HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, memur maaşlarına yapılacak yüzde 30’luk zammı eleştirerek, “Açlık sınırı 8 bin 500 lira. Ulaşım masrafı 2-3 bin lira. Faturalara 2-3 bin lira gidiyor. Neyi buluyoruz? Yoksulluk sınırını buluyoruz; 26 bin 500 lira. Bir memurun evine 26 bin 500 lira girmiyorsa o memur yoksul. Siz, memura, yüzde 30 zamla ne veriyorsunuz? 10 bin 400 lira veriyorsunuz. Hadi buyurun, geçinsin o memur bakalım” dedi. Paylan, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’a hitaben “Buyurun Sayın Elitaş, 10 bin 400 lirayla bir ay geçinebiliyor musunuz, geçinemiyor musunuz; deneyelim” diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün, AKP’nin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülüyor. 9 madden oluşan teklif, memur ve emekli maaşlarına yüzde 30 zam yapılmasını, en düşük emekli maaşının 3 bin 500 liradan 5 bin 500 liraya çıkarılmasını, asgari ücret işveren desteğinin 100 liradan 400 liraya yükseltilmesini öngörüyor.

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Komisyon’da yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bunun belgesini size TÜİK üzerinden göstereceğim. 2020 yılına kadar emeğin aldığı pay, yüzde 40-39. Zaten işçi, emekçi üretiyor ve o üretimden düşük bir pay alıyordu. Epistemolojik, nörolojik, heteredoks politikalar geldi; işçinin aldığı pay yüzde 24’e düştü. Haydi buyurun, yüzde 40’tan yüzde 24’e. Yüzde 16 çalmışsınız işçinin, memurun, emeklinin cebinden. Kime vermişsiniz? Zenginlere, patronlara, yandaşlara aktarmışsınız ve patronların payını yüzde 40’tan yüzde 55’e yükseltmişsiniz. Yani yüzde 15-16 işçiden çalınıp, aynen patronlara aktarılmış. TÜİK rakamlarına göre bile böyle, bu kadar vahim bir tablo ile karşı karşıyayız.

“HAYDİ BUYURUN, 10 BİN 400 LİRA İLE BERABER GEÇİNELİM. VAR MISINIZ”

Bu zamların sonucunda en düşük memur maaşı kaç para olacak? 10 bin 400 lira. Haydi buyurun, 10 bin 400 lira ile beraber geçinelim. Var mısınız? Bütün arkadaşlara öneriyorum. 10 bin 400 lira, en düşük memur maaşı. Bir memur İstanbul’da kiralık ev arasa; diyelim ki Bayburt’ta yaşamış, okumuş, İstanbul’a atanmış bir memur kiralık bir ev arasa 7-8 bin liranın altında kümes bulamıyor, oturacak bir ev bulamıyor. Gıda masrafı o memurun 8 bin 500 lira. Öyle değil mi? Açlık sınırı 8 bin 500 lira çünkü. Ulaşım masrafı 2-3 bin lira. Faturalara 2-3 bin lira gidiyor. Neyi buluyoruz? Yoksulluk sınırını buluyoruz; 26 bin 500 lira. Bir memurun evine 26 bin 500 lira girmiyorsa o memur yoksul. Siz, memura, yüzde 30 zamla ne veriyorsunuz? 10 bin 400 lira veriyorsunuz. Hadi buyurun, geçinsin o memur bakalım. Buyurun Sayın Elitaş, 10 bin 400 lirayla bir ay geçinebiliyor musunuz, geçinemiyor musunuz; deneyelim.

“EMEKLİ O EKMEK KUYRUĞUNDA DEVAM ETSİN DİYORSUNUZ SİZ”

En düşük emekli maaşına gelin. Sayın Elitaş, 5 bin 500 lirayı Sayın Cumhurbaşkanı böyle müjde olarak gösteriyor ya gerçekten hayıflanmamız lazım hep beraber. Bakın, 5 bin 500 lirayı müjde olarak gösteriyor. Recep Tayyip Erdoğan da nal gibi amblem yapmış, 5 bin 500 lira en düşük emekli maaşı. Memlekette iki tane kuyruk var, biliyorsunuz değil mi? Bir lüks araba kuyruğu; zenginleştirdiğiniz patronlar, lüks araba kuyruklarında. Bir de ekmek kuyruğu, ucuz ekmek kuyruğu var. Yani çarşıda, pazarda ekmek 6 liraya çıkmış, 5 liraya bile bulmak zor. ‘En düşük emekli maaşını 5 bin 500 lira yapacağım’ diyorsunuz ve işçi, memur, emekli o ekmek kuyruğunda devam etsin diyorsunuz siz.

“EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞININ EN AZINDAN 8 BİN 500 LİRA OLMASINI, EMEKLİLERE VE KAMU EMEKÇİLERİNE YÜZDE 100 ZAM YAPILMASINI ÖNERİYORUZ”

Biz ne öneriyoruz biliyor musunuz Sayın Elitaş? En azından en düşük emekli maaşının en azından 8 bin 500 lira olmasını öneriyoruz. Yetmez ama 8 bin 500 lira olmasını istiyoruz. Ve işçiye, kamu emekçisine ve emeklilere yüzde 100 yapılmasını öneriyoruz. Açıkça söylüyorum; emeklilere ve kamu emekçilerine yüzde 100 zam yapılmasını öneriyoruz. Sayın İsmail Bey gülüyor. Siz de gülüyorsunuz? Niye gülüyorsunuz? Gerçekçi bulmuyorsunuz çünkü, değil mi? Gerçekçi bulmuyorsunuz, değil mi? Yüzde 100 zam yapsak en düşük memur maaşı 16 bin lira olacak. En düşük memur maaşı 16 bin lira olacak. Yine yoksulluk sınırının altında olacak. 16 bin lirayla memur geçinir mi? Geçinemez. Emekliye yüzde 100 zam yapsak en düşük emekli maaşı 8 bin 500 lira olacak. Geçinebilir mi? Geçinemez. Sizin TÜİK üzerinden çaldığınız alım gücü farklarını biz yerine koymuş olacağız, Sayın Elitaş. Biz bunu öneriyoruz. Yüzde 100 zam yaparsak nasıl bunu finanse edeceğiz? Size söyleyeyim. Kur garantili mevduatı durduracağız. Yani yoksulun vergisinin zengine aktarılmasını, dolar sahiplerine aktarılmasını durduracağız. Yandaşlara akıtılan yüz milyarlarca lirayı bütçeden, keseceğiz. Bunu yaparsak kamu emekçilerinin paylarını ve işçilerin, emeklilerin paylarını yükseltiriz. Yeniden, bu yüzde 24’ten alırız, yüzde 40’a çıkarırız. Bunu yapmadığınız sürece işçi, memur, emeklinin alım gücünü toparlayamazsınız.

“ENFLASYONLA MÜCADELE PROGRAMINI ORTAYA KOYMAZSAK BU ZAM DA BİR CEPTEN GİDİP ÖBÜR CEPTEN ÇIKAR”

Bir şey daha var. Enflasyon duruyor mu ya? Sayın Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz yıl asgari ücreti açıklarken ‘müjde’ diye açıklamıştı 4 bin 250 lirayı. Ama daha işçinin cebine girmeden o 4 bin 250 liranın alım gücü gitmişti. Şimdi de ‘müjde’ diyorsunuz; en düşük emekli maaşı 5 bin 500 lira. En düşük emekli maaşı daha emeklinin cebine girmeden alım gücü gidiyor. Değerli arkadaşlar, size naçizane tavsiyem şu. Sayın Cumhurbaşkanı fermanı yazmış olabilir. ‘En düşük emekli maaşı 5 bin 500 lira’ demiş olabilir. Veya memur maaşlarına yüzde 30 zam fermanı yazmış olabilir ama saraydakilerin vicdanları kurumuştur, onlar halktan kopmuş durumda. Halkın halinden anlamıyorlar. Onlar lüks, şatafat içindeler. Yapmamız gereken, milletin vekilleri olarak, daha vicdanlı bir şekilde işçinin, memurun, emeklinin halinden daha iyi anlayan milletin vekilleri olarak bu dengeyi değiştirmektir. Memur maaşlarına, kamu emekçisi maaşlarına, emekli maaşlarına yüzde 100 zam yapmaktır. Ve buna karşı da enflasyonla mücadele programını ortaya koymaktır. Eğer ki elbette işçiye, memura, emekliye bu zamları yaptıktan sonra enflasyonla mücadele programını ortaya koymazsak bu zam da bir cepten gidip öbür cepten çıkar. Bu açıdan benim hepinize önerim, bu memur ve emekli maaşlarını enflasyon kayıplarını giderecek şekilde yapmamızdır.

