Cumhurbaşkanı Adayı ve Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Adaylıktan çekiliyorum. Bunu memleketim için yapıyorum. Türkiye’ye üçüncü bir seçenek önerdim. ‘Ne Cumhur ne Millet, tek yok Memleket’ dedim. ‘Ne sağdan, ne soldan, Atatürk’ün yolundan’ dedim. Bir kanal açmaya çalıştım. Bu kanalı başaramadık. Bahaneleri kalmasın. Yoksa seçimi kaybettiklerinde bütün suçu bize atacaklar. Hiçbir bahaneleri kalmasın. Memleket Partisi’ne her evden bir oy istiyorum, Cumhurbaşkanı adaylığından çekiliyorum” açıklamasını yaptı. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, bugün parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi ve Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildiğini açıkladı. İnce’nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: “BU 40 YILIN İÇERİSİNDE HAKSIZLIK YAPMIŞ OLDUĞUM İNSANLAR OLABİLİR: Rahatsızlığım nedeniyle telefon açan, arayan, soran iyi dileklerini ileten bütün yurttaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Siyasi yolculuğuma, 15 yaşında başladım. 79 ara seçimlerimde zifti eriterek, duvarlara ‘Karaoğlan Ecevit’ yazdım. O günden bu yana afiş astım, duvarlara yazı yazdım. İlçe yönetimlerinde, il yönetimlerinde bulundum. 5 dönem milletvekilliği yaptım, Cumhurbaşkanı adayı oldum, parti kurdum ve tam 40 yılın üzerinde bir süredir, siyasette mücadele ediyorum. Hiç kul hakkı yememeye özen gösterdim. Yanlışa ‘yanlış’, doğruya ‘doğru’ dedim. Doğru varsa kim yapıyorsa yapsın; iktidar-muhalefet demeden sahip çıktım. Bu 40 yılın içerisinde haksızlık yapmış olduğum insanlar olabilir. Bana da haksızlıklar yapılmış olabilir. Ama bu son 45 günde gördüklerimi, son 45 senede görmedim. BÖYLESİNE BİR İFTİRA FURYASINI CUMHURİYET TARİHİ BOYUNCA HİÇBİR SİYASETÇİ GÖRMEDİ: Sahte dekontlar, sahte cipler, olmayan bacanaklar, olmayan görüntüler, olmayan fotoğraflar… Yani İsrailli bir porno sitesinden alıyor görüntüyü, benim kelleyi kesiyor, oraya koyuyor ve bunu FETÖ’cüler yapıyor. Ama ne yazık ki Türkiye’de de muhalif olacağım diye bunu paylaşanlar var. Böylesine bir iftira furyasını, Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir siyasetçi görmedi. Bütün bunlar olurken bu ülkenin savcıları, gazetecileri bunlara değinmediler. Oda TV hariç. Bir tanesi çıkıp bu emniyet nerede, ya bu sahte görüntüler yayınlanıyor 45 gündür. 45 gündür itibar suikastı yapılıyor. Saldırılıyor. EMNİYET BULMUYOR, SAVCI GÖREVİNİ YAPMIYOR: Alıyorlar bir porno sitesinden bir şey yayınlıyorlar. Emniyet bulmuyor, savcı görevini yapmıyor. Gazeteci, Muharrem İnce’ye iftira atılıyor yazmıyor. Yazanlar da FETÖ’cülere ortak gibi yazıyor. Ne yazıyorlar, ‘özel hayatın gizliliği…’ Özel hayatın gizliliği diye yazanlar, FETÖ’cülerin ortağıdır. Özel hayatın gizliliği olabilmesi için benim böyle görüntülerimin olmuş olması lazım. Benim böyle görüntülerim olmuşsa, geçmişte yaşandı