Kamu Konfederasyonları Platformu, yüzde 30’luk maaş zammını ülke genelinde bir günlük iş bırakma eylemi yaparak protesto etti. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, “Kamu Konfederasyonları Platformu olarak, kamu çalışanlarının en düşük maaşının yoksulluk sınırı olan 26 bin liranın üzerinde olması en büyük talebimizdir. Enflasyon rakamlarının her ay maaşlarımıza yansıtılmasını istiyoruz. Maaş bağlama oranının yeniden yüzde 70’in üzerine çıkartılmasını istiyoruz. Kamu Konfederasyonlar Platformu olarak, milyonlarca yurttaşımızın elinden aldığınız hayat standartlarını ve yıllardır uğradığımız hak kayıplarını iade edene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Kamu Konfederasyonları Platformu, “İnsanca Yaşanabilecek Ücret” talebiyle Ankara, İstanbul ve İzmir gibi pek çok şehirde bugün bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Kamu Konfederasyonları Platformu’nun Ankara Ulus Meydanı’nda yaptığı protestoda platform üyeleri, “Açlık, yoksulluk, kader değildir”, “Zam, zulüm, saltanat; ne âlâ memleket”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Yandaşa değil emekçiye bütçe”, “Direne direne kazanacağız”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “AKP’den hesabı emekçiler soracak” sloganları attı.

“YOKSULLUK SINIRININ ÜSTÜNDE ZAM VERİLMESİ VE BİR YAŞAM KALİTESİ ORTAYA KOYABİLMEK İÇİN SİZİ VİCDANA, YÖNETİM ANLAYIŞINI SORGULAMAYA DAVET EDİYORUZ”

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Ankara İl Başkanı Doğan Dağdelen, “Yurttaşı, emekçiyi ve emekliyi yok sayan bu anlayıştan vazgeçip yandaşa ve faize bütçeyi aktarmak yerine, adaletli bir şekilde tüm yurttaşlarınıza hakkı olanın verilmesi, yoksulluk sınırının üstünde zam verilmesi ve bir yaşam kalitesi ortaya koyabilmek için sizi vicdana, yönetim anlayışını sorgulamaya davet ediyoruz. Yüzde 2’liğiniz, yüzsüzlüğünüz. Sendikal örgütlenmenin önüne bir engel olarak ortaya koydukları yüzde 2, ‘Sadece yandaş sendikalar olsun, bizim dediğimiz olsun’ diye ortaya koyduğunuz yüzde 2, sizin yüzsüzlüğünüz olmaktan başka hiçbir anlamı olmayacak” dedi.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık ise şunları söyledi:

“2002’DE EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI ASGARİ ÜCRETTEN 53 LİRA DAHA YÜKSEKTİ, ŞİMDİ 3 BİN LİRA DAHA AZ”

“Asgari ücret, geçtiğimiz günlerde 8 bin 500 lira olarak belirlendi, yüzde 54 asgari ücrette artış sağlandı. Aslında alım gücü olarak asgari ücretliye hiçbir şey kazandırmadı. 2010 yılında ortalama memur ücreti, asgari ücretin 3 katıydı. Bugün ortalama memur ücreti, asgari ücretle neredeyse eşit durumda. Hatta asgari ücretin altında maaş alan memurlar da var. 2002 yılında en düşük emekli aylığı, asgari ücretten 53 lira daha yüksekti. Şimdi en düşük emekli aylığı, asgari ücretten 3 bin lira daha az durumda. Cumhurbaşkanı’nın önce yüzde 25 olarak açıkladığı, sonra danışıklı bir şekilde yandaş sendikanın talebiymiş gibi önceden belirlenmiş yüzde 30 oranını, bahşiş dağıtır gibi ‘Yüzde 5 daha veriyoruz’ diyerek halkımıza müjdelediler. Yandaş sendikaların, konfederasyonların ‘yeterlidir’ diyerek alkış tuttuklarına hepimiz şahit olduk.

“KAMU ÇALIŞANLARININ EN DÜŞÜK MAAŞININ YOKSULLUK SINIRI OLAN 26 BİN LİRANIN ÜZERİNDE OLMASI EN BÜYÜK TALEBİMİZDİR”

Kamu çalışanları ve emekliler olarak, ülke şartlarına ve ekonomik krize bakılmaksızın açıklanan sefalet artışını kabul etmiyoruz. Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşlarına olağanüstü dönemden geçtiğimiz bu dönemde yapılan artış oranları, açılan yarayı derinleştirmekten başka bir işe yaramıyor. Son 20 yıl içerisinde ay ay, yıl yıl hesap ederseniz her gün haklarımızı ve alım gücümüzü AKP iktidarı biraz daha sömürmekte. Kamu çalışanları ve emeklilerinin maaşları, tüm kamu sendikalarının talepleri doğrultusunda yeniden güncellenmelidir. Kamu Konfederasyonları Platformu olarak, kamu çalışanlarının en düşük maaşının yoksulluk sınırı olan 26 bin liranın üzerinde olması en büyük talebimizdir. Enflasyon rakamlarının her ay maaşlarımıza yansıtılmasını istiyoruz. Kamu emeklileri, düşük emekli maaşlarına mahkum edildi. Emekli olmamıza rağmen ölene kadar çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Torunlarımızla ve çocuklarımızda vakit geçirmemiz gerekirken hiçbir şartta elimize geçen ücretle ayakta kalmamız mümkün değil. Emeklilikte maaş bağlama oranını bu iktidar döneminde yüzde 70’ten yüzde 30’a düşürdüler. Çalışırken aldığımız ücretin yüzde 40 daha azını alıyoruz. Maaş bağlama oranının yeniden yüzde 70’in üzerine çıkartılmasını istiyoruz.

