Liderlik, insanoğlunun var olduğu günden beri gizemini koruyan, her kuşakta farklı içeriklerde algılanan, liderlere gereksinim duyulmasa bile, bir şekilde varlığı yadsınamayan ve kendini farklı biçimlerde yeniden var eden bir olgudur.
İki kişinin bulunduğu bir ortamda biri diğerden yetenek, beceri, kişilik ve davranış açısından farklılık gösterebilir. Bu durumlarda kişinin liderlik içgüdüleri olmasa bile, diğeri karşısındaki bireyin etkisiyle onun büyüsü veya etkisi altına girer ve bir şekilde karşısındaki kişilikten etkilenir.
Etkilenmek doğaldır. Etki evrensel bir olgudur ve etki bir şekilde farklı biçimlerde var olabilir. Dolayısıyla liderlere ihtiyaç duyulmasa bile liderlik her zaman bir şekilde var olacak ve bir şekilde insanları etkilemeye, yol göstermeye, faklı davranmaya ve daha zengin ve özgün seçeneklere gitmesine katkı sağlayacaktır.
Liderlik soyut bir kavramdır ve değişik içeriklerde olaylara ve koşullara göre farklı içerikler gösterir. Bir Anlamda dünyadaki kişi sayısı kadar liderlik tanımı yapılabilir.
Liderlik bana göre “bulunduğu yerde koşullara rağmen fark yaratan insandır” Liderlik sıradanlık, koşullara teslimiyet, pes etmek, sinmek, işi oluruna bırakmak, inanmadığı şeylere inanmış görünmek, sinsi davranmak, sahte, içi boş nutuklar atmak ve kandırmacılık değil, koşullar ne olursa olsun girişimci, yenilikçi, dengeleyici, uzlaşıcı; gerektiğinde uzlaşmaz, inatçı, öngörü sahibi olan, kendini akılıyla, başkalarını kalbiyle önderlik eden kedine özgü, özgün bir kişilik ve kimliktir.
Bu özelliklerin yanında lider veya önder, bir işi başlatan, başkalarını inandıran, ikna eden, paylaşan ve paylaştıran, cazibe ve vizyon yaratan, insanı özgürleştirmeye ve kendi olmaya, verimli olmaya ikna eden farklı bir karakterdir.
Lider, yukarıda sayılan yetileri dışında hem eril hem de dişil özellikleri kendinde barındıran bir farklı şahsiyettir. Hem erkeğin mağrur, güçlü, yol gösterici, zeki, aklının estiği doğrultuda iş yapan, bağımsız karakterli özelliklerinin yanı sıra; kadının, paylaşan, başkasını yücelten, verici, anlayışlı, duygulu, fedakar, gerektiğinde yerini başkasına bırakan, özgürleştiren, serbest bırakan özelliklerini kapsamaktadır.
Liderlik bazı zamanlar zor şartların sonunda ortaya çıksa da; bazen da zaman göre değişkenlik göstermeyen, yeni, özgün ve farklıyı aramaya yönelmiş kişilerin yolculuğudur. Liderlik özgün düşünmeyi, özgün, yaratıcı olmayı, farklı görmeyi, bakmayı, düşünmeyi, hissetmeyi, yorumlamayı ve davranmayı gerektirir.
Liderlik yalan söylemeyi, insanları kandırmayı, sindirmeyi, korkutmayı kullanmayı içermez. Bunu yapan lider değil zorbalardır. Zorbalar sahte liderlik elbiseleri giyen, güç kullanan ve kendi amaçları doğrultusunda her şeyi ve herkesi kullanabilen, sevgisiz, ruhsuz ve bencil bireyler ve hatta kurumlardır.
Liderlik bir ayrıcalık, tutum, tavır ve alışkanlıklar bütünüdür. İnsan ister bu özelliklerini doğuştan getirsin veya sonradan öğrensin fark etmez; bir amaç ve dava uğrunda somut hedeflere ulaşma gayretidir. 
Liderlerin ve liderliğin amacı kendilerini, toplumlarını örgütlerini, işletmelerini daha iyiye, güzele ve refaha götürmek içindir. Liderler ve liderlik bir amaç değil, insanın hayatı, yaşamayı güzelleştirmesi ve mutlulukları artırması konusunda araçtır. Eğer araçlar amaçlardan, insandan önemli hale geliyorsa ve insanın önünde bir engel olarak yer alıyorsa liderlik amacını aşmış ve insanı kısırlaştırmaya başlamış demektir.
Bu durumda yapılacak iş, liderliği kendi özgün platformuna ve insana hizmetine geri çekmek veya böyle liderliğe son vermektir.
İnsana, insanlığa, hizmet etmeyen, daha iyiyi, güzeli, yeniyi, özgünü ve estetiği üretmeyen lider değildir, bu bir insan da olsa kurumda olsa…

Liderlik bir yolculuktur belki de varılamayacak olan…