“DUL, YETİM VE ENGELLİ MAAŞLARINI KAPSIYOR MU”

Size bir sorum daha var Sayın Elitaş. Dul aylıkları, bu 5 bin 500 lira rakamını tutturacak mı? Yetim aylıkları mesela? Yani en düşük emekli maaşı dediğimiz şey, en düşük maaş olarak dul aylıklarında uygulanacak mı mesela? Bilginiz var mı bu konuda? Emekli maaşı diyoruz, tamam ama dullar kaç para alacak? Milyonlarca dul var. Onların halini hiç düşündünüz mü siz? Yetimler var. Onlar kaç para alacak Sayın Elitaş? 3 bin lira alacak. Ya 3 bin lirayla, 3 bin 500 lirayla sizi yaşamaya davet ediyorum, bir ay yaşayın. Engelliler var, engelli maaşları var. Milyonlarca insanımız bunu yaşıyor. Şimdi engelli maaşları var. Dul maaşları var. Yetim maaşları var. Yani en düşük maaş derken bunları da kapsıyor mu? Hayır kapsamıyor. Burada emekliler temsilcimiz gelecek, konuşacak. En düşük dul maaşının 3 bin liralarda kaldığını göreceğiz. Çalışma Bakan Yardımcımız burada. Peki arkadaşlar, düşünmediniz mi bu imzayı atarken? AKP’li ve MHP’li milletvekillerine sorarım. Hiç mi dul maaşlarını düşünmediniz? Hiç mi engelli maaşlarını düşünmediniz? Hiç mi yetim maaşlarını düşünmediniz? Bakın, ‘En düşük emekli maaşı dedim’ diyor, ‘Dullara, yetimlere, engellilere bu artış yok’ diyor, ‘Onlar 2-3 bin liraya talim edecek’ diyor Sayın Elitaş. Böyle bir vicdansızlık içinde. Peki bu vicdansızlığı siz taşıyacak mısınız değerli arkadaşlar?

“EMEKLİLERLE İLGİLİ MUTLAKA İNTİBAK YASASINI ÇIKARMAMIZ LAZIM”

Bir konu daha var. Emeklilerle ilgili mutlaka intibak yasasını çıkarmamız lazım. Şimdi ‘En düşük emekli maaşı 5 bin 500 lira’ diyorsunuz. Şöyle bir haksızlıkla karşı karşıyayız. Ülkemiz, en düşük emekli maaşlılar ve asgari ücretliler ülkesi olmaya doğru gidiyor. Bir emekli var ki 30 yıl boyunca prim ödemiş. Kimi var, 35 yıl prim ödemiş? Kimi yüksek prim ödemiş ki emekliliğinde daha iyi gelir sahibi olsun. Kimi daha düşük prim ödemiş. Şimdi herkesi aynı maaşa eşitlemiş oluyorsunuz. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Edilemez. Yani en düşük emekli maaşını belirlemeliyiz elbette, 8 bin 500 lira olarak. Ama daha çok prim ödeyenin daha çok maaş alacağı bir düzen yapmalıyız ki bugün çalışan yurttaşlarımız da ‘Ben daha çok ödeyeyim ki emekliliğimde daha çok maaş alayım’ diyebilsin. Sayın Elitaş, böyle bir adaletsizlik olur mu? Mutlaka en düşük emekli maaşını gerçekten açlık sınırının üzerine, yani 8 bin 500 liranın üzerinde bir rakama çıkarmalıyız ama daha çok prim ödeyenlerin 8 bin 500 liradan daha çok maaş alacağı bir intibak düzenlemesi yapalım.

“EYT’LİLER EMEKLİ OLACAK DEĞİL Mİ? KAÇ PARA MAAŞ ALACAKLAR”

Böyle bir adaletsizlik var, 2000’den önce emekli olanlar, 2000’den sonra emekli olanlarla ilgili, ciddi. Şu anda emekli maaşı ayrımları var. Şimdi EYT’liler emekli olacak değil mi? 2 milyondan fazla yurttaşımız. Kaç para maaş alacaklar? Pek çoğu bu 5 bin 500 lira civarında maaş alacak arkadaşlar. Pek çoğu. Ya bu kadar yıldır mücadele ediyor bu insanlarımız emekli olmak için. Bir emekli olacak, bakacak ki 5 bin 500 lira. Ya kirayı bile ödemez 5 bin 500 lira. Kirayı bile ödemez. EYT’lilere buradan çağrımdır: Sırf emekli olmak için değil, maaşlarınız için de mücadele edin. Tüm emeklilerin maaşları için mücadele edin. Şu anda Avrupa’da biri emekli oluyor, geliyor Antalya’da tatil yapıyor Hans, George. Ahmet’im, Mehmet’im, Zeynep’im, Ayşe’m, orada ırgatlık yapıyor orada Hans’a, George’a. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Bizim de emeklimiz yüksek refahlı bir şekilde yaşamayı hak ediyor. Bu açıdan böyle torba yasalarla değil, emeklinin alım gücünü koruyan, kamu emekçisinin alım gücünü koruyan gerçek anlamda reformist düzenlemeler yapmamız lazım.”

Kaynak: anka