CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın’ın Kuşadası ilçesindeki toplu açılış töreninde, “Sandığa gideceğiz, demokratik yollarla bir dikta yönetimini tarihe gömeceğiz. Göreceksiniz, baskıcı bir yönetimi tarihe gömeceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu, “Hemen hemen her alanda baskılar var. Ama sizlere şunun sözünü veriyorum; baskı nereden ve kimden gelirse gelsin asla ve asla diz çözmeyeceğimin sözünü veriyorum. Onların feriştahı da gelse diz çökmeyeceğiz. Bilmedikleri bir şey var; bizim Kuvayı Milliye geleneğinden geldiğimizi bilmiyorlar. Onlara diz çökmeyerek hatırlatacağız. Biz, Kuvayı Milliye geleneğinden geliyoruz” diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin Kuşadası ilçesindeki toplu açılış töreninde konuştu. Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nı anlatırken "Her birimiz ayrı partiyiz. Altı lider bir aradayız. Demokrasi için, kadın-erkek eşitliği için, Türkiye’nin bozulan sisteminin düzeltilmesi için, adaleti gerçekleştirmek için, devlet yönetiminde liyakat olsun diye bir aradayız. İstanbul Sözleşmesi en kısa sürede yeniden hayata geçsin diye bir aradayız. Ülkenin saygınlığını, itibarını korumak için bir aradayız. Hiçbir çocuğun bu bereketli topraklarda yatağa aç girmemesi için bir aradayız. Bütün bunların sağlamak için bir araya geldik, Millet İttifakı’nı kurduk" dedi. 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"DAHA DEMOKRATİK, GÜZEL, BARIŞÇIL BİR TÜRKİYE İNŞA ETMEYE İHTİYACIMIZ VAR: Havanın sıcak olduğunu biliyorum. Bir miting, bir açılış için uygun değil. Ama kısa, sizlere bazı verdiğim sözleri anlatacağım. Bir; sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyup oy kullanın. İki; evlatlarınızı düşünün, ülkenin geleceğini düşünün, kadınları, gençleri düşünün. Bu ülke, bugün yaşananları hak etmiyor. Daha demokratik, güzel, barışçıl bir Türkiye inşa etmeye ihtiyacımız var. Bunun sözünü veriyorum sizlere.

BU ÜLKEYE ADALETİ YA GETİRECEĞİZ YA GETİRECEĞİZ: Adaletin yerlerde süründüğünü ben de biliyorum, sizler de biliyorsunuz. Ülkede adaletin kalmadığını biliyoruz. Hakkın, hukukun ve adaletin olmadığı bir ülkede can ve mal güvenliği yoktur. Hiçbirinizin can ve mal güvenliğinin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Yaşayacağımız ülkede herkesin, bizim gibi düşünmeyenlerin de aynı yolda yürümeyenlerin de can ve mal güvenliğinin sağlanması ve adaletin olması gerekiyor. Adalet için sizlere söz veriyorum. Bu ülkeye adaleti ya getireceğiz ya getireceğiz.

ONLARA DİZ ÇÖKMEYEREK HATIRLATACAĞIZ: Baskılar kuruyorlar, biliyorum. Belediye başkanlarımız üzerinde baskılar kuruyorlar, biliyorum. Medya üzerinde baskılar var. Hemen hemen her alanda baskılar var. Ama sizlere şunun sözünü veriyorum; baskı nereden ve kimden gelirse gelsin asla ve asla diz çözmeyeceğimin sözünü veriyorum. Onların feriştahı da gelse diz çökmeyeceğiz. Bilmedikleri bir şey var; bizim Kuvayı Milliye geleneğinden geldiğimizi bilmiyorlar. Onlara diz çökmeyerek hatırlatacağız. Biz Kuvayı Milliye geleneğinden geliyoruz.

ALIN TERİNİN DEĞER BULDUĞU BİR TÜRKİYE’Yİ VADEDİYORUM: Bir başka sözüm; üreten, çalışan, alın teri döken herkesin kazanmasını istiyoruz. Hiç kimse zarar etmemeli. Eğer çiftçi kadın ‘Biz artık zarar etmiyoruz, batıyoruz, batıyoruz’ diyorsa çanlar çalıyor demektir. O zaman kimsenin zarar etmediği, alın terinin değer bulduğu bir Türkiye’yi vadediyorum. Bunu yapacağız, birlikte yapacağız.

