AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Güçlü büyük Türkiye istikametinde yolumuza devam edeceğiz. Bir daha neoliberal tezlerin yüksek faiz düşük kurlu sarmalının içine düşmeyeceğiz. Asla IMF başta olmak üzere uluslararası ekonomik vesayet merkezlerinin kuruluşlarının gölgesine girmeyeceğiz, onların siyasal emir komutaları altına girmeyeceğiz. Cumhuriyet tarihimiz boyunca, çok partili siyasi hayatımız boyunca ekonomideki en önemli açıklarımızdan birisi olan ve ikiz açıklar diye yıllardır eleştirdiğimiz bütçe açığı ve cari açığı meselesine buradaki tuzağa düşmeyeceğiz" dedi. TBMM Genel Kurulu’nda, 2020 kesin hesabı ve 2022 bütçesinin tümü üzerindeki görüşmelerde, AKP Grubu adına İstanbul milletvekilleri AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli konuştu. “BÜTÇE AÇIĞINI YERLİ YERİNE OTURTMUŞ BİR HÜKÛMET PROGRAMI” Numan Kurtulmuş özetle şunları söyledi: “Türkiye'de pandemi sırasında verilen desteklerin gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 13,1 dolayında olduğunu hatırlatmak isterim. Bu bütçe, yaklaşık yüzde 1,7 bütçe açığına tekabül ediyor ki dünya ortalamasının yüzde 4,5-5 olduğunu düşünürsek fevkalade önemli bir başarı ve bütçe açığını yerli yerine oturtmuş bir Hükûmet programıyla karşı karşıyayız. Türkiye, dünya ekonomisi ortalaması, OECD ortalaması yüzde 4-5 seviyesindeyken, ben de 9'un biraz üstü zannediyordum ama öyle görünüyor ki 2021'de Türkiye ekonomisi yüzde 10 büyüyecek ve dünyanın en büyük büyümesine sahip ülkelerinden birisi olacak. Sanayi Üretim Endeksi'nin dokuz ay boyunca yüzde 24 seviyesinde seyrettiği hepimizin bildiği bir gerçektir. Kapasite kullanım oranları ise yüzde 78,1 seviyelerine gelerek fevkalade önemli bir rekor seviyesine gelmiştir.” "YÜKSEK FAİZ, DÜŞÜK KUR POLİTİKALARIYLA TÜRKİYE İTHALAT CENNETİ HÂLİNE GETİRİLDİ" “Türkiye'nin bu istikamette yürümesinin önünde artık bundan sonra bir şekilde değiştirip revize etmeyeceği bir istikamet söz konusudur. Bu da 2013 yılının mayıs ayından beri yönelmiş olduğumuz ekonomi politik bir yoldur. 2013'te Türkiye ekonomisi tarihî dip noktası olan yüzde 4,5'lik bir faiz oranına ulaştı. Faiz oranlarının bu kadar düşmesine paralel olarak Türkiye'nin sırtında yaklaşık elli yıldır duran IMF yükünü Türkiye Mayıs’ta kenara koyarak yoluna devam etti. Geçmiş dönemlerde uygulanan ve neoliberal tezlerin acımasızca dikte ettirdiği zenginin rekabeti, fakirin sefaleti üzerine oturan neoliberal tezler 2013'ün Mayıs ayından itibaren terk edilmeye başlandı. Bu çerçevede, yüksek faiz, bu anlamda, düşük kur politikalarıyla Türkiye maalesef bir ithalat cenneti hâline getirildi.” "ÖNCELİĞİMİZ ENFLASYONU DÜŞÜRMEK" "Güçlü büyük Türkiye istikametinde yolumuza devan edeceğiz. Bu istikamette yürürken üç şeyi asla yapmayacağız. Bir daha neoliberal tezlerin yüksek faiz düşük kurlu sarmalının içine düşmeyeceğiz. İkincisi asla IMF başta olmak üzere uluslararası ekonomik vesayet merkezlerinin kuruluşlarının gölgesine girmeyeceğiz, onların siyasal emir komutaları altına girmeyeceğiz. Üçüncü olarak da Cumhuriyet tarihimiz boyunca, çok partili siyasi hayatımız boyunca ekonomideki en önemli açıklarımızdan birisi olan ve ikiz açıklar diye yıllardır eleştirdiğimiz bütçe açığı ve cari açığı meselesine buradaki tuzağa düşmeyeceğiz. 