İzmir Konak Belediyesi’nin Basmane’deki 200 yıllık tarihi binayı ve avlusunu restore ederek kente kazandırdığı Sanathane Gösteri Sanatları Merkezi açıldı. Bölge halkının geçmişte silah imalathanesi olarak kullanıldığı için "Silahhane" olarak adlandırdığı bina “Sanathane” adıyla törenle hizmete girdi.

Konak Belediyesi’nin 1800’lü yıllarda konut olarak inşa edilen, yakın geçmişte silah imalathanesi olarak kullanılan Basmane'deki iki katlı tarihi binayı ve avlusunu restore ederek kente kazandırdığı Sanathane Gösteri Sanatları Merkezi törenle açıldı. Konak Belediyesi’nin Kent Tarihi Birimini de içerisinde barındıran merkezin açılışına Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, siyasi partilerin ilçe başkanları, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, Konak Belediyesi meclis üyeleri, konsoloslar, akademisyenler, oyuncu ve yönetmenler, birlik, oda, dernek başkanları, sivil toplum, demokratik kitle örgütleri temsilcileri ile sanatseverler katıldı. Kısa film gösterimiyle başlayan açılış töreninin sunumunu Mülkiyeliler Birliği Derneği İzmir Şubesi Başkanı Nazlı Kayı yaptı.

"SANATHANE'YE DÖNÜŞTÜRDÜK"

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, tarihi bir binayı daha kente kazandırmaktan onur duyduklarını belirerek şöyle konuştu:

"Yerel yönetim olarak koruma ve işlevleştirme bilinciyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. ‘Birlikte Konak’ diyerek çıktığımız bu yolda Basmane’yi, özellikle de bu bölgeyi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer önderliğinde, hemşehrilerimizle birlikte yaşatma kararını aldık. Bu, seçim beyannamemizde de ortak olarak yer alıyor. Ayda en az bir iki kez buradaki mahallelerde dolaşıyoruz ve buradaki sıkıntıları aşmaya çalışıyoruz. Silahhane ismi hiç hoş çağrışım yapan bir isim değil. Biz bu mekanı Silahhane'den Sanathane’ye dönüştürdük."

AÇIK HAVA NOSTALJİSİ YAŞATACAK

Sanathane’nin bir dönemin unutulmaz etkinliği açık hava sinemalarının nostaljisini yaşatacak şekilde tasarlandığını dile getiren Batur konuşmasına şöyle devam etti:

"Bir döneme tanıklık etmiş, İzmir’in yaşam kültürünün unutulmaz açık hava sinemalarının nostaljisini günümüze taşıyacak Konak Belediyesi Sanathane Gösteri Sanatları Merkezi, İzmir’in tarihi semti Basmane’ye yeni bir vizyon kazandıracak. Eminim ki, burası kentimizin yeni buluşma mekanlarından biri olacak. Bu akşam açılışını gerçekleştirdiğimiz yeni kültür sanat mekanımızla İzmir'e yeni bir merkez kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Buranın Basmane'de olması ise bizler için apayrı bir önem taşıyor. Çünkü İzmir'in kalbi Konak'ta mahalle kavramı ilk olarak 16. yüzyılın ilk yarısında Basmane’de başlar. İzmir’in bir diğer ilki de 1895 yılında sinemanın icadından sonra, bu topraklarda ilk film gösteriminin 1896 yılının sonlarında yine İzmir’de yapılmış olmasıdır. Sinema kültürü 1950’li yıllarda açık hava sinemalarıyla bambaşka bir boyut kazandı. Genellikle mahalle aralarında yer alan yazlık sinemalar İzmirliler için sıcak yaz akşamlarında tercih edilen bir eğlence halini aldı. 1970’lerde İzmir’deki açık havca sineması sayısı 85’lere çıktı. ”

KEMERALTI HAMLESİ

Başkan Batur, merkezin bahçe bölümünün tamamen belediyenin öz kaynaklarıyla yapıldığını belirterek şöyle devam etti:

"Biz sanat ile uygarlık yolunda ilerlemeye devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün o meşhur sözünü asla unutmayacağız; ‘Sanattan mahrum bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’. Konak'ta sanatın ve sanatçının ruhunu hep yaşatacağız. Kemeraltı'nı UNESCO Dünya Mirası listesine sokabilmek için Bakanlığımız, Valiliğimiz, Büyükşehir Belediyemiz ve ilgili kuruluşlarla omuz omuza çalışıyoruz. Dünya Mirası olursa Tarihi Çarşımız farklı yere gelecek, kent turizmi açısından daha fazla katkı sağlayacak. Yine elimizden geldiğince özellikle Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer önderliğinde ve Valiliğimizle tarihi yaşatma peşindeyiz. Kemeraltı’nda iki tarihi binamızın daha restorasyonuna başlıyoruz. Bu binalar da kentlimizin sanat kültür hayatına ve gelişmesine hizmet edecek. Göreve geldiğimizden bu yana 5 önemli tarihi yapıyı restore ettik ve kentlimizin hizmetine sunduk. Buraya çok yakın olan tarihi Kıllıoğlu Hamamı’nın da restorasyonuna devam ediyoruz. Tarihi hamam da tamamlandığında sanatın hizmetinde olacak.”

