CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Samsun’un Vezirköprü ilçesinde yurttaşlara seslenirken “Ben; Beşli Çetelerin, mafyanın, uyuşturucu baronlarının adamı değilim. Ben; esnafın, çiftçinin, emeklinin, işçinin, alın teri ile geçinen herkesin adamıyım” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, bugün partisinin grup toplantısını yapmak için geldiği Samsun’un Vezirköprü ilçesinde muhtarlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iş insanlarıyla basın kapalı bir toplantıda buluştu. Kılıçdaroğlu, toplantının ardından Kavlağan Ağacı Meydanı’nda kendisini bekleyen yurttaşlara sesledi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Korsan bir miting düzenlemişsiniz, hepinizi Silivri’ye göndereceğim. İşin şakası bir tarafa, beni dikkatle dinlemenizi isterim. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar iyi değil. Her birimizin sorumluluğu var. Benim de sorumluluğum var. Ben, günün 24 saati bu ülke için çalışıyorum, cebim için değil. İktidar sahipleri gibi değilim ben. Kul hakkı yemem ama kul hakkı da yedirtmem. Bunu herkesin bilmesi lazım. ‘Milletim ile helalleşeceğim’ dedim. Evet helalleşeceğiz. Kul hakkı yiyenlerle benim helalleşme şansım yok. Onu da ifade edeyim. Bu memleketin hapishanelerinde masum insanlar, haksızlığa uğramış insanlar var. Bunu biliyorum. Bir şeyi unutmuyorum. Devletin dini adalettir ve bu ülkeye adaleti getirmek için elimden ne geliyorsa tamamını yapacağım.

“ALIN TERİ İLE GEÇİNEN HERKESİN ADAMIYIM”

Ben; Beşli Çetelerin, mafyanın, uyuşturucu baronlarının adamı değilim. Ben; esnafın, çiftçinin, emeklinin, işçinin, alın teri ile geçinen herkesin adamıyım. Fakir, fukaradan yanayım. Bu topraklarda bir çocuk yatağa aç giriyorsa, o gece devleti yönetiyorsam ben, o gece uyuyamam. Herkesin karnı doyacak; her evde huzur, bereket olacak. Çiftçi, emekli, esnaf kazanacak. Esnafa ve çiftçiye sözüm var. İktidar olduğumuzda ilk bir hafta içinde çiftçinin, esnafın bankalardan aldıkları kredilerin faizlerini sileceğim. Diyeceksiniz ki ‘Parayı nereden bulacaksın’. Öyle diyorlar ya bana; ‘Parayı nereden bulacaksın?’. 27,5 yıl devlete hizmet ettim. Bunun büyük bir kısmı Maliye Bakanlığı’nda geçti. Paranın, pulun, israfın, haksızlığın ne olduğunu gayet iyi bilirim. Haksızlık yapana, devletin beytülmaline el uzatana asla izin vermeyeceğim. Parayı Beşli Çetelere, uyuşturucu baronlarına değil, parayı onlardan alıp bu millete vereceğim.

Vakıf kurmuşlar, vakıf ayaklarında. ‘Efendim, Türkiye’de vakıf kuralım, bir vakıf da Amerika’da kuralım, buradan milyon dolarları oraya götürelim, Manhattan’da öğrenci yurdu yapalım.’ Sen onu benim külahıma anlat. Sen parayı yurt dışına götürüyorsun değil mi? Ben, bu millete söz verdim; o paraları son sentine, son dolarına kadar getireceğim ve bu milletin hizmetine vereceğim.

Benimle televizyonlara çıkıp tartışmaya cesaret edemiyorlar. Korkuyorlar. Niye korkuyorsun. Haklı olan, alnı temiz olan korkmaz. Kul hakkı yemeyen korkmaz. Siyaset, halka hizmet aracıdır. Siyasete giriyorsan zenginleşme olmaz. Siyasete giriyorsan köşeyi dönme olmaz. Siyasete giren adamın malı, mülkü, hanı, hamamı, gemileri, uçakları olmaz. Siyaset halka hizmet etmektir, halka hizmet edeceksin. Vatandaşın arabası olacak. Vatandaşın huzuru olacak. Gerekirse vatandaşın imkanları fazla olacak. Bunların olmadığı bir ülkede biz niye yaşayalım? O nedenle gençler diyorlar ki ‘Biz yurt dışına gideceğiz’.  Bütün genç arkadaşlarıma sözümdür; Türkiye’nin kaderini sizler belirleyeceksiniz. Genç arkadaşlarım, 7,5 milyon genç ilk kez sandığa gidecek ve oy kullanacak. Umudunuzu kaybetmeyin, umudunuzu büyütün. Asla ve asla unutmayın; Türkiye’nin kaderini belirleyecek olan, bu ülkenin 7,5 milyon genci. O gençlerin tek tek alınlarından öpüyorum.”

Kaynak: anka