'Her şey güllük gülistanlık, ortada her şey istediğimiz gibi gidiyor. Türkiye’de vatandaşlarımızın yaşadığı bazı zorluklar yoktur' demiyorum. Nelerin yaşandığını, vatandaşlarımızın bu zorlu süreçlerde nelerden etkilendiğini çok iyi biliyoruz. Ama önceliğimiz, enflasyonu düşürmek, bütçe açığı ve cari açığını düşürmek olarak yolumuza devam ederken, vatandaşımızın artan fiyatlar karşısında ezilmemesini sağlamak için elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz." "2021 YILINDA BÜTÇEDEN FAİZE AYRILAN PAY YÜZDE 11,9" Memur ve emekliye yapılan zam oranlarına değinen Kurtulmuş, "Çünkü geçen hafta doktorlara alınmıştı bunu da genişleterek yolumuza devam ediyoruz. Nihayetinde bütçe konuşuyoruz. Babamızın malını vermiyoruz. Cebimizdeki şahsi paramızı vermiyoruz. Bu milletin imkanlarını bu milletin insanlarına bu helal bütçede oluşan payların bir kısmından ayırarak milletimize bunları veriyoruz. Görüşmeleri devam eden asgari ücret görüşmelerinin sonunda milletimizin asgari ücretlerini de hakkaniyet seviyesinde bir asgari ücret olarak belirleyeceğiz ve bunu da kamuoyuyla paylaşacağız. Bu bütçe görüşmelerinden sonra öğretmenlik yasasını da çıkartacağız" dedi. Kurtulmuş, "Faiz meselesiyle ilgili çok şey söylendi. 2001 yılında bütçeden faize ayrılan pay yüzde 47,2 ; 2002 yılında bütçeden faize ayrılan pay yüzde 43,2 ; 2021 yılında bütçeden faize ayrılan pay yüzde 11,9’dur" diye konuştu. CANİKLİ: “1,624 AÇIK İHALE GİBİ GÖRÜLEN ASLINDA 804 TANESİ DE FİİLEN AÇIK İHALE DEĞİL” AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli de grubu adına söz aldı. Canikli, bütçelerden belediyelere 100 milyar kaynak aktarıldığını belirterek şunları söyledi: "Aktarılan en büyük kaynak İstanbul Büyükşehir Belediyesine aktarılıyor; tabii, bütün belediyelere aktarılıyor ama kaynağın en büyüğü doğal olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesine aktarılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1 Temmuz 2019 tarihi ile 12 Kasım 2021 tarihi arasında toplam 11.415 tane ihale yapmış. Bu ihalelerin 1.624 tanesini açık ihale yöntemiyle gerçekleştirmiş. 11.415 ihalenin 1.624 tanesi açık ihale yöntemiyle yani rekabetin sağlandığı, yarışmanın sağlandığı yöntemle gerçekleştirilmiş, 9.791 ihale ise kapalı yöntemle yapılmış yani pazarlık yöntemi ya da buna benzer davetli usulü vesaire gibi yöntemlerle yapılmış. Ancak bu açık ihale yöntemiyle yapılan 1.624 ihalenin 804 tanesini de belediyenin şirketleri almış ve belediyenin şirketleri bunları açık olmayan ihale yöntemiyle vermiş. Bu şu anlama geliyor: Sonuç itibarıyla 1.624 açık ihale gibi görülen ihalenin aslında 804 tanesi de fiilen açık ihale değil. Gideceksiniz hesap soracaksınız. Sayın Kılıçdaroğlu, TÜİK’e gidin ama önce baskını buraya yapın.” “HÜKÜMETİN YENİ POLİTİKASINI DESTEKLİYORUZ” Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici de TBMM Genel Kurulu’nda 2022 bütçesine ilişkin konuştu. “Hükümetin geliştirmiş olduğu yeni yatırım, üretim, ihracat ve istihdam hedefli politikasını destekliyoruz” diyen Destici, memur ve emekli maaşlarındaki artış ile devletin vergide yaptığı artış oranını anımsatarak, şu eleştiride bulundu: “Devletimizin maktu olarak tahsil ettiği vergi ve harç miktarları her yıl yeniden değerleme oranında artırılmaktadır. Bu sene bu artış oranı yüzde 36,20 olarak gerçekleşmiştir. En son açıklanan TÜFE ise yüzde 21,4. Memur ve emekli maaşlarına uygulanacak artış için, bildiğiniz üzere, TÜFE uygulanmaktadır. Ya devletin aldığı maktu vergilerin artış oranında, ya da memur ve emeklilerin maaşlarının belirlenme oranında daha adil bir yol bulunması gerektiğini düşünüyoruz.”