Haber: MAHİR BAĞIŞ / Kamera: ÜNAL AYDIN

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kilis’te vatandaşlara; “Hiç endişe etmeyin. Suriye’de de Türkiye’de de huzuru ve bereketi sağlayacağım. Bunu yapmam için size ihtiyacım var. Demokrasiye ihtiyacım var. Sizler destek verdiğiniz sürece bu sorunlar çözülebilir. 10 yılda, 15 yılda, 20 yılda çözemediler. Benim öyle uzun uzun konuşmaya niyetim yok. Beş yılda Türkiye’nin en temel sorunlarını, altı lider bir araya gelerek akılla çözeceğiz. Göreceksiniz” sözleri ile seslendi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kilis’te; esnaf ziyareti sırasında halka seslendi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Beni dikkatle dinlemenizi isterim. Bu, miting değil. Buraya geldim, sizlerle beraber olmak için geldim. Türkiye’yi geziyorum, adım adım geziyorum. Vatandaşımı dinliyorum. Derdi nedir? Nasıl çözülecek? Çünkü, dert sahibini dinlemezseniz sorunu çözemezsiniz.

Kilis’in kadim bir şehir olduğunu biliyorum. Milli Kurtuluş Savaşı sırasında yaptığı fedakarlığı ben değil, bütün dünya da biliyor. Ama son 10 yıldır ciddi sorunlarımız var. Suriye’de yaşanan sorunların Kilis’e yansıması var. Kilis’in büyük sorunları var. Bu sorunların çözülmesi lazım. Sorunlar, akılla çözülür, bilgiyle çözülür, birikimle çözülür.

Kavga ederek, sorunlar çözülmez. Kavga ettiğiniz zaman sorunu büyütmüş olursunuz. Herkesin huzur içinde yaşamasını istiyoruz. Herkesin kazanmasını istiyoruz. Esnafın kazanmasını, çiftçinin, üreticinin kazanmasını istiyoruz. Her evde huzurun, bereketin olmasını istiyoruz.

“BEN, BEŞLİ ÇETELERİN ADAMI DEĞİLİM. BEN ÜRETENİN, ÇALIŞANIN ADAMIYIM”

Sorun var biliyorum. Ama sorunları aşacak mıyız? Evet, sorunları aşacağız. Altı lider bir aradayız ve beraber bu sorunları aşmak için kararlıyız. İnşallah göreceksiniz, Millet İttifakı’nda bütün sorunları tereyağından kıl çeker gibi, çözeceğiz. Hiç endişe etmeyin.

Haksızlığa uğrayanlar var. Haklarını teslim edeceğiz. Çiftçi ektiği ürünün karşılığını alamıyor, alının terinin karşılığını vereceğiz. Hiç kimse unutmasın. Özellikle Kilisli kardeşlerim unutmasın. Ben, ‘beşli çetelerin’ adamı değilim.  Ben esnafın, sanayicinin, çiftçinin adamıyım. Ben üretenin, çalışanın adamıyım. Üretenin, çalışanın hakkını hukukunu savunurum. Esnaf kardeşim; bana oy verir, vermez o ayrı bir şey. Ama o esnafın kazanması lazım. Esnaf, orta direktir. Orta direk çökerse, devlet çöker. Esnafın kazanması lazım. Çiftçinin kazanması lazım. Üreticinin kazanması lazım. O zaman memlekette huzur olur. O zaman memlekette bereket olur.

“SURİYE’DE DE TÜRKİYE’DE DE HUZURU VE BEREKETİ SAĞLAYACAĞIM”

Suriye’de yaşanan dramı da Allah’ın izniyle bitireceğiz. Suriyeli kardeşlerimiz, kendi özgür iradeleriyle ülkelerine gidecekler. Burada sordum, gidecek misiniz? ‘Huzur olsun, barış olsun gideriz’ diyorlar. Biz, huzuru ve barışı sağlayacağız. Orta Doğu’da egemen güçlerin oyunu var. 3 milyon 600 bin Suriyeli var. Biz, ırkçılık yapmıyoruz, biz kimseye kötü gözle bakmıyoruz. Onları akrabalarımız olarak görüyoruz. Ama taş, yerinde ağırdır. Onlar da kendi ülkelerinde huzur içinde yaşasınlar istiyoruz. Savaş olmasın istiyoruz. Bunu sağlayacağız. Huzuru sağlayacağım, bereketi sağlayacağım. Hiç endişe etmeyin. Suriye’de de Türkiye’de de huzuru ve bereketi sağlayacağız.

Bunu yapmam için size ihtiyacım var. Demokrasiye ihtiyacım var. Sizler destek verdiğiniz sürece bu sorunlar çözülebilir. 10 yılda, 15 yılda, 20 yılda çözemediler. Beş yılda Türkiye’nin en temel sorunlarını, altı lider bir araya gelerek akılla çözeceğiz. Göreceksiniz. Barış varken niye kavga olsun, niye savaş olsun? Biz barışı, huzuru, beraber yaşamayı istiyoruz. Biz kavga etmek istemiyoruz.

“BÜTÜN HAKSIZLIKLARI GİDERECEĞİM”

Haksızlığa uğrayanlar var. ‘Mahkemeden beraat geldi, beni görevime iade etmiyorlar’ diye hiç kimse endişe etmesin. Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır. Benim inancım budur. Bütün haksızlıkları gidereceğiz. Bizimle aynı dünya görüşünü paylaşır, paylaşmaz onun bir önemi yok. Önemli olan haksızlığa karşı çıkmaktır. Adaleti getirmektir. Adaleti bu ülkeye getireceğiz. Beraber getireceğiz. Birlikte getireceğiz. Birlikte olmak isteyen, adaleti getirmek isteyen bütün kardeşlerime sesleniyorum: Bize katılın. Adalet istiyorsanız, bize katılın. Esnafın, işsizin, çiftçinin hakkını istiyorsanız bize katılın. Güzel bir ülkeyi, beraber inşa edeceğiz.

“SARAY, 85 MİLYONUN OLMALIDIR”

Benim saraylarda oturmak gibi bir niyetim yok. Saray maray değil, evimizde oturacağız. Eğer bu ülkede saraya birisi layıksa, bu ülkenin 85 milyonu saraya layıktır. Saray, 85 milyonun olmalıdır.

Esnafın kazandığı yerde, bereket olur. Ahi Evran kültüründen gelir, esnaf kardeşlerimiz. Esnaf kazanırken, yanındaki esnaf arkadaşı siftah yapmamışsa, onun da siftah etmesini ister. Esnafın dayanışma kültürü vardır, bu kültür kadim bir kültürdür. Ahi Evran kültürüdür, Mevlâna kültürüdür, Hacı Bektaş kültürüdür bu, Anadolu Erenleri kültürüdür bu. Bu kültürü yaşatmak zorundayız. Bu kültürü yaşattığımız zaman, esnaf kardeşimizin de hakkını, hukukunu teslim etmiş oluruz. Bundan emin olmanızı isterim. Ankara’da Kilis’in de hakkını, hukukunu savunan bir kardeşimiz var, rahatlıkla diyebilirsiniz. Sizin hakkınızı, hukukunuzu savunacağım”

 

Kaynak: anka