İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kurucu başkanlığını yaptığı B40 Balkan Şehirleri Ağı dönem başkanlığını, Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis’e devretti. Atina’da konuşan İmamoğlu, İsveçli politikacı aşırı sağcı Rasmus Paludan’ın, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmasına tepki gösterdi. İmamoğlu, “Bu tür provokasyon amaçlı girişimleri hep birlikte ve şiddetle kınamalıyız. Çünkü bu tür popülist ve aşırı yaklaşımların özgürlük ve demokrasiyle bir ilgisi yoktur. Tam tersine bu tür girişimler, insanlar arasında düşmanlık tohumları ekebilecek, barış ve huzur bozabilecek nefret suçlarıdır” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından Kasım 2021’de kriz yönetimi, turizm, ekonomi, kültür gibi alanlarda iş birliği yapmak, kent diplomasi kavramını geliştirmek amaçlarıyla kurulan B40 Balkan Şehirleri Ağı’nda dönem başkanlığı Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis’e devredildi. İmamoğlu’nun Dönem Başkanlığı’nı devrettiği B40 Balkan Şehirleri Ağı Atina Zirvesi, İBB’nin Kadıköy’de hizmete aldığı “Müze Gazhane” benzeri bir yerleşke olan Technopolis’de yapıldı.

İmamoğlu, 23’ü kurucu şehir olmak üzere toplam 48 Balkan kentinin belediye başkanlarını bir araya getiren toplantıda yaptığı konuşmada, Balkan şehirlerinin B40 Ağı’na gösterdikleri ilgi ve katılımın kendisini mutlu ettiğini dile getirdi. İmamoğlu, şunları söyledi:

“İSTANBUL NE KADAR BULUŞMANIN ŞEHRİYSE BALKANLAR DA ÖYLE: Bu güçlü katılım, B40 Balkan Şehirleri Ağı’nın ne denli sahici ve sağlam bir temele dayandığını, ne önemli bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Bu ihtiyaç, Balkan şehirleri olarak daha güçlü ve daha iyi bir gelecek kurma arzusudur. Ben, Avrupa’nın en büyük şehri İstanbul’un metropol belediye başkanı olarak medeniyetler çatışması yerine, medeniyetlerin iş birliğini, milletlerin bir diğerini tahakkümünü yerine eşitliğini ve sınırların giderek şeffaflaşmaya doğru gittiği bir dünya öngörüyorum. Benim İstanbul vizyonum, bölgesel ve küresel bağlantıları, ağları, ilişkileri, buluşmaları ve paylaşımı öne çıkaran bir vizyon. Benim için coğrafi olarak dünyanın tam merkezinde bulunan İstanbul, ne kadar buluşmaların şehriyse, Balkanlar da iş birliğinin merkezidir. Öyle olmalıdır. Benim için İstanbul, ne kadar tüccarların, gezginlerin, üretenlerin, yaratanların ve göçmenlerin şehriyse Balkanlar da öyledir. Öyle olmalıdır.

BALKAN COĞRAFYASI, BÜNYESİNDE ÇOK BÜYÜK BİR KÜRESEL POTANSİYEL VE İŞ BİRLİĞİ GELECEĞİNİ BARINDIRIYOR: Balkan coğrafyası, bünyesinde çok büyük bir küresel potansiyel ve iş birliği geleceğini barındırıyor. Ben, Balkan coğrafyasına baktığımda kralların, Sezarların ve sultanların hükmettiği dünü değil, her kökenden ve her inanıştan yaratıcı insanın birlikte inşa ettiği eşit, zengin, mutlu, demokratik ve barış dolu yarını görüyorum. Sadece Avrupa Birliği ile değil, tüm dünyayla bütünleşmiş, tüm dünya ile birlikte nefes alabilecek bir bölge görüyorum. Sadece batı ile değil, Asya, Hint Okyanusu ve Afrika ile nefes alabilecek bir bölge görüyorum. Çünkü yeryüzünde Balkanlar kadar renkli, Balkanlar kadar çeşitli, onlarca farklı medeniyete kaynaklık ve ev sahipliği yapmış bir başka bölge mevcut değil.

