Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM’de MSB Bütçe görüşmelerinde, “Türk Silahlı Kuvvetleri'ne iftira atanlar bunları görmezden gelmekte, sessiz kalmaktadır. Hâl böyleyken, can damarları kesilen ve çökme noktasına gelen bu cani örgütün destekçilerinin boş durmadığı, her fırsatta iftira ve kara propagandaya başvurduğu, bu sefer de TSK’nin kimyasal silah kullandığı yalanını bir kez daha ortaya attığı görülmektedir. Diğer bir deyişle PKK-YPG’nin fiziken çöküşünü gören destekçilerinin kimyasının bozulduğuna tanık oluyoruz” dedi. Akar, “F-35 konusunda ise ABD ile program ortaklığımızın sonlandırılmasına ilişkin idari, mali ve hukuki boyutlardaki hazırlıklar tamamlanmış olup önümüzdeki aylarda ABD tarafının daveti ile ayrıntılı müzakerelere geçilmesi beklenmektedir” diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün, Milli Savunma Bakanlığı ve Akaryakıt İkmal Ve NATO Pol Tesisleri İşletme Başkanlığı’nın 2023 yılı bütçeleri görüşülüyor. Görüşmeler, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın sunumuyla başladı. Akar, sunumda özetle şunları söyledi:

“Jeopolitik gelişmelerin hızlandığı, giderek derinleşen mevcut sorunlara yenilerinin eklendiği; artan risk, tehdit ve tehlikelere bağlı olarak güvenlik kaygılarının en üst seviyeye çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Böylesine hassas bir süreçte biz de Türkiye olarak tüm gelişmeleri yakından takip etmekte, proaktif davranarak savunma ve güvenlik ile ilgili her türlü tedbiri almaya ve bu yeni dönemin şartlarına kendimizi hazırlamaya gayret gösteriyoruz. Köklü tarihi, coğrafyası, değerleri, dinamik nüfusu ve güçlü ordusuyla artık dünyada güvenlik üreten bir ülke konumuna gelen Türkiye, Cumhurbaşkanımızın uluslararası alanda kurduğu çok boyutlu ilişkilerle özne haline gelmiş; ülkemizin etki alanı üç kıta, ilgi alanı tüm dünya olmuştur.

“HUDUTLARIMIZ, BUGÜNE KADARKİ EN YOĞUN VE EN ETKİLİ TEDBİRLER İLE KORUNMAKTADIR”

Ordumuzun en önemli görevlerinden biri de hudut güvenliğini sağlamaktır. Bu kapsamda hudutlarımız 7 gün 24 saat esasına göre kesintisiz olarak hudut birliklerimiz tarafından bugüne kadarki en yoğun ve en etkili tedbirler ile korunmaktadır. Hudutlarımızın güvenliği hudut hattında; hudut birliklerimiz ve komandolarımız tarafından; yolların ve yerleşim yerlerinin emniyeti kolluk kuvvetlerimiz (jandarma ve polis) tarafından sağlanmaktadır. Hudutlarımızın güvenliğinin sağlanmasında; 9 dost ve kardeş ülke tarafından da ziyaret edilen ve örnek alınan sınır fiziki güvenlik sistemine dayalı tel örgü, hendek, duvar ve gözetleme sistemlerinden meydana gelen dünya standartlarında, yüksek teknolojiye sahip araç, gereç ve teçhizat kullanılmaktadır. Her geçen gün alınan ilave tedbirlerle sadece 1 Ocak’tan itibaren hudutlarımızda 234 bin 282 kişinin geçişi engellenmiş; yakalanan 7 bin 107 düzensiz göçmen ile 724 terörist kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Bu dönemde icra edilen operasyonlarda; 33 bin 910 paket sigara, 3.313 kilogram uyuşturucu, 151 bin 137 adet muhtelif uyuşturucu hap, 2.480 adet muhtelif silah, 341 adet cep telefonu, 602 adet küçükbaş ve 944 adet büyükbaş hayvan yakalanmıştır. Bu arada hudutlarımızdaki mayın temizleme çalışmaları da devam etmektedir. Bugüne kadar yaklaşık 37 bin km² alanda insanî maksatlı mayın temizliği faaliyeti gerçekleştirilmiş ve 150 bin adet mayın imha edilmiştir. Hudutlarımızda alınan bu yoğun önlemler ve sınır ötesinde yapılan etkin operasyonlar sonucunda, terör örgütü elebaşlarının da itiraf etmek zorunda kaldığı gibi, terör örgütünün hudutlarımızdan elaman ve malzeme aktarımı çok büyük ölçüde engellenmiş, durma noktasına gelmiştir. Tüm bu üst düzey tedbirlere, personelimizin olağanüstü kahramanlık ve fedakarlığına rağmen, millî bir mesele olan hudut güvenliği, maalesef zaman zaman tartışma konusu yapılmakta; resmi açıklamalar ve yapılan bilgilendirmeler dikkate alınmadan gerçek dışı, abartılı ve yanıltıcı bazı söylemler ortaya atılmaktadır.

