İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, AKP ve MHP tarafından hazırlanan anayasa değişikliği teklifi için AKP’den gelen görüşme talebini reddettiklerine açıkladı. Zorlu, “Grup Başkanvekilimiz Sayın Müsavat Dervişoğlu, Sayın (Özlem) Zengin’e şöyle bir hassasiyetimizi iletti; ‘Sayın Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlığının Karma Komisyon’a getirildiği bir gün görüşme talebini bize getirmek, gerçekten kabul edilebilir ve etik bir anlayış değil’. Biz, bu sebeple böyle bir görüşmeyi yarın yapmama kararı aldık. Ancak bununla birlikte, önümüzdeki günlerde bir görüşme yapıp yapmayacağımızı, birkaç gün içerisinde yetkili kurullarımızla Sayın Genel Başkan’ımız paylaşarak nihai bir görüşmenin önümüzdeki günlerde olup olmayacağını sizlerle, kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.

Kürşad Zorlu, bugün İYİ Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak başlayan Zorlu, “Çalışma koşullarınızla ilgili hak etmediğiniz tablolarla da karşı karşıya kalıyorsunuz. Siz emekçilerin görevlerini daha iyi gerçekleştirebilme adına özellikle özlük haklarınızın ve emeklilik haklarınızın sözcüsü olacağız” diye konuştu.

Zorlu, memur ve emekli maaşlarına yapılacak zamma ilişkin, “2022 yılında yüzde 30 ve 41’lik zam oranları üzerinden yıl sonundaki yüzde 64’lük enflasyonu karşılaştırmak suretiyle ‘Bu enflasyondan daha fazla zam verdik’ diyerek milletimize yalan söylüyorlar. 2022 yılından memur ve emeklilerimizin çok ciddi bir alacağı var. ‘Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik’ gibi değerlendirmeler bizim için fiyaskodur. Şimdi de yüzde 25’lik bir zam oranı açıkladı. Sayın Genel Başkan’ımız, grup toplantısında, bu zamlarla memur ve emeklinin ezileceğini paylaşmıştı. Sonra yüzde 30’a tamamlandı zam… Madem seçim yaklaşıyor, inanıyorum ki o memurlarımız, emeklilerimiz de ‘Size oy ne lazım artık’ diyecek” dedi.

“BU ANLAYIŞ, MİLYONLARCA İNSANIN MAAŞ DENGESİNİ BOZAN BİR ANLAYIŞTIR”

İYİ Parti’nin en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine getirilmesi için sunduğu teklifin dün TBMM’de AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini hatırlatan Zorlu, “En düşük emekli maaşı 8 bin 500 lira olacaktı. Burada o kadar büyük adaletsizlikler var ki… 3 bin 500 TL alan emeklimiz ile 4 bin 500 TL alan emeklimizi 5 bin 500 TL’ye getirdiler. Bu anlayış, milyonlarca insanın maaş dengesini bozan bir anlayıştır. Bu ücret dengesi bozuldukça Türkiye hızla bir asgari ücretli ülkesine dönüşüyor” diye konuştu.

Bugün açıklanan işgücü ve sanayi üretim verilerine de değinen Zorlu, “Özellikle gıda ve tekstil sanayideki gerileme dikkat çekiyor. Âtıl iş gücü kapasitesinde de hızlı bir artış söz konusu. Siyasi iktidar, artık böyle yokuş aşağı giden bir tren gibi ülkemizi aşağıya götürüyor. Hak, hukuk, adalet; bunlar çoktan geride kalan kavramlar” dedi.

Sorun yaşayan başka bir kesimin hekimler olduğu dile getiren Zorlu, “İlk olarak 6 Ekim’deki yönetmelikle muayenehane hekimlerinin özel hastanelerde ameliyat yapabilmesi belirli kotalara bağlanmıştı. Sağlık Bakanlığı, tepkilerimiz üzerine geri adım attı, 7 Ekim’de bir değişim yaptı ama iş daha da karmaşık hale geldi. Bu değişikliğe göre bu kadar hekimin muayenehane açma ihtimali kalmamıştır” diye konuştu.

“TÜRK POLİSİNE HAKARET EDEN MİLLETVEKİLİNE HANGİ İŞLEM YAPTIRILDI”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 5 Kasım 2021’deki Bingöl ziyareti sırasında yaşananlara da değinen Zorlu, “O şahsa çok dikkat etmek lazım. Olayın hemen ardından bu provokatörün geçmişi, kimliği, ülkemizin gündeminden saptırılıp halkımıza yansıtıldı. Evet, doğru değil, üzüntülüyüz. Ama bu şahsın AKP tarafından işe yerleştirilmesinden niye bahsetmiyorsunuz? Sayın vekilimiz Lütfü Türkkan’ın ve bir CHP’li milletvekilinin dokunulmazlıklarının Meclis’e geldiğini biliyorsunuz. Türk polisine hakaret eden milletvekiline hangi işlem yaptırıldı” dedi.