B40, GEZEGENİMİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR İNİSİYATİFE DÖNÜŞTÜ: B40 için yola çıktığımda, bu zenginliğin ve çeşitliliğin birliğini ve iş birliğini hedeflemiştim. ‘Birlikten kuvvet doğar’ demiştim. 'Ülkelerimizi yönetenler, çok farkında olmasalar da şehirlerimizde yaşayan milyonlar ve onların yaşam kalitesini yükseltmeyi birincil sorumluluk kabul eden yeni nesil belediye başkanları bunu başarabilir dedik. O yüzden eşitlik ve demokrasiyi temel alan, sürdürülebilir bir birlikteliğin temellerini attık. Çok mutluyum çünkü başardık. Çok mutluyum çünkü bu salonda bir araya gelen şehirlere baktığımda, B40 Ağı’nı kurma vizyonuyla yola çıktığımda hedeflediğim noktaya, beklediğimden daha kısa zamanda ulaştığımızı görüyorum. Çok mutluyum çünkü yola çıktığımızdaki değer ve hedeflerin hepimiz için ortak olduğunu görüyorum. Ortak inanç ve gayretle İstanbul’da kurduğumuz B40 Balkan Şehirleri Ağı, sadece bölgemiz için değil, kıtamız ve gezegenimiz için önemli bir inisiyatife dönüştü. Her birimiz için aynı önemde olan çevre ve iklim sorunları, mülteci krizi, enerji krizi, daha ileri demokrasi özlemi gibi hayati önemdeki sorunlara birlikte çözüm üretmemiz daha mümkün.

AB'NİN TEMSİL ETTİĞİ ÇOĞULCU DEMOKRASİ MODELİ HEPİMİZİN ORTAK İDEALİDİR: Avrupa Birliği’nin (AB) temsil ettiği çok uluslu, çok kimlikli ve çoğulcu demokrasi modeli hepimizin ortak ideali. İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, uzlaşma kültürü ve özgürlük hepimizin ortak hedefi. Ancak beraber olursak, bir arada bir dayanışma içinde bulunursak, demokratik kazanımları koruyabiliriz. Çünkü bugün demokrasi mücadelesi ulusal değil, uluslararası bir mücadeledir. Zira demokrasi, başta Atina olmak üzere şehirlerden çıkmıştır. Bugün de tüm şehirler, demokratik mücadelenin yürütüldüğü yerler. Bir başka ifadeyle söylemek gerekirse Atina ve İstanbul kardeş olduğu kadar, Taksim ve Syntagma Meydanı, o meydanları dolduran insanlar da kardeştir. Demokrasinin küresel kriz yaşadığı bu dönemde tüm Balkan şehirlerinin demokrasinin yeniden filizleneceği merkezler olacağına inanıyorum. Bu ideal ve hedefler doğrultusunda B40 Ağı’nın, Balkan şehirleri arasında barış, demokrasi ve tolerans iklimini geliştireceğine ve sürdürülebilir hâle getireceğine inanıyorum.

KUR’AN YAKILMASINI HEP BİRLİKTE VE ŞİDDETLE KINAMALIYIZ: Yaşadığımız coğrafya, farklı kökenlerden insanlara, farklı inanışlara ve hayat tercihlerine saygı gösterilmesini ve her türden farklılığın kucaklanmasını emrediyor. Dünyanın başka yörelerinde, bölgelerinde Kur’an’ın yakıldığı günlerden geçiyoruz. Bu tür provokasyon amaçlı girişimleri hep birlikte ve şiddetle kınamalıyız. Çünkü bu tür popülist ve aşırı yaklaşımların özgürlük ve demokrasiyle bir ilgisi yoktur. Tam tersine bu tür girişimler insanlar arasında düşmanlık tohumları ekebilecek, barış ve huzur bozabilecek nefret suçlarıdır.