Ülkemizin ve asil milletimizin savunmasını ve güvenliğini sağlamak için; başta PKK/PYD-YPG, DEAŞ, FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadelemiz, artan bir şiddet ve tempoda ve taarruzi bir ruhla, ‘Ölürsem şehit, kalırsam gazi’ anlayışıyla, azim ve kararlılıkla, başarılı bir şekilde devam etmektedir. 

“PKK-YPG’NİN FİZİKEN ÇÖKÜŞÜNÜ GÖREN DESTEKÇİLERİNİN KİMYASININ BOZULDUĞUNA TANIK OLUYORUZ”

Her fırsatta insan hakları diyenler, TSK’ne iftira atanlar bunları görmezden gelmekte, sessiz kalmaktadır. Hâl böyleyken, can damarları kesilen ve çökme noktasına gelen bu cani örgütün destekçilerinin boş durmadığı, her fırsatta iftira ve kara propagandaya başvurduğu, bu sefer de TSK’nin kimyasal silah kullandığı yalanını bir kez daha ortaya attığı görülmektedir. Diğer bir deyişle PKK-YPG’nin fiziken çöküşünü gören destekçilerinin kimyasının bozulduğuna tanık oluyoruz. Fizik kimya ilişkisi, kahraman ordumuzun başarılarına gölge düşürmek, terör örgütüne nefes aldırmak isteyenlerin bu alçak iftiraları; tamamen gerçek dışıdır, bir hezeyandır. Özellikle yurt dışında bir algı oluşturmaya yönelik ‘çamur at izi kalsın’ çabasıdır. Bu iftiraları atanlar, bunlara alet olanlar; en hafif tabiriyle gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içerisindedirler. İlgili uluslararası kuruluşların (Jane’s Defence…) çok yakından takip ettiği ve tüm dünyanın çok iyi bildiği gibi, TSK’nin envanterinde kimyasal silah ve mühimmat bulunmamakta; uluslararası hukuk ve anlaşmalarla yasaklanmış hiçbir silah ve mühimmat asla kullanılmamaktadır.

Bu yalan ve iftira kampanyalarını yürütenler, binlerce evladı terör nedeniyle şehit ve gazi olan asil milletimiz nazarında zaten mahkûm olmuşlardır. Bu terör sevicilerinden, ordubozanlardan yaptıklarının hesabı, yargıda sorulmakta; süreç yakından takip edilmektedir. Bu konuda dikkat ve hassasiyet gösteren, yerli ve milli bir duruş sergileyen siyasi partilerimize, kurum ve kuruluşlarımıza, basın mensuplarına ve desteğini her zaman arkamızda hissettiğimiz değerli vatandaşlarımıza bir kez daha Bakanlığımız adına şükranlarımı sunuyorum.

“TÜRKLER VE KÜRTLER KARDEŞTİR. FİTNE VE FESAT YUVALARI ÇATLASALAR DA PATLASALAR DA BU KARDEŞLİK ÖLÜMSÜZDÜR”

İçeride ve dışarıda yapılan diğer bir kara propaganda da terörle mücadelemizin Kürt kardeşlerimize karşı olduğu iftirasıdır. Bu yalandır, alçaklıktır. Suni gündem oluşturmaya çalışan fitne ve fesat yuvalarının beyhude çabalarıdır. Bir kez daha vurgulamak isterim ki; bütün dünya duysun bin yıldır bu coğrafyayı, ekmeği, suyu birlikte paylaşan Türkler ve Kürtler kardeştir. Fitne ve fesat yuvaları çatlasalar da patlasalar da bu kardeşlik ölümsüzdür, ebedidir. Bunun en açık göstergesi de vatan için, bayrak için, Cumhuriyet için omuz omuza mücadele verirken canlarını feda eden ve şehitliklerimizde yan yana yatan kahramanlarımızdır, şehitlerimizdir. Bizim için terörün ve teröristin etnik, dinî, mezhepsel ayrımı söz konusu değildir. Tek hedefimiz teröristlerdir. Terörist neredeyse hedefimiz orasıdır. Artık bunu herkes anlasın. Başta ABD olmak üzere tüm muhataplarımıza PKK=YPG olduğunu her seviyede dile getiriyor ve teröristlere verilen her türlü desteğin kesilmesini ısrarla talep ediyoruz. Sonuç olarak adları ne olursa olsun, kim destek verirse versin 40 yıldan beri ülkemizin başına musallat olan ve enerjimizi tüketen terör bataklığını, kaynağını kurutmakta, ülkemizi ve milletimizi bu beladan kurtarmakta devletimiz kararlıdır. Asker, jandarma, polis, korucu ve istihbarat unsurlarımız tarafından bir bütün olarak yapılan terörle mücadele operasyonlarımız; sınır ötesinde; dağlarda ve hudutlarımızda; yurt içinde; şehirlerimizde ve caddelerimizde en son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla devam etmekte, edecektir.

