İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Akkuyu Nükleer Santrali'yle ilgili “Bu nükleer santral, Doğu Akdeniz ve sınırlarımızın güneyinde bir şantaj silahına dönüşmek üzeredir. Bölgedeki gelişmeler doğrultusunda yarın karşımıza Ruslar, santralin güvenliği bahanesiyle askeri taleplerle gelecek, Mersin açıklarında donanma dahi bulundurmak isteyecekler. Ruslar tüm bu ihtimalleri hesaplamış görünüyor. Zaten öyle olduğu için de Sayın Erdoğan’ın Rusya ziyareti öncesi santral projesi Türkiye’nin elinden alınmış oldu” dedi. İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Türkkan, Mersin'de inşası devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde Rusya’nın Türkiye'den IC İçtaş şirketiyle yaptığı anlaşmayı feshetmesine ilişkin açıklama yaptı. Türkkan, yayınladığı videoda şöyle konuştu: “Enerjide bağımsızlığın sembolü dedikleri Akkuyu Nükleer Santrali Türk-Rus ilişkilerinde ve Türkiye’nin egemenlik hakları üzerinde bir utanca dönüştü. Ne demişti iktidarın yalancıları, ‘Türkiye, bu projeden sonra nükleer teknik bilgiye ve tecrübeye kavuşacak.’ Ama gelinen noktada Akkuyu, Rusya’nın Türkiye’deki nükleer santralı oldu. Türk-Rus ortak yapımı olan Akkuyu’da artık Türkiye’nin herhangi bir şirketi de kalmadı. Akkuyu’nun inşaatı da işletmesi de artık tümüyle Rusya Devleti’nin atom enerjisi kuruluşu Rosatom’a ait. “TÜRK ŞİRKETİ KAPI ÖNÜNE KOYAN RUSLAR, BİZE SADECE İNŞAATIN AMELELİK KISMINI YAPTIRDI” Nükleer mühendisliği paylaşacak dedikleri son etap öncesi Türk şirketi kapı önüne koyan Ruslar, bize sadece inşaatın amelelik kısmını yaptırmış oldu. Türk şirketi kovan Ruslar işin en stratejik etabının inşaatını yine adı Türkçe, sermayesi Rosatam’a ait olan, Türkiye’de kayıtlı TMS Enerji Şirketi’ne verdiler. Yerli ortak şartını da daha önce Türkiye’de kurdukları tabela şirketleri üzerinden aşmış oldular. Görüyoruz ki tüm bu sürecin planını Ruslar önceden çalışmışlar. Rusların nükleer santrali 20 yıl işletip, sonra Türkiye’ye devredeceğine inanacak kadar kimse saf değil. 20 yıllık işletme süresi dolduktan sonra hisseler Türkiye’ye geçmeyecek. Çünkü Rosatom, 20 yıl sona erdikten sonra da en az yüzde 51’lik hisseyi elinde tutmaya devam edecek. Yani Akkuyu Nükleer Santrali için Rusya’nın Türkiye’deki nükleer santrali demek yanlış olmaz. “TÜRK ŞİRKETİN KAPI ÖNÜNE KONMASINA SEYİRCİ KALAN ENERJİ BAKANLIĞI DA BİRİNCİ DERECEDEN BU SUÇA ORTAKTIR” Kendi ülkenizde, bir yabancı devlete nükleer santral kurduracak, işletmesini de 20 yıllığına bu yabancı devlete vereceksiniz, 20 yılın ardından da bu yabancı devlet hakim hisseleri elinde tutmaya devam edecek. İnşaatı da tümüyle bu yabancı devlet üstlenecek. Bu düpedüz vatana ihanettir. Bu anlaşmaya imza atanlar da Türk şirketin kapı önüne konmasına seyirci kalan Enerji Bakanlığı da birinci dereceden bu suça ortaktır. Gerek Ak Parti iktidarının gerekse Enerji Bakanlığı’nın devam eden sessizliği Ruslarla olan kirli çamaşırlarının ortalığa saçılma korkusudur. Ruslar, iktidarın korkusunu öyle iyi kullanıyor ki 5 Ağustos’ta Soçi’deki görüşme öncesi en önemli kozlardan birisini elimizden alıyor. “SAYIN ERDOĞAN’IN RUSYA ZİYARETİ ÖNCESİ SANTRAL PROJESİ TÜRKİYE’NİN ELİNDEN ALINMIŞ OLDU” Akkuyu Nükleer Santrali bu haliyle Rusya’nın Türkiye’ye yerleştirdiği bir atom bombasıdır. Teknoloji ve bilgi transferi olmadığı sürece de öyle kalmaya devam edecektir. Bu nükleer santral, Doğu Akdeniz ve sınırlarımızın güneyinde bir şantaj silahına dönüşmek üzeredir. Bölgedeki gelişmeler doğrultusunda yarın karşımıza Ruslar, santralin güvenliği bahanesiyle askeri taleplerle gelecek, Mersin açıklarında donanma dahi bulundurmak isteyecekler. Ruslar tüm bu ihtimalleri hesaplamış görünüyor. Zaten öyle olduğu için de Sayın Erdoğan’ın Rusya ziyareti öncesi santral projesi Türkiye’nin elinden alınmış oldu. Akkuyu Nükleer Santrali bu haliyle ikinci bir Ayastefanos abidesidir. Nasıl ki Osmanlı-Rus Savaşı sonrası Ruslar İstanbul Yeşilköy’e bir utanç abidesi diktiyse, Akkuyu’daki nükleer santral bu şartlar altında bir utanç abidesidir. Türk milletine değil Rusların çıkarına hizmet eden santraldeki tek taraflı şartnameleri de yarın silip atacağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın. İYİ Parti olarak Rusya’yla olan bu asimetrik ilişkilere ve kapitülasyondan farksız bu tavizlere son vereceğiz. Ak Parti iktidarının Rusya’ya ödeyeceği diyet borcu vardır ama Türk Milletinin yoktur. Rus emperyalizminin Türkiye ve bölge üzerindeki hiçbir adımına asla izin vermeyeceğiz.”