ASKIDA FATURA’YI BALKAN ŞEHİRLERİYLE PAYLAŞTIK: İstanbul’un toplumsal dayanışma platformu olan ‘Askıda Fatura’ uygulamasını, isteyen üye şehirlerle paylaşıyoruz. Böylece, yardımlaşma duygusunun B40 Ağı şehirlerinde yayılmasına vesile olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Yerel Ekonomik ve Kültürel İş Birliği Çalışma Grubu’muz, üye şehirlerimizin kültür kaslarını geliştirecek ortak etkinlikler konusunda çalışıyor. Kültür- sanat etkinliklerinin üye şehirlerimiz arasında mobilitesini sağlayacak, her bir şehrimiz için çeşitliliği artıracak, devamlılığı olan etkinlikler planlıyoruz. Şehirlerimiz arasındaki turizm potansiyelinin artırılması da gündemimizdeki önemli konulardan biri. Tüm kalbimle inanıyorum ki; B40 Ağı şehirleriyle birlikte gerçekleştireceğimiz pek çok proje sayesinde, bölgemizde ekonomik iş birliğini artıracak, daha insan odaklı, daha verimli ve daha etkili yerel yönetim modeli yaratacağız. Yine inanıyorum ki; B40 Balkan Şehirleri Ağı’nda geliştireceğimiz iş birlikleri, tüm üye şehirlerimizin kurumsal kapasitesinin geliştirilmesine ve hizmet potansiyellerinin artırılmasına katkı sağlayacaktır.

B40 YEŞİL KALKINMA BANKASI KURMAYI TEKLİF EDİYORUM: İklim değişikliğine bağlı afetler, doğayla uyumlu ve iklim değişikliğine dirençli bir yeşil dönüşüme ihtiyaç olduğunu kanıtladı. Balkan coğrafyasında yeşil dönüşüm sürecini yönetmek ve iş birliğimizi ileriye taşımak için, ‘B40 Yeşil Kalkınma Bankası’ kurmayı öneriyorum. Ölçeklerimiz farklı olsa da her birimiz, şehirlerimizde yeşil dönüşümü gerçekleştirmek zorundayız. Yeşil dönüşüm projeleriyle, şehirlerimizin global düzeydeki iklim değişikliği politikalarına ve sürdürülebilir kalkınma amaçlarına uyum kabiliyetlerini artırabiliriz. Eğer iklim ve çevre konusunda şehirlerimizi aynı hizaya yükseltebilirsek; bölgesel bir hizalanma sağlayabilir ve bölgesel bir uyum aksı oluşturabiliriz. Önümüzde bilimsel bir gerçeklik var. Paris İklim Anlaşması ile belirlenen küresel ısınmayı 1,5 derecede sınırlandırma hedefini gerçekleştirmek için, yerküreyi yılda yüzde 12,9 oranında karbonsuzlaştırmak gerekiyor. Karbon salınımının büyük ölçüde doğrudan şehircilik faaliyetleri kaynaklı olduğunu düşünürsek; bu hedefe ulaşmak için hepimizin kendi şehrinde çok büyük ölçekli yeşil dönüşüm yatırımları yapmamız gerektiği aşikâr. Yeşil dönüşüm yatırımlarını yapmamanın maliyeti o kadar yüksek ki, dönüşümün gerektirdiği maliyet, onun yanında önemsiz kalır. İşte şehirlerimiz için bu dönüşümün finansmanını kolaylaştırmak üzere B40 Yeşil Kalkınma Bankası (B40 Green Development Bank) kurmayı teklif ediyorum.

GÖNÜL RAHATLIĞIYLA DEVREDİYORUM: B40’ın üye sayısı arttıkça, karar alma süreçlerinin basitleştirilmesi, dönem başkanlığının bir ülkeden diğerine, adil ve eşit biçimde geçmesini sağlayacak mekanizmaların tartışılarak karara bağlanması da 2023 yılı için önemli bir ihtiyaç olacak. Tüm bu konuları teknik ekiplerimiz görüşsün, projelendirsin, ete kemiğe büründürsün. Gelecek yıl yapacağımız B40 Zirvesi’nde, B40 Yeşil Kalkınma Bankası’nın kuruluş anlaşmasını, sizlerle birlikte imzalamayı kendimize bir hedef olarak koymayı öneriyorum. Her birinize B40 Ağı’na verdiğiniz destek ve bu toplantıya katılımınız için tekrar teşekkür ediyorum. Büyük bir gönül rahatlığıyla ve memnuniyetle B40 Ağı dönem başkanlığını, dostum Kostas’a devrediyorum.”