Zorlu, AKP ve MHP tarafından hazırlanan anayasa değişikliği teklifi için ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Bir; bu konu temel hak ve özgürlükler konusu, seçim sandığı gelmek üzereyken referandum tartışmasıyla milletimizin karşısına çıkarılmasın. İkincisi, bu konuda bir çerçeve oluştururken toplumun tümünü gözeten bir düzenleme yapmak zorundasınız. Bunu yaparken Cumhuriyet’in değerlerine, laiklik ilkesine ve birlikte yaşam irademize zarar vermeyecek bir metni, en azından hukuken ete kemiğe büründürme çabası içerisinde olmalısınız.

“SAYIN LÜTFÜ TÜRKKAN’IN DOKUNULMAZLIĞININ KARMA KOMİSYON’A GETİRİLDİĞİ BİR GÜN GÖRÜŞME TALEBİNİ BİZE GETİRMEK, GERÇEKTEN KABUL EDİLEBİLİR VE ETİK BİR ANLAYIŞ DEĞİL”

Sayın Genel Başkan’ımız bu iki madde çerçevesinde hassasiyetimizi Altılı Masa’ya götürdü ve orada değerlendirildi. Seçim tarihi tartışmaları yoğunlaştıkça AKP’nin bu anayasa değişikliğiyle ilgili hızı ve çabası da yoğunlaşacak gibi. Bize de bu konuda bir görüşme talebi geldi. Grup Başkanvekilimiz Sayın Müsavat Dervişoğlu, Sayın (Özlem) Zengin’e şöyle bir hassasiyetimizi iletti; ‘Sayın Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlığının Karma Komisyon’a getirildiği bir gün görüşme talebini bize getirmek, gerçekten kabul edilebilir ve etik bir anlayış değil’. Biz, bu sebeple böyle bir görüşmeyi yarın yapmama kararı aldık. Ancak bunun birlikte, önümüzdeki günlerde bir görüşme yapıp yapmayacağımızı, birkaç gün içerisinde yetkili kurullarımızla Sayın Genel Başkan’ımız paylaşarak nihai bir görüşmenin önümüzdeki günlerde olup olmayacağını sizlerle, kamuoyuyla paylaşacağız. Bu arada, milletimizin bize ulaştırdığı talepler doğrultusunda bu anayasa metnine ilişkin kaygılarımızı gidermeye yönelik yeni bir metin çalışması tamamlandı. Bu da ileride kamuoyu ile paylaşma fırsatı buluruz.”

Zorlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun cumhurbaşkanının yetkileri ile ilgili yaptığı açıklamaların sorulması üzerine, “Anayasa’nın 104’üncü maddesinde cumhurbaşkanın görev ve yetkileri yazılıdır. Cumhurbaşkanı, devletin başıdır, milletin birliğini temsil eder. Devlet organlarının uyumlu bir biçimde çalışmasını sağlamaya yönelik birleştirici gücümüzdür, cumhurbaşkanlığı makamı. Bugün partili cumhurbaşkanlığı ile bu olgu sarsılmış olsa da İYİ Parti’nin durduğu yerde cumhurbaşkanı tarifi budur. Bahsettiğiniz şekilde bir yöntem doğru değildir. Altılı Masa içerisindeki söz konusu başlık altında da böyle bir değerlendirme yapılmamıştır” yanıtını verdi.

“ADALET EKSENİNDE SORUMLULARIN ORTAYA ÇIKARILABİLMESİNİN ÖNEM TAŞIDIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”

Zorlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine bugün yaptığı açıklamaları ise şöyle değerlendirdi:

“Çok üzücü bir olay. Kıymetli bir vatansever, böyle bir hain suikasta uğradı, katledildi. Olayla ilgili pek çok iddia var, biz bu iddiaları yakından takip ediyoruz. Hayatını kaybeden Sayın Sinan Ateş’in ailesinin bu işten en az zararla çıkabilmeleri, daha az etkilenmeleri için büyük hassasiyet gösterdik. Genel Başkan’ımız, başından bu yana aile fertleriyle irtibat içerisinde. Bu hukuki sürecin, adalet ekseninde sorumluların ortaya çıkarılabilmesinin önem taşıdığını düşünüyoruz.

“KISA VADEDE SEÇİM GÜVENLİĞİ KONUSU, SOKAKLARDA ÖZGÜRCE DOLAŞABİLMEK, CAN GÜVENLİĞİMİZİN SAĞLANABİLMESİ KONUSU, İYİ PARTİ’NİN VAZGEÇİLMEZ İLKELERİ ARASINDADIR”

Bizim ortaya koyduğumuz tavır, biraz önce ifade ettiğim yönde. Tabii MHP’nin kendi içerisindeki değerlendirmesi, hassasiyeti kamuoyumuz tarafından da yakından takip ediliyor. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Milletimiz gerçekten sağduyu arayışında. Milletimizi adaletle yaşayacağı günlerin arayışında. Kısa vadede seçim güvenliği konusu, sokaklarda özgürce dolaşabilmek, can güvenliğimizin sağlanabilmesi konusu, İYİ Parti’nin vazgeçilmez ilkeleri arasındadır. Bu fotoğraftan bakıyoruz konuya.”

Kaynak: anka