türkiye’de ‘sınır namustur’ diyerek Amasya il başkanlığına, bütün ilçe başkanlıklarımıza astık. O gün sınır namustur dedik, dinlemediler. Bugünden o sınırdan geçmiş, yaya kontrolümüzdeki Afrin’den geçip sınırımızdan geçmiş birileri geldiler, ülkenin dünyada en tanınmış şehrinde bombalı eylem gerçekleştirdiler. Bunun bir siyasi sorumlusu var. Bu kötü bir dış politika, sınırlar ile zafiyet yaratan, yalan yanlışlık ve elbette istihbarat zafiyeti.

“SÜREKLİ MUHALEFET PARTİLERİNİ HEDEF GÖSTEREN ERDOĞAN’IN ZEHİRLİ DİLİNİ DE MİLLETE ŞİKÂYET EDİYORUZ”

Saldırıda, saldırganla iletişimde kullanılan telefonun MHP Güçlükonak İlçe Başkanı’nın telefonu olduğu saptandı. Sonra, davet edildiği ifadeden çıktı ve Valilik dedi ki, ‘kimlik bilgilerini kullanıp öyle çıkarmışlar’ dedi. Herkese Valilik duyurdu. Peki bu hat Güçlükonak CHP İlçe Başkanı’nın üzerine çıksaydı bu hat ne olacaktı? Sabah beşte ilçe başkanımız halının üzerine yatırılacak, bir teröristin gözaltısının aynısı kendisine uygulanacak. A Haber’inden Kanal 24’üne hepsi ‘CHP İlçe Başkanından teröriste patlat talimatı’ diye 10 gün yayın yapacak. Sonra belki pardon denecek, Türkiye’nin de haberi olmayacak. Devleti, bir ittifakın, iki siyasi partinin aparatı haline getirenlerin; bizlerle Cumhur İttifakı partileri arasında ayrım yapanların bu tutumlarını milletimizin vicdanına havale ediyoruz ve sürekli karşısında muhalefet partilerini hedef gösteren, Erdoğan’ın zehirli dilini de millete şikâyet ediyoruz.

Bugün uçakta, ‘Bu muhalefet teröristlerle kol kola’ diyor. ‘İYİ Parti’ diyor, ‘Bu teröristlerle birlikte olanlardan ayrıl’ diyor. CHP’nin adını terör örgütleri ile anıyor. Utanmadan, sıkılmadan. Diyor ki ‘İYİ Parti bunlardan ayrılsın.’ Ona cevabı İYİ Partililer en iyi şekilde verirler. Ama Cumhuriyet’i kurmuş, bu ülkeyi kurtarmış, şu anda ana muhalefet partisi, önümüzdeki dönemin iktidar namzedi CHP’ye bu sözü söylemek, Erdoğan’ın hakkı da değildir, haddi de değildir. Onu bu zehirli dili kullanmaktan men ederiz. Herkes kendi haddini, hududunu, sınırını bilecek. Ama canın çok sıkılıyorsa, bir şey yapacaksan, İmralı’daki mektup arkadaşına mektup yaz. Bizle uğraşma.

“BU ÜLKEDEKİ SIĞINMACILAR TÜRKİYE’NİN TEK BAŞINA YÜKLENECEĞİ VE TAŞIYABİLECEĞİ BİR SORUN DEĞİLDİR”

Özel, Türkiye- Suriye ilişkilerine ilişkin şöyle konuştu:

“Esad’ın ülkesini karıştırdın, savaşa girdin. Bizim başımıza 6 milyona yakın mülteciyi toplaştırdın, bizi fakirleştirdin, işsizleştirdin. Şimdi Haziran seçimleri geçecekmiş ondan sonra Esad ile sil baştan yapacakmış. Bana ne senin Haziran’dan sonra AKP Söğütözü’nde ne yapacağın? Ama o seçimlerden sonra biz zaman geçirmeden Esad ise başında Esad ile, Suriye yönetimi ile oturup, AB ile oturup, BM ile oturup, G20 ülkeleri ile oturup bu sorunu çözeceğiz. Bu ülkedeki sığınmacılar Türkiye’nin tek başına yükleneceği ve taşıyabileceği bir sorun değildir. Parası dünyanın zenginlerinden olmak üzere, Suriye’de evleri, işleri ve gelecekleri sağlanarak hep birlikte gidecekler.”

“SAYIN GENEL BAŞKANIMIZIN TALİMATI İLE GELİR VERGİSİ GELİRLERİNİ GÜNCELLEYEREK, SABİT GELİRLİLERİ RAHATLATACAK” 

Özgür Özel Türkiye’nin ekonomik sorununa dair ise şunları dedi:

“Hazine’nin iç ve dış borçlarının toplamı AKP döneminde tam 15 kat arttı ve bu borçlar ana parası Eylül 2022 itibariyle 3,3 trilyon 675 milyar lira ve Eylül 2022 itibariyle bu borcun vadesi geldiğinde ödenecek faizi de 3 trilyon 119 milyar lira. Toplamı 6 buçuk trilyondan fazla bizim iç ve dış borcumuz bir de bunun faizi var. Aynı Gazi Mustafa Kemal’in yıllar öncesinde yaptığı gibi Osmanlı’nın borçlarını da ödeyip ülkeyi de en kısa sürede nasıl düze çıkarttıysa bunların borcunu, faiz sarmalından çıkartıp yeniden Türkiye’nin bir şekilde yüzünü güldürmek durumundayız. Buradan Amasya’dan bizden umudu olanlara iki müjde vermek isteriz: Bu müjdelerden birincisi, Sayın Genel Başkanımızın talimatı ile gelir vergisi gelirlerini güncelleyerek, sabit gelirlileri rahatlatacak. Her ay aynı maaşı aldığı halde senin gelirin üst dilime geçti diye yüksek vergi ödeyecek ücretlileri rahatlatacağız.  Önümüzdeki günlerde Meclis’te bunun mücadelesi verilecek. Bütçede bunun mücadelesi verilecek ve göreceksiniz bunu sağlayacağız, bunu yapacağız. Nasıl bugüne kadar her söylediğimizi seçim korkusu ile yaptılarsa bunu da onlara mutlaka yaptıracağız. İkincisi de; özel sektörde çalışanların banka promosyonlarına patronlar el koyuyor. Bunu kanunen yasaklayan ve her çalışanın aldığı maaşın kendisinin alacağı, işverenin banka ile pazarlık edip alamayacağı yasal düzenlemeler ile bugün Meclis’e üç grup başkanvekili imzası ile sunduk, bu müjdeyi de buradan bir kez daha vermek isterim.”

Özel, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“İl binamıza çıktık, gözlerimiz Emre Can’ı aradı. Mayıs ayında kaybettiğimiz gençlik kolları başkanımız. Bir kez daha rahmet, ailesine sabır diliyoruz. Bir kez daha onun eksikliğini hissettik. Bir de siyasette ciddi bir rekabet içindeyiz ancak AKP il başkanı ekrem beyin bir rahatsızlık geçirdiğini, ameliyat olduğunu duyduk ve tedavi sürecinde olduğunu öğrendik. Kendisine de buradan geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İktidar partisi siyasette ne kadar kutuplaştırırsa kutuplaştırsın insanca yapılması gereken, insani değerlerin kaybedilmemesi gereken ve birbirimize düşmanlık beslemenin değil, dostluk beslemek gerekir.”

 

 

Kaynak: anka