Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Komiseri Oliver Varhelyi ve İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği ve Dış Ticaret Bakanı Johan Forssell ile yaptığı basın toplantısında; “114 binden fazla çadır taahhüdü aldık. Yurt dışından 58 bin civarında çadır satın aldık. 90 binden fazla çadır yurtdışından ülkemize geldi. Şu anda sevkiyatı planlanan çadır sayısı 44 bine geldi. Çadır ilk etapta önemli, şimdi de önemli ama 1 yıl boyunca yeni konutlar yapılana kadar vatandaşlarımızı çadırda barındırmak istemiyoruz, daha iyi imkânlar sunmak istiyoruz. Çadır kentlere ilaveten konteynır kentleri kurmak istiyoruz. Şu ana kadar yurt dışından gelen konteyner sayısı 495” dedi. AB Komisyonu Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Komiseri Oliver Varhelyi ve İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği ve Dış Ticaret Bakanı Johan Forssell bugün Ankara’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu görüştü. Görüşmenin ardından Bakanlık’ta düzenlenen basın toplantısında Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “AB bu zor dönemimizde bizimle ciddi bir dayanışma sergiledi. İsveç Dönem Başkanlığı’na, AB üyeleri, aday ülkeler ve AB kurumlarına verdikleri destek için teşekkür etmek istiyorum. Kriz Yönetiminden Sorumlu Komiser Lenarcic afet bölgesine gelen ilk üst düzey yetkililerden bir tanesi oldu. AB, yardımları devreye sokabilmek için entegre siyasi kriz müdahalesini aktif hale getirdi. AB Sivil Savunma Mekanizması talebimi üzerine hemen devreye sokuldu. Böylece AB acil yardımları ülkemize hemen yönlendirildi. Mekanizma çerçevesinde 32 arama kurtarma ekibi ve 5 tıbbi ekip gönderildi. Bin 750 arama kurtarma görevlisinin yoğun çalışmalarıyla 79 vatandaşımız enkaz altından kurtarıldı. 18 AB üyesi ülke ayni yardım gönderdi. Gelecek hafta Macaristan Dışişleri Bakanı de bizi ziyaret edecekler. 50 bin kış çadırı, 100 binden fazla battaniye ve 50 bin ısıtıcı AB mekanizmaları sayesinde Türkiye’ye sağlandı. AB’nin stratejik rezervleri de seferber edildi. AB Komisyonu ve Dönem Başkanı İsveç, Brüksel’de uluslararası düzeyde bir konferans düzenlemeyi öngörüyor. Değerli dostum Oliver da arayarak bunu bana iletmişti. Bugün bu konferans hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. Aday ülke olarak AB Dayanışma Fonu ve Katılım Öncesi Mali Fonu IPA araçlarından da yararlanıyoruz. IPA yardımlarında daha önce kesinti olmuştu. Bu kesintinin herhangi bir faydasının olmadığını yeniden ifade ettik.” VARHELYI: BENİM NESLİM KESİNLİKLE BÖYLE BİR FELAKET YAŞAMADI AB Komisyonu Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Komiseri Varhelyi’nin açıklamasından öne çıkanlar ise şöyle: “Hepimiz bu felaketin boyutlarından dolayı şok olmuş durumdayız. Biz de Türk halkının yanındayız. İşte bu nedenle buradayız. Dost olduğumuz için, müttefik olduğumuz için sizi düşündüğümüz için, size yardım etmek için buradayız. Yakınlarını kaybeden ailelere başsağlığı dilemek istiyorum. Çünkü benim neslim kesinlikle hiç böyle bir deprem görmedi, böyle bir felaket yaşamadı. Buradaki yaşanan acı inanılmaz boyutlarda. Bizim de destek olabilmek için Türk halkının üstesinden gelebilmesi için yanında olmamız gerekiyor. Bizim için AB Komisyonu için, Türkiye ve Türk halkı ile dayanışmamızı göstermemizin zamanı. Bu ziyaret bunun önemli bir nişanesi. Bu nedenle başından sonuna kadar desteğimizle yanında olacağımızı ifade etmek istiyorum. 21 üye devlet arama kurtarma ekiplerini gönderdiler. Bin 750’den fazla kişi aslında sahada çalıştı. 111 arama kurtarma köpeği vardı. Sağladığımız yardım burada bitmeyecek. Her gün bu depremin sonuçlarını yaşamak zorunda olan bölgede yaşayan insanlar var. Bu nedenle hep birlikte İsveçli dostlarımızla birlikte bu aşamadan sonra oradaki halk için nasıl en iyi yardım sağlayabiliriz; halihazırda 5,5 milyon euro gibi bir imkân sağladık, en acil ihtiyaçları karşılayabilmek için. Bu tabii ki ilk yardım. Bu sorunla baş edebilmek için sizin yanınızda olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bunun hepsini karşılayamayız elbette ama bunun büyük bir kısmını karşılayacağımızı ifade etmek istiyorum. AB Komisyonu elindeki yetkinin hepsini kullanarak destek vermeye hazır. Yeni evlerin, hastanelerin, okulların yapılması için desteğimizi vermeye hazırız. Türkiye’de normal hayat bu çerçevede ancak böyle başlayabilir. Tabii ki bu zaman alacak.” FORSSELL: HİÇBİR BAŞSAĞLIĞI DİLEĞİ BU ACIYI ORTADAN KALDIRAMAZ AMA BU ÇERÇEVEDE HAREKETE GEÇEBİLİRİZ İsveç Dış Ticaret Bakanı Forssell ise şunları kaydetti: “Bugünkü temel mesajım bir dayanışma mesajı olacak ve Türkiye halkına bir taahhüt mesajı olacak. Bu korkunç depremlerden etkilenen kişilere destek vereceğimizi ifade etmek istiyorum. AB üyesi 27 ülke adına aslında buradayım. Halihazırda Dönem Başkanlığı’nı İsveç sürdürüyor. 