ŞEYMA PAŞAYİĞİT

Milli Eğitim Bakanlığı temsilcileri tarafından TBMM’de yapılan sunumda; okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarının düştüğü, normal eğitim yapılması gerekirken ikili eğitim yapıldığı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul öncesi kurumlara yeteri kadar personel vermediği, ücret alınmasının okullaşmanın önünde ciddi engel teşkil ettiği belirtildi. Farklı bakanlıkların sorumluluğunda olmasından dolayı Milli Eğitim Bakanlığı’nın kreş ve gündüz bakım evlerini denetlemede ciddi sorunlar yaşandığı aktarıldı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Temel Eğitim Genel Müdürü Tuncay Morkoç, “Davul bizde, tokmak başkasında. Bizi kurumlara almıyorlar” dedi.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Kadınların İş ve Aile Yaşamlarının Uyumlaştırılmasında Karşılaşılan Sorunların Tespiti ve Çözüm Önerilerinin Belirlenmesi Alt Komisyonu, AKP Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur başkanlığında toplandı. Komisyon toplantısında, Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Tuncay Morkoç sunum yaptı.

OKULLAŞMA ORANLARI DÜŞTÜ

“Türkiye’de okul öncesi eğitim” başlıklı sunuma göre; 2020-2021 eğitim-öğretim yılında okullaşma oranında, Covid-19 salgını nedeniyle düşüş yaşandı. 5 yaşındaki çocukların okullaşma oranı, yüzde 75’ten yüzde 59’a düştü. Bu eğitim-öğretim yılı sonunda 5 yaş çocukların okullaşma oranının yüzde 90, sonraki yıl sonunda ise yüzde 100’e çıkarılması hedeflendi.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI, KREŞ VE GÜNDÜZ BAKIM EVLERİNİ DENETLEMEDE SORUN YAŞIYOR

Mevcut durumun aktarıldığı sunuma göre; 1 milyon 645 bin çocuk okul öncesi kurumlara devam ediyor, 99 bin öğretmen okul öncesi kurumlarda görev yapıyor. Türkiye’de 0-3 yaş grubu bakım ve eğitimi, Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sorumluluğundayken 3-6 yaş arası hem bu iki bakanlık hem de Milli Eğitim Bakanlığı sorumluluğunda yürütülüyor. Milli Eğitim Bakanlığı, bu durumu “karmaşık, ayrık bir sistem” olarak nitelendiriyor. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde açılan kreş ve gündüz bakım evleri için Milli Eğitim Bakanlığı mevzuatında hüküm bulunmaması nedeniyle denetlemede sorunlar yaşanıyor.

YÖNETMELİĞE UYULMUYOR

Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde okul öncesi eğitimde normal eğitim yapılması esas, ancak 'daha fazla çocuğun faydalanabilmesi' gerekçesiyle ikili eğitim yapılıyor.

ÜCRET TALEP EDİLMEYEN OKUL ORANI YÜZDE 31

Okul öncesi eğitimde ücret konusu okullaşma önünde ciddi engel teşkil ediyor. Ücret türü, kurum ve verilen hizmetlere göre valiliklerce belirleniyor. Mevcut durumda, kurumların sadece yüzde 31’inde ailelerden ücret talep edilmiyor.

ÜCRET ALINMASI DEZAVANTAJLI ÇOCUKLARIN OKULA DEVAMINI ENGELLİYOR

Sunumda tek tek sorunlar da sıralandı. Buna göre; erken çocukluk eğitimi konusunda farklı bakanlık ve birimlerin yetkisinde kurum açılmasıyla ortak asgari standartlar sağlanamıyor. Bu durum, denetim eksikliği ve düşük nitelik riskini artırıyor. Özellikle büyük kent merkezlerinde fiziki mekan temini ciddi sorun taşıyor ve bu yerlerde uygun arsa bulunamıyor. Ücret alınması, dezavantajlı çocukların okula devamını engelliyor. Yardımcı personelin elzem olmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları, okul öncesi kurumlara yeteri kadar personel vermiyor.

YENİ OKUL VE SINIF AÇILMASI PLANLANIYOR

Sunum sonunda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hedefleri yer aldı. Buna göre de temel eğitimde 10 bin okul projesi il 3 bin anaokulu, 40 bin yeni ana sınıfı açılması planlandı. Dezavantajlı yerleşim yerlerindeki okullardan başlanarak beslenme desteği verilmesi planlamalar arasında yer aldı.

MORKOÇ: DAVUL BİZDE, TOKMAK BAŞKASINDA

Tuncay Morkoç, komisyonda yaptığı konuşmasında, okul öncesi eğitimde yapısal sorunlarının olduğunu belirtti. Morkoç, “Davul bizde, tokmak başkasında. Bizi kurumlara almıyorlar” dedi. Morkoç, özel okullara kayıt altındakilerden daha fazla öğrenci alındığını, ancak yaptırım uygulayamadıklarını anlattı. Morkoç, “Ne kitabı okutuyor, doğru mu yanlış mı? O sınıfa hangi kitap girdi? Dayağı biz yiyoruz. Bununla ilgili kanun tasarıları hazırlandı ama yapamadık. Biz diyoruz ki ‘En azından rehberlik edelim’. Bunu yapabiliyoruz” dedi.

Kaynak: anka