“HÜKÜMETE BURADAN SESLENİYORUZ; VERGİ DİLİMİNİ YÜZDE 15’E SABİTLEYİN”

Tüm memur ve diğer çalışanların maaşlarından gelir vergisi olarak peşin kesinti yapılmaktadır. Her ne kadar vergi dilimleri yükseltilse de yılın ikinci 6 ayında vergi dilimine girilmesine engel olmayacaktır. Konfederasyonlar olarak temel talebimiz, vergi diliminin yüzde 15’te sabitlenmesi. Hükümete buradan sesleniyoruz; vergi dilimini yüzde 15’e sabitleyin. Yoksa biz, 4’üncü ayda yüzde 20’lik vergi dilimine, 7’nci ayda yüzde 27’lik vergi dilimine takılıyoruz. Yandaş sendikalar ve konfederasyonların hızla artan üye kayıplarının önüne geçmek adına iktidar ve ortağının oyları ile getirilen yüzde 2 üye barajı bir sonuç vermeyecek ve yandaş sendikaların üye kayıpları gün geçtikçe hızla artacaktır. Bilinmelidir ki bu bizlerde asla üye kaybına yol açmadığı gibi hızla üyelerimizi artıracağız. Eriyen, yandaş sendikalar ve konfederasyonlar olacak. Bugün 7 konfederasyonu ve bağımsız sendikaları bir araya getiren, bu dayanışma ruhumuzdur. Farklı söylemlerde olsak bile kamu çalışanları ve emeklilerin hakları için bir araya geldik, gelmeye devam edeceğiz.

“MİLYONLARCA YURTTAŞIMIZIN ELİNDEN ALDIĞINIZ HAYAT STANDARTLARINI VE YILLARDIR UĞRADIĞIMIZ HAK KAYIPLARINI İADE EDENE KADAR MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Bizim talebimiz, birinci dereceye düşen tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 3600’e çıkartılmasıdır. Kamuda çalışan tüm kesimlere yılda en az 4 kez ikramiye ödenmesi, taleplerimiz arasındadır. Bu ücretlerle ayakta kalmamız zor. Herkesin, kurumunda öğle yemeği talebi var; bunun gerçekleşmesini istiyoruz. Bugün yedi konfederasyon olarak, tüm bu taleplerimizin karşılanması için hükümeti uyarmak adına tüm yurtta bir günlük iş bıraktık. Tek gücümüz, emeğimiz ve oylarımızdır. İktidara buradan tekrar sesleniyorum; iş bırakan, bizleri destekleyen, haksızlığa uğrayan milyonlarca kamu çalışanı, emekli, işçi, ev kadını, öğrenci ve toplumun tüm kesimlerinden aldığımız güçle bugün karşınızdayız. Kamu Konfederasyonlar Platformu olarak, milyonlarca yurttaşımızın elinden aldığınız hayat standartlarını ve yıllardır uğradığımız hak kayıplarını iade edene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici de şunları söyledi:

“Bazıları yüzde 30’luk artışı ayakta alkışlasa da derdi geçim olan kamu çalışanlarının ve emeklilerinin beklentileri asla karşılamamıştır. Taleplerimiz çok açık ve nettir. Kamu çalışanlarının ücretleri en az yoksulluk sınırı kadar olmalı, emeklilerin gelirleri ise asgari ücretten az olmamalı. Yüzde 30’luk zammı kabul etmediğimizi tekrar haykırıyoruz.”

Şehit Gazi-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Tuna Avcı da şöyle konuştu:

“Büro bankacılık hizmet koluna tabii çalışan memur arkadaşlarımın uğradığı şiddet de mobbingdir. Yardımcı hizmetler sınıfında çalışan arkadaşlarımızın uğradıkları çeşitli mobbingler ve yaptırılmaya çalışılan çeşitli eylemler vardır. Biz, bunların üstesinden gelmek için her zaman saçmalamaya devam edeceğiz, meydanlarda olacağız.”

Hak Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ayhan Çivi ise şunları söyledi:

“Bu birlikteliği sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız. Yüzde 2 değil, yüzde 20 değil, yüzde 50’i getirseniz biz mücadelemize devam edeceğiz, hep beraber yüzde 51 olacağız. Sizi alkışlayanların, yüzde 5 için teşekkürlerini sunanların değil, buradaki gerçek sendikacıların, Ulus Meydanı’nın sesini dinleyin. Bizler, özgür irademizle sendikalarımızı tercih ediyoruz. Sizler barajlarla bizlere ayar çekemezsiniz, vatandaş sizlere ayar çeker; onu da yakında göreceğiz. Şu anda ek ödemeler, asıl maaşımızın neredeyse yüzde 40’ına ulaştı. Ancak emekli olduğumuzda bu ödemeler, kayıt dışı ödemeymiş gibi emekli aylıklarımıza ve ikramiyemize sayılmıyor. İnsanca yaşayabilmemiz için ek ödemelerimizin asıl maaşımıza dahil edilmesini istiyoruz.”

Anadolu Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Mustafa Güçlü şunları söyledi:

“Yüzde 20 ve yüzde 27’lik vergi dilimleri, memurun maaşını kepçeyle geri almaktan başka bir şey değildir. Vergi dilimlerinin yüzde 15’te sabitlenmesini istiyoruz. Bugüne kadar elde ettiğimiz hakların geri alınmasına ‘hayır’ diyoruz. Adaletsiz milli gelir dağılımına, örgütlenmenin önüne çekilen yüzde 2 baraja hayır diyoruz.”

Kamu Konfederasyonları Platformu üyeleri, açıklamalarının ardından kalemlerini ve klavyelerini kırarak protestolarına son verdi.

Kaynak: anka