CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarıldıkları belirtilen Philip Morris Türkiye Sigara Fabrikası işçilerine destek verdi. 50 gündür İzmir Torbalı'daki fabrikanın önünde direnen işçilerle buluşan Bakan, “Burada çalışan işçiyi ucuz işgücü olarak görüyorlar. Avrupa’da 3 bin 500 euroya çalışıyor işçi. Burada asgari ücretle çalışıyor. Bu olmaz" dedi.

Murat Bakan, CHP Torbalı İlçe Başkanı Övünç Demir ile birlikte 50 gündür eylemlerini sürdüren Philip Morris Türkiye Sigara Fabrikası işçilerini ziyaret etti. "İş, emek, özgürlük" sloganı atıp alkışlarla eylemlerine devam eden işçilerle bugün fabrika önünde buluşan Murat Bakan, “Burada çalışan işçiyi ucuz işgücü olarak görüyorlar. Avrupa’da 3 bin 500 euroya çalışıyor işçi. Burada asgari ücretle çalışıyor. Bu olmaz. Kadrolu işçi ne alıyorsa ona uygun bir şekilde, herkesin vicdanında adalet duygusunu tatmin edecek bir çözüm olması lazım. Biz de dayanışma için yanınızdayız” diye konuştu.

"TÜRKİYE UCUZ İŞGÜCÜ, EMEĞİN SÖMÜRÜLECEĞİ BİR YER DEĞİL"

Bakan, işçilerin her zaman yanında olacaklarını vurguladı ve şunları söyledi:

“Torbalı’da Philip Morris Fabrikası’nın önünde, sendikalı olduğu için işten atılan işçilerimizin yanındayız. Onlara desteğe, dayanışmaya geldik. Philip Morris’te kadrolu bin 200 tane işçi var, aşağı yukarı 700 işçi sendikalı. Bunun 600 tanesi taşeronda çalışıyor. Philip Morris, dünya standartlarında değil. Burada kadrolu olan işçilerle aynı standartta ücret ödetmemek için taşerona çalıştırıyor. 18 yıldır, içinde çalışan var. Ve aynı üretim bandında, karşısında, 20 bin liraya çalışan, promosyonunu alan, ikramiyesini alan, yaz tatilini yapan işçi varken onun karşısında açlığa, sefalete mahkum edilmiş, asgari ücretle çalışan 600 tane işçi var. Bu işçiler sadece sendikalı olduğu için bir kısmı işten çıkartıldı, bir kısmı fabrikaya sokulmadı. Bu arkadaşlarımız burada direniyor. Türkiye ucuz işgücü, emeğin sömürüleceği bir yer değil. Dünyada, Avrupa’da hangi standartlarda ücret veriyorsanız Türkiye koşullarında ona göre, o ücret standardında ücret verilmesi lazım. İş barışının sağlanması. Bu, fabrikada çalışan kadrolu işçiyle taşeronda çalışan işçinin aynı koşullarda çalışmasıyla mümkün. Kaldı ki taşeron işçisi, temizlik işçisi, güvenlik işçisi değil; taşeron işçisi, aslında taşeronda olmaması gereken, üretim yapan işçi. Dolayısıyla buradaki adaletsizliğin karşısında biz, sendikalı mücadele veren, sendikalı olduğu için işten çıkarılan işçi kardeşlerimizin yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz.”

SENDİKADAN AÇIKLAMA

DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası ise yaptığı bilgilendirmede, “Üyelerimiz, tazminatları ödenmeksizin kuralsız, kanunsuz ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarılmışlardır. Ancak sendikamız avukatları tarafından açılan davalar nedeni ile işverenler artık işten çıkardıkları ve fabrikaya sokmadıkları işçi arkadaşlarımıza arabulucu aracılığıyla ihbar, kıdem tazminatları yanı sıra bir maaş da ekstradan ödeyerek davadan vazgeçmelerini ve uzlaşma teklif etmektedir. Bu da göstermektedir ki işveren, işçi arkadaşlarımızı haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkardıklarını kabul etmekte ve haklı direnişimizden ve taleplerimizden vazgeçmek koşuluyla uzlaşma teklif etmektedir. Sonuç olarak; arkadaşlarımız sendikalı ve toplu sözleşmeli ve iş güvenceli çalışma koşullarına kavuşana kadar her türlü demokratik, meşru ve hukuki yollardan mücadelelerini sonuna kadar sürdürmeye kararlıdır” denildi.

Kaynak: anka