Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi kadınlar, İran’da başörtüsünü tam kapatmadığı için polis şiddeti sonucu yaşamını yitiren Masha Amini’nin ölümünü, İstanbul’daki İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosluğu önünde protesto etti. KESK İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Bircan Dağ, “İran’daki cinsiyetçi yasalara ve kadın düşmanı rejime karşı cesurca tavır alan ve hayatları pahasına risk alarak seslerini yükselten İran’daki kız kardeşlerimizin yanındayız” dedi.

İran’da başörtüsünü tam kapatmadığı gerekçesiyle gözaltına alınan Mahsa Amini’nin ahlâk polisi tarafından dövülerek öldürülmesi üzerine başlayan protestolar devam ediyor. KESK İstanbul Kadın Meclisi üyeleri de bugün İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosluğu önünde bir araya gelerek eylem yaptı. Polis ve çevik kuvvet ekipleri, konsolosluk çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı.

“Yeryüzünün her yerinde direniyoruz” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Kadınlar birlikte güçlü” ve “Jin, jiyan azadi” sloganları atıldı. Burada konuşan KESK İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Bircan Dağ, İran’da kadınların uzun süredir Molla rejiminin baskılarına karşı direndiğini söyledi. “İran İslam Cumhuriyeti kurulduktan hemen sonra uygulanmaya konulan zorunlu örtünmeye karşı kadınlar geçmişte olduğu gibi günümüzde ‘Beyaz Çarşamba’ eylemleriyle de direnmeye devam ediyor” diyen Dağ, şöyle konuştu:

“AMİNİ’NİN KATLEDİLMESİ BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLADIR: Kadınların direnişine, İran rejimi ülkede zorunlu olan başörtüsü takma kurallarını daha sıkı şekilde denetleyerek başörtüsü takmayan veya başörtüsünü ‘gerektiği gibi’ takmayan kadınlara para ve hapis cezası vererek veya gözaltına alarak sertçe karşılık veriyor ancak baskıcı rejim sertleştikçe kadınların mücadelesi de keskinleşiyor. Mahsa Amini’nin, rejimin ahlak polisleri tarafından saçının teli göründü diye katledilmesi bardağı taşıran son damladır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Mahsa’nın ölümünün ardından kadınların öncülüğünde gerçekleşen ve İran’ın dört bir yanına yayılan eylem dalgalarına tanıklık ediyoruz. İran rejim güçleri, eylemlerde onlarca kişiyi katlederek, yüzlercesini tutuklayarak direnenlere karşı saldırılarını sürdürüyor. Kadınların ve İran halklarının meşru direnişine yönelik İran devletinin bu amansız saldırılarını kınıyoruz.

MOLLALAR REJİMİNİ ANCAK KADININ ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ SARSABİLİR: Kadınların ataerkinden kurtuluşunu sağlayacak yegâne güç, mücadele ve direnişlerle dolu kadın tarihinde mevcuttur. Biliyoruz ki en çok kadınların hak ve özgürlüklerine, onların yaşamlarına kasteden bu karanlık Mollalar rejimini ancak kadının örgütlü mücadelesi sarsabilir. Kadınlar kendilerine dayatılan şeriat kanunlarını da, rejimin kadın karşıtı temellerini de sorgulayarak ‘Jin, jiyan, azadi’ sloganlarıyla sokağa döküldüler. Kadınların saç telinden korkan bir rejim eninde sonunda kadınlarca yıkılmaya mahkûmdur. Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve baskının daha da arttığı, kadın düşmanı politika ve uygulamalarının hız kazandığı bir dönemdeyiz. Yaşamlarımız ve haklarımız için her alanda mücadele ederken İran’daki kız kardeşlerimizin uğradığı zulüm ve baskılara karşı başlattığı isyanı Türkiyeli kadınlar olarak çok iyi anlıyoruz.

DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ: Biz KESK’li kadınlar olarak, İran’daki cinsiyetçi yasalara ve kadın düşmanı rejime karşı cesurca tavır alan ve hayatları pahasına risk alarak seslerini yükselten İran’daki kız kardeşlerimizin yanındayız. Özgürlük ve eşit bir yaşam için direnişlerine en derin dayanışma duygularımızla destek veriyoruz. Türkiye’deki tüm kadınların bu onurlu direnişe sahip çıkması için çağrıda bulunuyoruz. Sınırları aşan kadın mücadelesini İranlı kız kardeşlerimizin direnişlerinden ilham alarak büyütmeye kararlı olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Yaşam hakkımızdan, giydiğimiz kıyafetleri seçme özgürlüğümüze kadar tüm hak ve özgürlüklerimiz için direnmeye devam edeceğiz.”

 

Kaynak: anka