DEMOKRASİYİ GETİRMEKTE KARARLIYIZ: Millet İttifakı… Her birimiz ayrı partiyiz. Altı lider bir aradayız. Demokrasi için, kadın-erkek eşitliği için, Türkiye’nin bozulan sisteminin düzeltilmesi için, adaleti gerçekleştirmek için, devlet yönetiminde liyakat olsun diye bir aradayız. İstanbul Sözleşmesi en kısa sürede yeniden hayata geçsin diye bir aradayız. Ülkenin saygınlığını, itibarını korumak için bir aradayız. Hiçbir çocuğun bu bereketli topraklarda yatağa aç girmemesi için bir aradayız. Bütün bunların sağlamak için bir araya geldik, Millet İttifakı’nı kurduk. Baskılar var, eleştireler var. Demokrasiyi getirmekte kararlıyız. Bunun da sözünü veriyorum sizlere.

BABA EVLADINA HARÇLIK VEREMİYOR, EVLADI BABADAN HARÇLIK İSTEYEMİYOR: Başka bir şey daha; işsizler var, işsizler ordusu var. 10 milyonu aşkın işsizimiz var. Pırıl pırıl gençlerimiz, üniversiteyi bitiren gençlerimiz işsiz. Baba işsiz, üniversiteyi bitiren oğlu, kızı işsiz. Aynı evde oturuyorlar. Birbirlerinin yüzlerine bile bakamıyorlar. Baba evladına harçlık veremiyor, evladı babadan harçlık isteyemiyor. Bu tabloyu değiştirmek, birlikte değiştirmek zorundayız. Bunun sözünü veriyorum, bu tabloyu değiştireceğiz.

BARIŞ AKADEMİSYENLERİ’Nİ EN KISA SÜREDE ÜNİVERSİTELERİNDEKİ KÜRSÜLERİNE DÖNDÜRECEĞİZ: İlk işimiz; üreten Türkiye, güçlü Türkiye… Her alanda üreteceğiz. Fabrikada da tarlada da… Esnaf da üretecek. Herkes kazanacak. Demokrasi için, beraber yaşamak için…. Kanun hükmünde kararnameler ile pek çok insanı haksız yere devlet memuriyetinden attılar. Üniversitelerden attılar. Üniversitelerden atılan hocalarımızın bir kısmı yurt dışına gitti. Bu haksızlığı da bitireceğiz. Barış Akademisyenleri’ni en kısa sürede üniversitelerindeki kürsülerine döndüreceğiz. Haksız yere hapiste olanlar, tutuklananlar var. Avukatlar, harp okulu öğrencileri var içeride. Bu ülkenin en önemli hareketi olan Gezi Hareketi’nin mağdurları var içeride. Kadınlar var, yaşlı kadınlar var içeride. Bütün bunların tamamını değiştireceğiz. Bu ülkeye adaleti mutlaka ama mutlaka getireceğiz. Herkesin bundan emin olmasını istiyorum.

HERKESİN KAZANDIĞI BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDECEĞİZ: Benzine yüzde 350 zam geliyorsa bu insanlar nasıl geçinecekler, depolarını nasıl dolduracaklar? Üstelik çok sayıda kişi ücretsiz otobüslere binerken. Ve bunları karşılaması gereken devlet, iktidar karşılamıyor. Şoförün sırtına yıkıyor. Herkesin kazandığı bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Bundan emin olmanızı isterim.

DEMOKRATİK YOLLARLA BİR DİKTA YÖNETİMİNİ TARİHE GÖMECEĞİZ: Sandığa gideceğiz, demokratik yollarla bir dikta yönetimini tarihe gömeceğiz. Göreceksiniz, baskıcı bir yönetimi tarihe gömeceğiz. En büyük güvencemiz, bu ülkenin gençleri. İlk kez bu ülkede 7 buçuk milyon genç, sandığa gidip oy kullanacak, Türkiye’nin geleceğini belirleyecek olan 7 buçuk milyon gencimiz. Onlar bizim umudumuz, onlar bizim bugünümüz, geleceğimiz. Onları yurt dışına gitmeye değil, kendi ülkelerinde özgürce çalışabilecekleri, rahatlıkla eleştirebilecek bir dünyayı inşa edeceğiz. Beraber, birlikte yapacağız."

Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, konuşmasının ardından Kemal Kılıçdaroğlu'na tablo hediye etti. Daha sonra Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları, CHP milletvekilleri ve belediye başkanlarının katılımıyla toplu açılış ve temel atma töreni yapıldı.

Kaynak: anka