Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi, geçimini hayvancılıkla sağlayan üreticilerden beğeni topluyor. 

Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği projeler ile yurttaşın yaşamına dokunmaya devam ediyor.  ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesinden yararlanan üreticilerden Mut’un Çömelek Köyü’nde yaşayan 2 çocuk annesi, 29 yaşındaki Ceren Tengiz, projeyi şu sözlerle anlattı:

“MERSİN’E GÖÇMEYİ DÜŞÜNÜRKEN, HAYATIM BAMBAŞKA BİR HAYAT OLDU”

“Vahap Başkanımız, bir anne babanın öz evladına yapamayacağı bir iyilikte bulundu. Benim 25 tane keçi alma gücüm yok, alamazdım. Bize bu imkanın sunulması, benim ve eşimin hayatını değiştirdiği gibi, çocuklarımın geleceğini de sağladı. Ben zaten hem Büyükşehir Belediyesi’nin, hem de Başkanımız Vahap Seçer’in projelerini yakından takip ediyordum. Böyle bir anons yapılınca hemen başvurdum ve kısa süre içerisinde de bize 24 dişi 1 erkek olmak üzere, 25 küçükbaş hayvan verdiler. Ben Mersin’e göçmeyi düşünürken, benim hayatım bambaşka bir hayat oldu. Telefon geldi, ‘Hayvanlarınızı gelip götürebilirsiniz, size çıktı’ dediler. Çok sevindim. 4 ton yem desteği de vereceklerini söylediler. 4 ton yem, hayvancılık yapan bir kişi için, 1 sene boyunca rahat etmesi bakımından çok büyük bir avantaj. Gittik, aldık hayvanlarımızı. Şu anda 85 tane hayvanım var. Şu anda kendi işimin patronuyum. Oğlaklarla, keçilerimle uğraşıyorum. Evet, bu işin de zorluğu var. Çok zorlu hava şartlarında çalışıyoruz. İki çocuğum var. Yaylaya, çapa motoruyla gelip gidiyoruz. Kendim kullanıyorum. Zor iş, ama çok güzel avantajları da var. Mutluyum, huzurluyum. Benim hayvancılıkla ilgili hiçbir bilgim yoktu, ama eşim bana çok büyük destek oldu.”

Kendi imkanları ile 25 tane keçi almasının mümkün olmadığını söyleyen Tengiz, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin desteğinin hayatındaki önemine değinerek, şöyle devam etti:

“Vahap Başkanımızın bize bu imkanı sunması, benim ve eşimin hayatını değiştirdiği gibi, çocuklarımın geleceğini de sağladı. Yani hiç kimseden biz bu şekilde yardım görmedik. Çok güzel projelere imza attığını düşünüyorum. Bana çok güzel bir iş imkanı sağladı. Genç arkadaşlar, ‘İşim yok, üniversite mezunuyum, lise mezunuyum, yapamıyorum, parasızım, iş bulamıyorum’ demesinler. Gerçekten araştırsınlar, başkanımızdan destek istesinler, bu gibi projelere başvuru yapsınlar. Bana çıktıktan sonra, ben bu işi yaptıktan sonra, tüm kadınlar ve genç arkadaşlarım da yapabilir. Şu anda hayvanlarla uğraşıyorum, gayet memnunum. Onların da yapabileceğine inanıyorum. ‘Şehirde hayat bitti’ diyorlar. Pahalılık, ekonomi… Evet, köyde de çok sıkıntı çekiyoruz. Gübre olsun, mazot parası olsun, biz de sıkıntı çekiyoruz köyde. Fakat yine de, şehirlere oranla çok daha rahatız.”

Hedefinin hayvancılığı bırakmamak ve hayvanlarının sayısını çoğaltıp, çocuklarınadaha iyi bir gelecek sağlamak olduğunu dile getiren Tengiz, sözlerine şöyle son verdi:

“KÖYDE ÜRETİM OLMAZSA ŞEHİRDE TÜKETİM OLMAZ”

“Çünkü, köyde üretim olmazsa şehirde tüketim olmaz. Biz burada üretmeliyiz ki, şehirdeki arkadaşlarım daha rahat tüketim sağlasınlar. İş imkanı olmadığı için, okul olmadığı için, sağlık ocağı, hemşire hiçbir şey olmadığı için, insanlar köyden şehirlere göç ediyorlar. Bu sefer ne oluyor? Tüketim pahalanıyor, her şey pahalanıyor. Çünkü üretim yok. Üretimi birilerinin yapması gerekiyor. Herkes doktor, avukat olursa, hayvancılığı kim yapacak?” 

 

Kaynak: anka