ÖZKAN KARAKAYA Ardahan’da AKP’li Köprülü Belediyesi’nin beldede yapmayı planladığı biyoenerji santrali tepki çekti. Son yerel seçimlerde CHP’den belde belediye başkanlığına aday olan Engin Sarıkaya, “Bu tarz santrallerin yerleşim yerine 3,5 km uzaklıkta olması gerekir. Mera hayvancılığı yapıldığı için burada biyoenerji santrali olmaz” dedi. Son yerel seçimde CHP’den Köprülü Belediye Başkanlığı’na aday olan, ancak seçimi kaybeden Engin Sarıkaya, AKP’li Belediye Başkanı Yücel Akkoç’un beldede kurmak istediği biyoenerji santraline karşı çıktı. Sarıkaya, şunları söyledi: "MERA HAYVANCILIĞI YAPILAN YERDE BİYOENERJİ SANTRALİ OLMAZ" “Gördüğünüz alan beldemizin göbeğinde, merkezinde ve kalbindedir. Burayı bu arkadaş meclisten geçirerek 49 yıllığına kiraladı. Meclis garantörüyle, Belediye garantörüyle bu alanda biyoenerji santralleri yapmak istiyor. Halbuki bu tarz santrallerin yerleşim yerine 3,5 km uzaklıkta olması gerekir. Burada biyoenerji santrali olmaz. Neden? Çünkü mera hayvancılığının olduğu yerde biyoenerji santrali olamaz. Çünkü buna uygun değil. Şimdi 49 yıl Köprülü halkı alınacak olan hibeye, krediye kefil ve garantör. Yani köyün kalbine bunu yapmak bir kere ahlaki değil. Biz yapılacak olan işlere engel olmuyoruz yapmak mı istiyor? Köyün dışına çıkarır, 3,5 kilometre uzaklığında tutar, orada yapar, biz de destek sunarız. "BURASI AFRİKA CUMHURİYETİ DEĞİL" Buraya biyoenerji santrali yapılması imkânsız bir şeydir. Biz buraya elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Birçok vatandaşımızdan talep aldım. En son 2019 yerel seçimlerinde beldemizde belediye başkan adayıydım çok az bir oyla kaybettim. Seçimi arkadaşımız kazandı. Biz 40 aydır bu arkadaşa zaman zaman uyarılar yaptık, ama işlerini engellemedik. Sonuçta vatandaşımız yetkiyi vermiş belediye başkanı olmuş, bizim buna saygı göstermekten başka bir şansımız yok. Ama bütün kuralları hiçe sayarak istediğini yapmaya çalışırsa biz de buna karşı dururuz. Yani bizim halkımız bir Artvin gibi olacak, bir Cerrattepe gibi olacak, bir Kaz Dağları gibi, asla ve asla buraya çivi çaktırmayız. Ben bu nedenle İstanbul’dan buraya geldim benim görevim bu. Bu belde kapanmıştı ben açtım, bu beldede benim ve ailemin çok emeği ve alın terim var. Ben ömrümün son yıllarını burada geçirmek istiyorum ama beldemin değişik tahribatlarla yıkılmasından ve kapanmasından dolayı kimse burada yaşamak istemez. Bugün yanlış yapan bir gün mutlaka yargılanacak. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarına ve adaletine zaman zaman sekteye uğrasa da inanıyoruz. Bugün iktidar gücünü arkasına alıp toplumu yok sayan bu anlayış yarın mahkum olacağına emin olsun. Burası dağ başı değil, burası Afrika Cumhuriyeti değil, burası Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Biz burada yanlışa izin vermeyeceğiz."