bunlar, geçmişte yaşananlarda o görüntüler vardı ama gizlice çekilmişti. Benimkisi öyle değil ki, benim öyle bir görüntüm yok ki. Benim böyle bir ses kaydım yok. Bu özel hayat falan değil. İftira. BU ÜLKENİN SAVCILARININ ORTAYA ÇIKMAMASINI ANLAYABİLMİŞ DEĞİLİM: Yazıyor gazetecinin birisi. ‘Gerçek ya da montaj fark etmez’, diyor. Diyemezsin. Çünkü gerçek değil. Bunu biliyorsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, benim itibarımı koruyamamıştır. Bir yurttaşını, bir Cumhurbaşkanı adayının korumakla görevlidir devlet. Bu ülkenin savcıları, bu ülkenin medyası, emniyeti benim itibarımı korumakla görevlidir. Alenen iftira. 5 milyon dolarlık dekont. Yazıyor, geçiyor adam. Ya nerede bu savcılar. Neredesiniz siz. Pazar günü bankadan 10 milyon TL havale yapıyorlar. Oğlumun üzerine 350 milyon dolar. 8 milyar dolara kadar çıktılar. Devlette bile yok o kadar para. Ya bu kadar itibar suikastı yapılırken bu ülkenin savcılarının ortaya çıkmamasını anlayabilmiş değilim. BU KADAR DAYANIKLI OLDUĞUMU BEN DE BİLMİYORDUM: Ben bu ülkede kamyoncu Şerif’in oğlu fizik öğretmeni Muharrem İnce olarak yaşadım. Her şeyim ortada. Benden başka mal varlığını açıklayan kimse yok. Ben açıklıyorum, bana çamur atıyorlar. Benden başka açıklayan yok. ‘Evini nereden aldın’ diyor. Ben 2016’da almışım. Ne kadar kaçak FETÖ’cü varsa yurt dışından saldırıyorlar. Bir yandan FETÖ, bir yandan PKK’lılar saldırıyorlar. Döne döne vuruştum bunlarla. Her gün bir iftira var. 45 gün boyunca. Bu kadar dayanıklı olduğumu ben de bilmiyordum. MEMLEKET PARTİSİ MUTLAKA O MECLİS’TE OLMALIDIR: Pazar günü sandığa gideceğiz. Memleket Partisi, Türkiye’nin geleceği için önemlidir. Mutlaka Meclis’te olmalıdır. HDP var, CHP listelerindeki 77 Saadet’li, Gelecek’li, DEVA’lı var. Bir de AKP var. Atatürkçüler azınlıkta olacak Meclis’te. Atatürkçülerin o Meclis’te olması lazım. Türkiye’nin sigortası Memleket Partisi’dir. Memleket Partisi, mutlaka o Meclis’te olmalıdır. ADAYLIKTAN ÇEKİLİYORUM: Bu atılan iftiralara… Saraya giden CHP’liden başlayarak; ‘saraydan para aldı, çekilemez’ diyenlere; ‘o, görevini yapıyor, saraydan para aldı, çekilemez’ diyenlere, bu alçaklığı yapanlara sesleniyorum: Diyorum ki; benim bu kumpaslardan, montajlardan, bu sahte dekontlardan, olmayan ciplerden korktuğum falan yok. 45 gündür direniyorum zaten. En son geldikleri nokta, ‘o çekilemez, saraydan para aldı, parayı geri mi ödeyecek’ diye soranlar var. Adaylıktan çekiliyorum. Bunu memleketim için yapıyorum. Türkiye’ye üçüncü bir seçenek önerdim. ‘Ne Cumhur ne Millet, tek yok Memleket’ dedim. ‘Ne sağdan, ne soldan, Atatürk’ün yolundan’ dedim. Bir kanal açmaya çalıştım. Bu kanalı başaramadık. Bahaneleri kalmasın. Yoksa seçimi kaybettiklerinde bütün suçu bize atacaklar. Hiçbir bahaneleri kalmasın. Memleket Partisi’ne her evden bir oy istiyorum, Cumhurbaşkanı adaylığından çekiliyorum."