Avukat Cenk Yiğiter, sosyal medya paylaşımıyla kadın hakları alanında çalışan isimleri hedef alan öğretim üyesi Emir Kaya hakkında “Kamu görevlisine hakaret” ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. KHK ile akademisyenlikten ihraç edilen Avukat Cenk Yiğiter, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla kadın hakları alanında çalışan isimleri hedef alan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Emir Kaya hakkında “Kamu görevlisine hakaret” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, “Kaya hakkında ceza soruşturması başlatılması ve kamu görevlisine hakaret suçundan altı kez cezalandırılması istemiyle kamu davası açılması” istendi. Kaya, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın "Kadına Şiddetin Önlenmesi- Mevzuatın Geliştirilmesi" başlıklı toplantısına katıldığını belirterek şunları söylemişti: "30 katılımcı içinde tek erkek bendim. 29 kadın... Çoğunluğu radikal, vamp tipler. Kezban Hatemi, Gülriz Uygur, Dilşat Özer, Aslı Koçak, Sema Kendirci, Sibel Suiçmez... Bir tane makul Türk-İslam kadını yok. Bir tane erkek sözcüsü yok. Dibine kadar feminizm vahşiliği... Sırf bu manzaradan gelecek yılların da nasıl rezil olacağını tahmin edebilirsiniz. Mevzuatı etkileyen grupta makul insanlar var idiyse bile sessizdiler. Bir-iki Müslüman dernek temsilcisi de bunlara uyumlu konuştular. Kalplerini bilmem ama şirretliklerinden çekindiler.” “KAYA’NIN İFADELERİ KADIN DÜŞMANI BİR SÖYLEMDİR” Suç duyurusunda, “Kaya, bir kısmının açıkça ismini verdiği kadın katılımcıların onur, şeref ve saygınlığını rencide etmeyi hedeflemektedir” denildi ve şu ifadeler kaydedildi: “Ayrıca vamp ifadesi Türk Dil Kurumu Sözlüğü'nden de görüleceği üzere sadece kadınlara yöneltilebilecek olumsuz bir nitelemedir. Bu anlamda vamp ifadesi ile başlattığı hakaretin devamında ‘Türk-İslam’ kavramlarına başvurmakta, en sonunda da ‘şirret’ ile bitirmektedir. Edepsiz manasına da gelen şirret nitelemesinin de çok yüksek oranda kadınlara yönelik olarak kullanılan bir olumsuz niteleme olduğu ortadadır. Bu anlamda Emir Kaya'nın ifadeleri kadın düşmanı, mizojinist bir nefret söylemi örüntüsüne de uygun ilerlemektedir. Hedef aldığı kadınları Türk-İslam anlayışı ile bağdaşmayan, baştan çıkarıcı, erkekleri peşinde koşturan anlamlarında vamp, şirret kadınlar olarak göstermek istemektedir. Bağlamı itibarıyla da feminist politika ile ilgili ‘vahşilik’ şeklindeki değerlendirmesi sadece cehalet değil bir politikanın tümüyle bilinçli olarak hedef alındığı, ayrımcı bir söylemdir.”