ZEHRA DEĞİRMENCİ / SİBEL KAHRAMAN

İmar Barışı Mağdurları Platformu Bursa Şubesi, imar barışında yaşanan sorunların giderilmesi talebiyle eylem yaptı. Şube Başkanı İbrahim Hacıoğlu, “Kendi tapulu yerlerimizde bulunan, imar barışından faydalanıp yapı kayıt belgesi aldığımız yuvalarımız için alınan yıkım kararları durdurulmalı ve hakkımızda açılan davalar, cezalar iptal edilmeli. Yeni bir düzenleme ile bu yaşanan sorunlar çözülmelidir” dedi.

İmar Barışı Mağdurları Platformu, bugün Bursa’da, Fomara Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. İmar Barışı Mağdurları Platformu Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Hacıoğlu, 2018 yılında çıkarılan İmar Barışı Yasası’ndan sonra gerekli başvuruları yaptıklarını ve kısa süre içinde yapı kayıt belgelerini ilgili bakanlıktan aldıklarını, akabinde evlerinin aboneliklerini de açtırdıklarını, anca yapı kayıt belgelerinin pandemi sürecinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından iptal edildiğini söyledi. Hacıoğlu, “Bu iptallerden sonra mağduriyetimiz yıkımlar, para cezaları ve mahkemeler ile devam etmiş; imar cezaları, gelen yıkım tebliğleri, insanları hem ekonomik hem de psikolojik olarak çok yıpratmış ve yıpratmaya devam etmektedir” diye konuştu.

İmar barışıyla ilgili son başvuru ve ödeme tarihlerinde yaşanan kafa karışıklığına dair konuşan Hacıoğlu, şunları söyledi:

“İmar barışının son başvuru ve ödeme tarihlerinin iki defa uzatılması yanlış anlaşılmalara neden olmuş, başvuru süresi uzatılınca 31.12.2017 tarihinin de uzatıldığı, doğal olarak düşünülmüştür. Bakanlığın imar barışı reklam filmlerinde ve tanıtım broşürlerinde de 31.12.2017 tarih vurgusu asla yapılmamıştır. Acaba Türkiye’nin her ilinde böyle mağduriyetler yaratan bu ihmaller zinciri normal midir?

“BİZLER RANTÇI, FIRSATÇI DEĞİLİZ”

Yalan beyan nedeniyle hakkımızda suç duyurusu yapıldı. Ancak savcılarımız, bu suçun oluşmadığını beyan ederek yalan beyanla suçlanan vatandaşlar hakkında takipsizlik kararı vermişlerdir. Bu bile yasanın bir eksikliği, yanlış anlaşılmalara kapı araladığı ve hukuka aykırı uygulamaların delili ve göstergesidir. Bizler, bu acıların son bulması için her platformda devletimizin ilgili kurumlarına çağrıda bulunduk.

Şunu ısrarla vurguluyoruz ki bizler; rantçı, fırsatçı değiliz. Çoğumuz emekli, kendi yuvasının derdinde olan dar gelirli insanlarız. Bazılarımız belgelerinin iptal edilme haberini muhtarın yazısıyla öğrenmiş orta ve ileri yaşta olup, bir kısmımız ise son başvuru süresini gün farkıyla kaçırmış veya ücretini maddi imkansızlık yüzünden o an ödeyememiş dar gelirli insanlarız.

Bizler, devletimizi seviyoruz ve devletimizden çözüm bekliyoruz. Kendi tapulu yerlerimizde bulunan, imar barışından faydalanıp yapı kayıt belgesi aldığımız yuvalarımız için alınan yıkım kararları durdurulmalı ve hakkımızda açılan davalar, cezalar iptal edilmeli ve yeni bir düzenleme ile bu yaşanan sorunlar çözülmelidir.”