Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Sansür Yasası” olarak bilinen, kanun teklifi için “Sansür yasası şuna benzer; Atatürk milli mücadeleyi yaparken en çok faydalandığı şey telgraf… Atatürk de telgrafı ele geçiriyor ve haberleşmeyle birlikte bütün bir milli mücadeleyi organize ediyor. Şimdi biz milli mücadele yaşamıyoruz ama gençlik mücadelesi yaşıyoruz. Aslında bizim telgrafımız elimizden alınmaya çalışılıyor. Sosyal medya bizim kandırılamadığımız alan” dedi.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Habertürk TV’de yayınlanan Teke Tek programında Fatih Altaylı’nın dün gece konuğu oldu. Hüseyin Baş, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Baş; BTP eski Genel Başkanı Haydar Baş’ın Atatürk ile ilgili düşüncelerini şöyle anlattı:         

“EĞER ATATÜRK OLMASAYDI BİZ OLMAYACAKTIK”

“Babam kendini, Atatürkçü, laik ve çağdaş bir insan olarak tanımlardı. Aslında Türk kimliğinin de özü budur. Atatürk bu ülkeyi Müslümanlarla kuruyor, kendi kimliği de dindar bir kimlik. Babam, 'Atatürkçü olmak dindar olmayı da gerektirir, dindar olmak Atatürkçü olmanın zorunluluğudur” derdi. Yani ben hem dindarım hem Atatürk'e uzağım diyen birisi emin olun ki, başka birileri tarafından manipüle edilen, kullanılan yapılardır, insanlardır. Bu ülkenin kimliği Atatürk ile kurulmuştur, ben de dindar bir insanım. Eğer Atatürk olmasaydı biz olmayacaktık, eğer Atatürk olmasaydı bugün Atatürk'e muhalefet eden insanlar da olmayacaktı. Dolayısıyla bunun kıymetini bilmek zorundayız”

“ASLINDA BİZİM TELGRAFIMIZ ELİMİZDEN ALINMAYA ÇALIŞILIYOR”

TBMM’de görüşülen “sansür yasası” teklifini de değerlendiren Hüseyin Baş, şöyle konuştu:

“Sansür yasası şuna benzer; Atatürk milli mücadeleyi yaparken en çok faydalandığı şey telgraf. Hatta telgraf müdürlüğüne Refik Halit Karay başında, İstanbul hükümetinden talimat geliyor ve deniyor ki ‘Mustafa Kemal Paşa'nın hiçbir bildirisi, hiçbir yere yollanmayacak, iletişim kesilecek’ deniyor.  Atatürk de telgrafı ele geçiriyor ve haberleşmeyle birlikte bütün bir milli mücadeleyi organize ediyor. Şimdi biz milli mücadele yaşamıyoruz ama gençlik mücadelesi yaşıyoruz. Aslında bizim telgrafımız elimizden alınmaya çalışılıyor. Sosyal medya bizim telgrafımız, sosyal medya bizim kandırılamadığımız alan, manipüle edilemediğimiz alan. Troller manipüle ediyor ama kimin ne olduğu belli olan bir alan.”

“TAPUSU OLMAYAN 8 MİLYON İNSAN VAR. BU BİR UTANÇ GÖSTERGESİDİR”

TOKİ’nin son açıklanan konut kampanyasına getirdiği “Tokiyye yapıyorlar, yapamazlar” eleştirisine ilişkin Baş şunları dedi:

“Ben hükümetin şu yönünü biliyorum; yerli uçağımız göklerde, yerli tankımız sınırlarda, otomobilimiz şuralarda vs. Hiçbir şey yok ortada. Ortada olan tek bir gerçek var, bir sarayımız var bizim nurtopu gibi ve o sarayın masraflarını karşılamak için bugün halk olarak didiniyoruz. 250 bin konut vereceksiniz. Şu an itibariyle 8 milyona yakın insan başvurmuş. Demek ki ülkede aylık geliri 14 bin liranın altında olan, hiçbir evi, tapusu olmayan 8 milyon insan var. Bu bir utanç göstergesidir, bu benim gözümde bir rezalettir. Cumhurbaşkanımız ve AKP hükümeti bugün öyle bir konuşuyor ki şaşkınlıkla izliyorum sanki ülkeyi ikimiz yaklaşık 20 yıl koalisyonla yönetiyoruz, biz gitmişiz yerimize bu hükümet gelmiş ve bize ‘siz yapamadınız, ben şunları yapacağım' diyor”

“BUGÜN ERDOĞAN'IN ÜÇÜNCÜ KEZ ADAYLIĞI ANAYASAYA AYKIRIDIR”

Baş, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olması hakkında ise şöyle konuştu:

“Erdoğan her koşulda aday olmak istiyorsa aday olur. Bunun önünde Türkiye'de duracak bir güç yok. Ama ben hukukçuyum, şu iki noktayı ayırt etmemiz lazım; Tayyip Erdoğan ile yarışmak başka bir şey, O’nun üçüncü kez adaylığını meşru görmek başka bir şey. Bugün Erdoğan'ın üçüncü kez adaylığı anayasaya aykırıdır, net bir şekilde bunu söylüyorum. Eski bir Anayasa Mahkemesi başkanıyla bu konuyu birebir konuşup mütalaa ettiğim için bu rahatlıkla söylüyorum... Tarihe bunu not düşmemiz lazım; 2023 seçimlerinde Türkiye'de Cumhurbaşkanı adayı olmaması gereken kişi üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı oldu... Bunu tarihe not düşmek zorundayız.”

 

Kaynak: anka