27 ülke adına şunu ifade etmek istiyorum, gerçekten korkunç görüntüler gördük depremden sonra. Bunu kelimelerle bile ifade etmek mümkün değil. Dışarıdan gelebilecek hiçbir başsağlığı dileği bu acıyı ortadan kaldıramaz, bunun sonuçlarını Türk halkı için ortadan kaldıramaz ama biz bu çerçevede faaliyete geçebiliriz. Bugün burada olmamızın nedeni de bu. Komisyon üyesi Varhelyi ile birlikte son derece yapıcı görüşmeler gerçekleştirdik. Türkiye’yi nasıl destekleyebilir AB, aynı zamanda Suriye halkını da desteklememiz gerekiyor. Halihazırda Dönem Başkanlığı’nı sürdüren İsveç için bu en büyük öneme sahip önceliğimiz. Birçok İsveç firması Türkiye’yi desteklemek için faaliyete geçerek bağışlarda bulundular. Önümüzdeki dönemde iş birliğimizi özellikle ticaret ve yatırım alanlarında güçlendirerek büyük bir potansiyeli değerlendirebileceğimize de inanıyoruz. Geçmişte olanı yeniden inşa etmeyeceğiz, belki çok daha yeni ve çok daha iyisini inşa edeceğiz. Hem İsveç hem Avrupa’dan gelen firmalar buraya katkıda bulunabilirler. İstihdam ve ekonomik kalkınma konusunda katkıda bulunabilirler. Depremden sonra İsveç Başbakanlığı Avrupa Komisyonu’na Donörler Konferansı ile ilgili fikri sundu, uluslararası destek verebilmek için. AB Komisyonu bununla ilgili son derece pozitif bir dönüş yaptı. Bu konferansı en kısa sürede ortaklaşa düzenlemeyi hedefliyoruz. Konferansın temel amacı kaynak toplamanın yanı sıra diğer donörleri bir araya getirerek bir donör cevabı verebilmek bu krize.” VARHELYI: BÜTÜN BUNLAR ARASINDA TÜRKİYE İLE DOSTLUĞUMUZ DAHA DA GÜÇLENİRSE BİR O KADAR KATKISI OLACAKTIR Varhelyi, bir basın mensubunun Türkiye’ye yönelik yardımların Türkiye-AB ilişkilerine pozitif bir etkisi olup olmayacağına ilişkin sorusunu “Bugün Türk mercileri dinlemek için buradayız. Neyin yapılması gerektiğini görmek için buradayız. Tabii ki bu aynı zamanda Türkiye ile pozitif ilişkiler kurmanın bir ifadesi. Türkiye bir dost ve müttefik. İşte bu nedenle buradayız, bu nedenle Türk halkının yanındayız, bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti’nin yanındayız. Her zaman şöyle denir: Bazen bundan bir ışık da çıkabilir. Belki bütün bunlar arasında Türkiye ile dostluğumuz ve müttefikliğimiz daha da güçlenirse bir o kadar da katkısı olacaktır” ifadeleriyle yanıtladı. ÇAVUŞOĞLU: ÇADIR ÖNEMLİ AMA YENİ KONUTLAR YAPILANA KADAR VATANDAŞLARIMIZA DAHA İYİ İMKANLAR SUNMAK İSTİYORUZ Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, 102 ülkeden arama kurtarma teklifi geldiğini, 90 ülkeden ekiplerin geldiğini, şu an 13 ülkeden gelen ekiplerin sahada çalıştığını belirtti. Bunların yanı sıra çok sayıda ülkeden gelen ayni yardımların Türkiye’ye ulaşması için çalışmaların yurt dışındaki misyonlarda yapıldığını kaydeden Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Hatay’da Rönesans Apartmanı’nda kalan ve henüz ulaşamadığımız Hatay temsilcimiz Devrim Öztürk’ten de bahsetmek istiyorum, severek gitmişti, severek işini yapıyordu. Ama henüz kendisine ulaşamadık. O binada henüz kendisine ulaşılamayan çok sayıda kişi var. 114 binden fazla çadır taahhüdü aldık. Yurt dışından 58 bin civarında çadır satın aldık. 90 binden fazla çadır yurtdışından ülkemize geldi. Şu anda sevkiyatı planlanan çadır sayısı 44 bine geldi. Çadır ilk etapta önemli, şimdi de önemli ama 1 yıl boyunca yeni konutlar yapılana kadar vatandaşlarımızı çadırda barındırmak istemiyoruz, daha iyi imkânlar sunmak istiyoruz. Çadır kentlere ilaveten konteynır kentleri kurmak istiyoruz. Şu ana kadar yurt dışından gelen konteyner sayısı 495. Şu anda bin civarında konteyner yolda. 10 bin civarında konteynerin de Türkiye’ye gelmesi için planlamaları yapmış durumdayız.”