BAKOYANNİS: “BALKANLAŞMA” HAREKETİNE İHTİYAÇ VAR

Böylesi tarihi bir ihtiyacı harekete geçirdiği için İmamoğlu’na teşekkürlerini ve tebriklerini sunan Atina Belediye Başkanı Bakoyannis de Balkan ülkelerinin şehirleri olarak benzer sorunlarla karşı karşıya olduklarına dikkat çekti. Bünyesinde farklı etnik yapıları ve dinleri barındıran Balkan şehirlerinin, kendilerine yönelik saldırılara karşı birlikte hareket etmelerinin önemine vurgu yapan Bakoyannis, bu kapsamda bir “Balkanlaşma” hareketine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Tarihsel süreçte birbirleriyle savaşarak sınırlarını belirleyen Avrupa ülkelerinin başardığı Avrupa Birliği yapılanmasının bu harekete örnek olacağını belirten Bakoyannis, şunları söyledi:

“YEREL YÖNETİMLER ÖNE ÇIKARILMALIDIR”

“Dünyada hiçbir çocuk, bir etnik gruba ya da farklı inançlara karşı kinle ve nefretle dünyaya gelmiyor. ‘Balkanlaşma’ sürecimiz, bizim için dayanışma ve iletişim köprümüz olacaktır. Vizyonumuz; Balkanlara barış, refah ve istikrar olacaktır. Amacımız; yerel toplumları öne çıkarmaktır. Ağımıza katılacak her üye, bu temeli sağlamlaştıracaktır. Belediyelerimiz, bu zor dönemlerde birbirlerine destek vermelidir. Bu süreci, herkes kendi bakış açısından görüyor. Bu, hepimizi ortak düşüncesi; yerel yönetimler öne çıkarılmalıdır. Devletler, ikili ilişkilerinde birbirlerine katı davranabiliyorlar ama biz yerel yöneticiler, birbirimizle daha rahat konuşabiliriz. Burada farklı coğrafyalardan haklar var. Değişik olmamız, farklılıklarımız, dayanışmamızı zenginleştirecek unsurlardır. Bizler, bunu ortak bir hedef haline getirmeliyiz. Sinerji ve gelişme için, karşılıklı konuşmak bir fırsattır.”

B40 ATİNA ZİRVESİ’NE KATILAN BELEDİYELER

B40 Atina Zirvesi’ne, İstanbul ve Atina’nın dışında; Belgrad, Bijeljina, Burgaz, Çanakkale, Dıraç, Dimitrovgrad, Edirne, Filibe, Karnabot, Kırcaali, Kırklareli, Laktaşi, Lefkada, Midilli, Patras, Podgoritsa, Pula, Saraybosna, Selanik, Sofya, Split, Stara, Tekirdağ, Tiran, Troyan, Üsküp, Veliko, Zenica, Kotor, Niksiç, Zagreb, Pire, Trikala, Nea Smyrni, Kumanova, Pilea-Hortiatis, Veria, Korint, Karditsa, Orta Korfu ve Diapontian Adaları, Ayios Dimitrios, Halkida, Zografu, Kalamata, Paleo Faliro, Pallini, Argos-Mikines ve Avlona belediyeleri de katıldı.

Avrupa Bölgeler Komitesi Başkanı Vasco Alves Cordeiro, Eurocities Başkanı ve Floransa Belediye Başkanı Dario Nardella ve Eurocities Genel Sekreteri Andre Sobczak da zirveyi, uluslararası kuruluş temsilcisi sıfatıyla izledi.

 

Kaynak: anka