İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları’nın 36’ncısını düzenlediği geleneksel "Genç Günler Festivali", dün Gazhane’de düzenlenen törenle başladı. Törene katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Darülbedayi (Şehir Tiyatroları) çok asil bir kurum. Tiyatro denince bir marka, olağanüstü bir tarih, çok önemli bir miras” dedi. İBB Şehir Tiyatroları'nın bu yıl, "Vazgeçmiyoruz" temasıyla düzenlediği Genç Günler Festivali, 19 Mayıs'a kadar sürecek. Festival süresince, söyleşiden, atölyeye, üniversite tiyatro gösterimlerinden sergilere birçok farklı etkinlik hayata geçirilecek. Genç Günler Festivali ve Müze Gazhane'deki büyük salona Prof. Dr. Sevda Şener’in adının verilişi dolayısıyla yapılan törene İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, İBB Genel Sekreter Yardımcıları Mahir Polat ve Şengül Altan Arslan, İBB Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, İBB Meclis Üyeleri, Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever’in yanı sıra Zihni Göktay, Ayşe Kökçü, Filiz Kutlar, Selma Kutluğ’un da aralarında olduğu Şehir Tiyatroları sanatçıları katıldı. Şehir Tiyatroları’na ait Müze Gazhane’deki büyük salona İBB Meclisi’nin aldığı kararla, 2014 yılında yaşamını yitiren, hayatını gençlere adamış, tiyatro sanatına birçok öğrenci yetiştirmiş Prof. Dr. Sevda Şener’in adı verilmişti. İMAMOĞLU: "BU SENENİN MOTTOSU OLAĞAN ÜSTÜ, 'VAZGEÇMİYORUZ" “Darülbedayi çok asil bir kurum. Tiyatro denince bir marka, olağanüstü bir tarih, çok önemli bir miras" diyen İBB Başkanı İmamoğlu, şunları söyledi: "1986’dan beri düzenlenen Genç Günler, Şehir Tiyatroları’nın önemli bir markası. Gençlerin seslerini duyurmaları; düşüncelerini, hayallerini sanat yoluyla ifade etmeleriyle çok kıymetli bir yolculuk sürüyor. Bu yıl Genç Günler’de oyunların, sergi ve söyleşilerin olduğu çok zengin bir içerik söz konusu. Gençler 9-19 Mayıs tarihleri arasında sanatla iç içe olacaklar. Bu senenin mottosu olağan üstü. 'Vazgeçmiyoruz'. Gençlerin doğru bildikleri yoldan vazgeçmemeleri, haklarından, hukuklarından vazgeçmemeleri ve bu ülkenin daha güzel günlere kavuşması mücadelelerinden vazgeçmemeleri bence en önemli ümit unsuru. 'Vazgeçmiyoruz' başlığıyla düzenlenecek etkinliklerin gençlerdeki ümidi ve kararlılığı büyüteceğini şimdiden hissediyorum.” İŞSEVER: DEĞER YARATMAK VE O DEĞERLERİ KORUMAK BİR ÖDEVDİR Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever de törende yaptığı konuşmada, “Bugün Genç Günler’in 36'ncısının açılışı ve aynı zamanda ülkemizin kültür ve sanat hayatına nice eserler vermiş, bilgisini aktardığı genç sanatçılara ışık olmuş bir hanımefendi; Prof. Dr. Sevda Şener’in sahnemize adının verilişi için burada bulunuyoruz" dedi. Bu iki önemli anın bir araya gelmesi tesadüf olmadığını belirten İşsever, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü değer yaratmak ve o değerleri korumak bir ödevdir. Bu yüzden bizler 19 Mayıs 1919 tarihinde vazgeçmeyen, milli iradeyi başlatan iradenin, Mustafa Kemal Atatürk’ün izini hiç bırakmadık, bırakmıyoruz. Atatürk geleceği gençlerde görmüş, bizzat seçtiği 11 genci yurt dışına eğitime yollamış, adeta görevlendirmiştir. Atatürk onları trene bindirdiğinde birer kitap vermiş, bu 11 genç kitabı açtıklarında bir mektup görmüşlerdir. Atatürk bu mektupta şöyle yazar: ‘Yurt dışına bir kıvılcım olarak gidiyorsunuz, bir meşale olarak geri döneceksiniz. Ülkenin sanayileşmesi, kalkınması, sanatının gelişmesi sizin sayenizde olanak bulacak.’ 100 yıl öncesinden aldığımız ilhamla sanatın bir deniz feneri gibi en zor zamanlarda, fırtınalarda yol gösterici olduğu bilinciyle söz söyleme sorumluluğumuzu 'Vazgeçmiyoruz' olarak belirledik. Biz hayal etmekten vazgeçmiyoruz, biz umut etmekten vazgeçmedik, biz sizlerden vazgeçmiyoruz. Siz de hayal etmekten vazgeçmeyin.” MUNGAN: ÖĞRETMEYİ AŞKLA VE KEYİFLE SEVERDİ Yazar Murathan Mungan da törende bir konuşma yaptı. "Prof. Dr. Sevda Şener üniversite yaşamımda hocam oldu" diyen Mungan, şunları söyledi: "Ben Devlet Tiyatroları’nda dramaturg olarak başladığımda o yönetim kurulu üyesiydi. Aynı zamanda birlikte çalışmanın keyfine ve şansına kavuştum. Hem bilgeleşti hem de güzel yaşlandı. Gündemi takip etmekten vazgeçmedi. Dikkatleri her zaman genç ve diriydi. Öğretmeyi aşkla ve keyifle severdi. Sevda Hoca’nın çok özel bir Türkçesi vardı. Çok lezzeti ve derinliği olan bir mizahı vardı. Ben Gencay Gürün döneminde Şehir Tiyatroları’na geldim. Gençlik Günleri, üniversite öğrencilerini yeniden Şehir Tiyatroları’na çekmek için çok faydalı oldu. Yaşamımda gurur duyduğum birkaç şeyden biri 80’li yıllarda Gençlik Günleri’ni başlatmamdır. Şimdiden geriye baktığımda açıkçası ‘Vay be’ diyorum. Seyirci koltuğunda biz Edip Cansever’le, Ece Ayhan’la, Nilgün Marmara’yla etkinlikleri izliyorduk.” Açılış törenin ardından Prof. Dr. Sevda Şener’in hayatının konuşulduğu, Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, Devrim Yakut, Murat Garipağaoğlu ve Özen Yula’nın konuşmacı olarak yer aldığı bir söyleşi de düzenlendi.