TUNÇ SOYER: "GURUR DUYDUM"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sanathane Gösteri Sanatları Merkezi'nin gurur kaynağı olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:

"Abdül başkanıma hem çok teşekkür ediyorum. Hem de çok gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Bu mekanın hazırlık çalışmaları sırasında gezdirmişti, gözlerime inanamamıştım, buradan ne çıkacak diye de çok heyecanlanmıştım. Bitmiş halini görmek son derece mutluluk verici. Sinema hakikaten hepimizin hayatında unutulmaz anılar bırakan bir sanat dalı. Benim yaşımdakiler gayet iyi biliyor; çocukluğumuzun, gençliğimizin en tatlı anlarına şahitlik ettiği bir sanat dalı. Ve İzmir açık hava sinemalarıyla çok iyi bilinen bir kentti. Çok sayıda açık havası sineması olduğunu biliyorum. Bu bölgede özellikle İzmir’e iz bırakmış sinemalar var.”

İZMİR'İN KALBİ OLAN TARİHİ AKS

Konak Pier’den başlayıp Kemeraltı’ndan geçen ve Kadifekale’ye çıkan aksın İzmir’in kalbi olduğunu ve burada tarihi gün ışığına çıkarmak için çalıştıklarını belirten Başkan Soyer sözlerine şöyle devam etti:

“İzmir, hiç tereddütsüz, dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Ama İzmir’in içinde bir başka nokta var ki, o da İzmir’in denizden kapılarından biri olan Pier ile başlar, Saat Kulesi, Kemeraltı, Havra Sokağı, Agora, İkiçeşmelik ve Kadifekale’ye çıkan aks… Bu aks aslında İzmir’in kalbidir ve İzmir için kaldıraç olabilecek bir akstır; çünkü bu aks tarihin en büyük ve en eski açıkhava alışveriş merkezi olan Kemeraltı’na ev sahipliği yapar. Ve Kemeraltı’nı gün ışığına çıkarmak hepimizin boynunun borcu. Adeta Alaaddin’in sihirli lambası gibi bodrumda tozlar içinde kalmış ve şimdi o tozu silkeleyerek, onun içindeki gücü gün ışığına çıkarmak için bir yolculuk yapıyoruz. Bizim de üzerimize düşen bu konuda çok kritik noktalar var, bunları gün ışığına çıkarmaya çalışıyoruz.”

AGORA'NIN YANINDAKİ KATLI OTOPARK YIKILACAK

Yıldız Sineması’nı ve Bıçakçı Han’ı kamulaştırdıklarını, orada da Sanathane benzeri bir yapıyı hayata geçirerek İzmir’in o hafızasını tazeleyeceklerini vurgulayan Başkan Soyer, “Aynı şekilde İkiçeşmelik’te devam edin Agora’nın yanından Kadifekale’ye geldiğinizde, 20 bin kişilik bir amfi tiyatroyu gün ışığına çıkarmak istiyoruz. Adeta kış uykusuna yatmış tiyatro gün ışığına çıkacak ve İzmirlilerle tekrar buluşacak, olağanüstü bir Körfez manzarası eşliğinde yine İzmirlileri sanatla buluşturacak, ikinci bir Efes benzeri bir yapı ortaya çıkacak. Agora’nın hemen yanında katlı otopark var biliyorsunuz; iki senedir yasal prosedürlerini tamamlayıp yıkmak için canla başla çalışıyoruz. Sonunda yıkacağız, mutlaka yıkacağız ve orası bir kültür, arkeoloji parkına dönüşecek.”

CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILI UNESCO İLE TAÇLANACAK

Kemeraltı’nın UNSECO yolculuğunun önemine de dikkat çeken Başkan Soyer, Cumhuriyetin ikinci yüzyılını UNESCO ile taçlandırmak istediklerini söyledi. Soyer sözlerini şöyle tamamladı:

"Kemeraltı’nı dünya mirası listesine sokmak için bakanlığımızla, valiliğimizle, kültür turizm müdürlüğümüzle birlikte bir çalışma yürütüyoruz. Ve diliyorum ki ağustos ayında bununla ilgili çok somut bir adım atacağız. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken de UNESCO markasıyla, adıyla taçlandıracağız. Bugün tüm bu heyecanı yaşamamıza vesile olan Abdül Başkanımıza ve onun çok kıymetli çalışma arkadaşlarına huzurlarınızda çok kocaman bir teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varlar, iyi ki bu güzel yapıyı gün ışığına çıkardılar, İzmirlilerle buluşturdular. Her birine teşekkür çok ediyoruz, emeklerine sağlık. Sanatla nefes almaya devam edeceğiz. Kimse enseyi karartmasın, bu güzelim coğrafyada atalarımızın bıraktığı mirasa ve çocuklarımızın geleceğine sahip çıkarak çok daha güzel bir memleketi hep beraber kuracağız.”

 

Kaynak: anka