CHP Genel Başkanı, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu; Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’yi ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından; “İşin özeti Halil İbrahim sofrasını büyütmeye çalışıyoruz. Beraber olmaya çalışıyoruz, birlikte olmaya çalışıyoruz… Yaşadığımız sorunlar bireysel sorunların çok çok ötesinde Türkiye’nin sorunları ve Türkiye’nin sorunlarına ben ne kadar duyarlıysam elbette ki Sayın İnce de en az o kadar duyarlı. Sorunları karşılıklı masaya yatırmak, çözümler üretmek de doğal olarak hem benim görevim hem Sayın İnce’nin görevi” dedi. İnce ise “Yine inandığımız bir şey var: Bu Erdoğan gitmelidir. Bu Erdoğan yorgundur. Erdoğan, ortak aklı temsil etmemektedir. Erdoğan, kibirlidir. Akla inanmamaktadır. Bilime inanmamaktadır. Hukuka inanmamaktadır. Beş dakika dahi bu memleketi yönetmemelidir” diye konuştu. İnce, “Erdoğan’ın gönderilmesi gerekir’ derken, adaylıktan çekilecek misiniz” sorusuna, “Hayır, öyle bir şey demedim” yanıtını verdi. Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’yi ziyaret etti. Saat 17.00'da başlayan ve yaklaşık bir saat süren görüşmede, Kılıçdaroğlu’na; CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve Özgür Özel eşlik etti. Kılıçdaroğlu ve İnce, görüşmenin ardından açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Lütfedip çağrımıza olumlu yanıt verip, bizi kabul ettiği için kendisine ve arkadaşlarına yürekten teşekkür ederim. Doğal olarak başta deprem bölgesi olmak üzere Türkiye’nin pek çok sorununu görüştük, arkadaşlarımızla beraber. Yaşanan sorunlarla ilgili hangi çözümleri ürettiğimizi de karşılıklı ifade ettik. Bu konuda biz bir kanun teklifi hazırlıyoruz, deprem bölgesiyle ilgili olarak. Kanun teklifiyle, deprem bölgesinde yaşanan sorunları gidermek ve deprem bölgesinden ayrılan kişilerin tekrar deprem bölgesine gelmelerini sağlamak için o konuda da Sayın Genel Başkana olabildiğince ayrıntılı bir bilgi verdim. Önümüzdeki günlerde kanun teklifimizi de Meclis’e sunacağız. “YAŞADIĞIMIZ SORUNLAR BİREYSEL SORUNLARIN ÇOK ÇOK ÖTESİNDE TÜRKİYE’NİN SORUNLARI” Yani işin özeti Halil İbrahim sofrasını büyütmeye çalışıyoruz. Beraber olmaya çalışıyoruz, birlikte olmaya çalışıyoruz. Vatandaşların mağdur edilmemesini istiyoruz, en büyük arzularımızdan birisi bu. Yaşadığımız sorunlar bireysel sorunların çok çok ötesinde Türkiye’nin sorunları. Türkiye’nin sorunlarına ben ne kadar duyarlıysam elbette ki Sayın İnce de en az o kadar duyarlı. Sorunları karşılıklı masaya yatırmak, çözümler üretmek de doğal olarak hem benim görevim hem Sayın İnce’nin görevi. Bizi kabul ettiği için tekrar Sayın Genel Başkana ve arkadaşlarına yürekten teşekkür ederim." “İLKELERİMİZ BİZİM ÇOK NETTİR” Kılıçdaroğlu'nun ardından konuşan İnce, şunları söyledi: “Bizler, Memleket Partisi olarak; ittifaklar olmalıdır siyasette. Fakat bu ittifaklar, menfaat ittifakları olmamalıdır. İlke ittifakları olmalıdır, ilke etrafında. İlkelerimiz bizim çok nettir. Bir, Atatürk’ü tartıştırmayız. İki, teröre karşı mesafeliyiz. PKK’sına, FETÖ’süne, IŞİD’ine, DHKP-C’sine, Hizbullah’ına. Biz, kadın hakları konusunda çok kararlıyız, asla geri adım atmayız. Biz, Türkiye’de yine mültecilerin gönderilmesi, sığınmacıların gönderilmesi konusunda çok kararlıyız. Bizim ilkelerimiz bunlar, duruşumuz bunlar. Bu duruştan asla taviz vermeyiz. “BU ERDOĞAN GİTMELİDİR” İlkeler etrafında bu memleketi ayağa kaldırabiliriz. Yine inandığımız bir şey var: Bu Erdoğan gitmelidir. Bu Erdoğan yorgundur. Erdoğan, ortak aklı temsil etmemektedir. Erdoğan, kibirlidir. Akla inanmamaktadır. Bilime inanmamaktadır. Hukuka inanmamaktadır. Beş dakika dahi bu memleketi yönetmemelidir. Bu konuda da her tür görüşümüzü açık, net bir şekilde ifade ediyoruz. Sayın Genel Başkan’a da geldikleri için çok teşekkür ediyoruz. Ayağınıza sağlık. Hoş geldiniz, güle güle…” “Erdoğan’ın gönderilmesi gerekir’ derken, adaylıktan çekilecek misiniz” sorusuna İnce, “Hayır, öyle bir şey demedim. Biz, döne döne Köroğlu gibi savaşıyoruz. Bütün PKK’lılar, kaçak FETÖ’cüler. Herkes ateş ediyor bize. Biz de Köroğlu gibi döne döne vuruşmaya devam edeceğiz.”