BURCU KAHRİMAN

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda; “Bu bütçe hazırlanırken sendikalarla görüştünüz mü? İşçilerin talebini aldınız mı? Almadığınızı düşünüyorum. Veya aldınız ama, bu sermayenin bütçesi olan, yüzde 1’in bütçesi olan bütçeye karşı etkiniz olamadı. Maalesef bu bütçe sarayların, şatafatın, yandaşların ve savaşın bütçesidir" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, komisyon toplantısında şunları söyledi:

"BÜTÇE TERCİHLERİ EMEKÇİDEN EMEKLİDEN GENÇLERDEN YANA OLMADIĞI İÇİN HALKIMIZ SEFALET ÇEKİYOR"

"Sayın Bakan burada sendika temsilcilerini de selamlamak isterdim. Ama komisyon başkanımız iradesiyle sendikacıların temsilcileri, emeklilerin temsilcileri, engellilerin temsilcileri bu salona alınmadılar. Oysa biliyorsunuz demokratik ülkelerde bütçeler sendikalarla birlikte yapılır. Maalesef bu salonda sendikalar yok. Size net bir şekilde bir soru soracağım. Bu bütçe hazırlanırken sendikalarla görüştünüz mü? İşçilerin talebini aldınız mı? Ben almadığınızı düşünüyorum. Veya aldınız ama bu sermayenin bütçesi olan yüzde 1’in bütçesi olan bütçeye karşı etkiniz olamadı. Maalesef bu bütçe sarayların, şatafatın, yandaşların ve savaşın bütçesidir. Aynı zamanda rantiyecilerin ve faizin bütçesidir. Bu bütçede yurttaşlarımızın verdiği vergilerin her 5 lirasının 1 lirası Sayın Bakan faize, gidiyor.

Yine bu bütçede yurttaşlarımızın verdiği vergilerin her 5 lirasının 1 lirası zulüm, savaş politikalarına, istibdat politikalarına gidiyor. Bu bütçede yurttaşlarımızın verdiği vergilerin her 5 lirasının 1 lirası şatafata, yandaşlara, rantiyecilere gidiyor. Geriye ne kaldı? 2 lira kaldı. 2 lirayla da 84 milyon yurttaşımız, emeklimiz, işçimiz, kamu emekçimiz de bunlardan geriye kalan 2 lirayı paylaşmaya çalışıyor. İşte bütçe tercihleri emekçiden, emekliden, gençlerden yana olmadığı için maalesef halkımız sefalet çekiyor.

"SİMİT 2,5 LİRA BİR GÜNDE ÜÇ ÖĞÜN 75 LİRA, BİR AYA VURURSANIZ 2,250 LİRA, ASGARİ ÜCRETTEN GERİYE 575 LİRA KALIYOR"

Cumhurbaşkanı’nın bir çay-simit hesabı vardı. Bugüne uyarlayalım: Simit 2,5 TL, çay 2,5 TL. 5 kişilik bir aile için bu 25 lira yapar. Bir günde, üç öğün 75 lira eder. Bir aya vursanız: 2.250 TL. Asgari ücretten geriye kalıyor 575 TL.

Cumhurbaşkanı’nın ifadesiyle soruyorum: Kirayı kim ödeyecek? Elektrik faturasını kim ödeyecek? 500 lira gelen doğalgaz faturasını kim ödeyecek? Telefon faturalarını kim ödeyecek? Çocuğa harçlığı kim verecek? Bu zalim yönetim yurttaşlarımızı bir çay bir simide talim ettirmiştir.

"10 BİN LİRA GİRMİYORSA BİR EV YOKSUL"

Asgari ücret ortalama ücret olmuş durumda. Biz, asgari ücret vergiden muaf 5 bin TL olsun diyoruz. Bu nasıl olacak? Vergiden muaf tutacağız. İşverenleri şöyle ikna edeceğiz: Eğer halkın alım gücü yoksa, işveren de ürettiği malı satamaz. Asgari ücreti 3500 TL yapacağız diyeceksiniz. Açlık sınırı o seviyede! Yoksulluk sınırı 10.000 TL’yi geçmiş. 10 bin lira girmiyorsa bir eve o ev yoksul."

Kaynak: anka