“HAİNLERE BÜYÜK DARBE VURULMUŞTUR”

Bu kapsamda 19 Kasım’da başlatılan ve Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde icra edilen Pençe Kılıç Harekâtı, terör örgütüne yönelik son dönemde gerçekleştirilen en büyük, en kapsamlı ve en etkili hava harekâtı olmuştur. Sadece ve sadece teröristlere ait yapılar hedef alınarak başarıyla icra edilen bu harekâtta, terör örgütüne ait çok sayıda barınak, sığınak, mağara, tünel, depo ve sözde karargâhlar (toplam 89 hedef) tam isabetle imha edilirken, aralarında terör örgütünün sözde yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda terörist etkisiz hale getirilmiştir. Harekât ile teröristlerin inleri başlarına yıkılarak ülkemizin ve milletimizin güvenliğine kasteden hainlere büyük darbe vurulmuştur.

“ŞEHİTLERİMİZİN DEĞERLİ AİLELERİ VE GAZİLERİMİZE SAĞLANAN HAKLARIN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN AZAMİ GAYRET GÖSTERİLMEKTEDİR”

Bu ana kadar ifade ettiğimiz tüm faaliyetlerde elde ettiğimiz başarılarda, en büyük pay her zaman rahmetle ve şükranla andığımız kahraman şehitlerimize ve gazilerimize aittir. Ne yaparsak yapalım, onlara ve kıymetli ailelerine olan minnet borcumuzu asla ödeyemeyiz. Bu bilinçle Bakanlığımız ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere devletimizin tüm kurumları tarafından, şehitlerimizin değerli aileleri ve gazilerimize sağlanan hakların geliştirilmesi için azami gayret gösterilmektedir. Devletimiz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kederde ve kıvançta daima onların yanlarında olmaya devam edecektir.

“FETÖ/PARALEL DEVLET YAPILANMASI İLTİSAKI NEDENİYLE TSK’DAN BUGÜNE KADAR 24 BİN 706 KİŞİ İHRAÇ EDİLMİŞTİR”

15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması iltisakı nedeniyle TSK’dan bugüne kadar 10 bin 22’si Bakan onayı ile olmak üzere toplam 24 bin 706 kişi ihraç edilmiştir. FETÖ ile mücadelemiz, elde edilen yeni bilgi, belge ve verilerle bir bütün hâlinde kararlılıkla devam edilmektedir. 150 general, 10 bin 683 subay, 12.269 astsubay, 1.244 uzman erbaş/sözleşmeli er, 360 devlet memuru/işçi. Türk Silahlı Kuvvetleri FETÖ’den temizlendikçe çok daha güçlenmektedir. 15 Temmuz sonrası; yurt içi ve sınır ötesinde düzenlenen harekâtlar ile sayısı ve çapı giderek artan büyük tatbikatlarda elde edilen başarılar, bunun en açık göstergesidir.

“F-35 KONUSUNDA ABD İLE PROGRAM ORTAKLIĞIMIZIN SONLANDIRILMASINA İLİŞKİN ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA AYRINTILI MÜZAKERELERE GEÇİLMESİ BEKLENMEKTEDİR”

Yerli ve milli savunma sanayimizi geliştirmek için var gücümüzle çalışırken kısa ve orta vadeli acil ihtiyaçlarımızı karşılamak için de tedarik ve modernizasyon projelerini yürütmekteyiz. F-35 konusunda ise ABD ile program ortaklığımızın sonlandırılmasına ilişkin idari, mali ve hukuki boyutlardaki hazırlıklar tamamlanmış olup önümüzdeki aylarda ABD tarafının daveti ile ayrıntılı müzakerelere geçilmesi beklenmektedir.”

 

Kaynak: anka