Haber: GÜRKAN DEMİRTAŞ - Kamera: ÜNAL AYDIN

Hastanemi Açın Platformu; Ankara’da, kapatılacak olan Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Hastanesi önünde, “Dr. Sami Ulus Hastanesi kapatılmamalıdır. Çocuklarımızın, kadınlarımızın sağlığı için hizmet vermeye devam etmelidir. Yaşanan ve sonu gelmeyen ekonomik kriz ve salgın döneminde sağlığa erişim daha da zorlaştırılmamalı, hastaneler çevresindeki esnaf daha da perişan edilmemelidir” açıklamasını yaptı. CHP Ankara milletvekillerinden doktor Murat Emir ve eczacı Gamze Taşcıer de hastane kapatılmasını eleştirdi.

Ankara’da birçok alanda faaliyet gösteren 122 kurumun içinde yer aldığı Hastanemi Açın Platformu, kapatılacak olan Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bugün basın açıklaması yaptı. Platform adına okunan açıklamada; hastanenin kapatılması bir yana, diğer kapatılan hastanelerin de açılması gerektiği belirtildi. Açıklama şöyle:

“Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapatılacak. Tıpkı Ankara Numune Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi, Ankara Atatürk Hastanesi, Ankara Fizik Tedavi Hastanesi, Dışkapı Çocuk Hastanesi gibi, şimdi yeni açılacak Etlik Şehir Hastanesi nedeniyle 5 hastanemiz daha kapatılacak.

“ANKARALILARIN SAĞLIĞINDA ÖNEMLİ ROL ÜSTLENEN 17 SEMT POLİKLİNİĞİNİN DE KAPANMASI GÜNDEMDE”

Sadece Dr. Sami Ulus Hastanesi değil, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi, Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Hastanesi, Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi ve Ulucanlar Göz Hastanesi de kapatılacak. Etlik İhtisas Hastanesi ise bu şehir hastanesinin inşaatı başlarken yıkılan hastanemizdi. Bunların hepsi eğitim ve araştırma hastanesi, en üst düzey sağlık hizmeti veren hastaneler. Sadece Ankara’nın değil Türkiye’nin hastaneleri. Ülkemizin dört bir yanından gelen milyonlarca hastaya her yıl şifa dağıttılar. Sayısız uzman doktor, hocalar yetiştirdiler, hemşireler, teknisyenler eğitim aldılar, ülkenin dört bir yanına gidip buradan öğrendikleriyle şifa dağıttılar. Sadece bunlar da değil, salgın döneminde Ankaralıların sağlığında önemli rol üstlenen 17 semt polikliniğinin de kapanması gündemde. Şimdi mi? Devlet hastanelerinden randevu alıp muayene olmak neredeyse imkansız hale geldi. Hastane kalabalıkları daha da arttı, salgın bitmediği gibi hastaneler şiddetin, bulaşın mekanı haline geldi. Böylesi bir ortamda, hele bitmeyen salgının yaşattığı derslere rağmen Ankara’nın en önemli beş hastanesini daha kapatmak aklın, bilimin, sağlık hizmetlerinin, vicdanın gereği değildir. Sağlığımızın, kentimizin, hastalarımızın, çevre esnafımızın, tüm yurttaşlarımızın iyiliğinin ranta, kar hırsına, beton merakına feda edilmesidir. Bu hastanemizi kapatmak, hastaları, sağlık çalışanlarını, esnafı, tüm Ankaralıları mağdur etmektir. Bulunduğu konum da dikkate alındığında özellikle dar gelirli yurttaşlarımızın, kadın ve çocuklarımızın sağlığa erişiminde çok önemlidir.

“EKONOMİK KRİZ VE SALGIN DÖNEMİNDE SAĞLIĞA ERİŞİM DAHA DA ZORLAŞTIRILMAMALI”

Atılması gereken ilk adımlardan biri kapatılan hastanelerin açılması, hele hele yeni hastane kapatılmasının asla düşünülmemesidir. Kapanacağı söylenerek bu devlet hastanelerimize yıllardır hiç yatırım yapılmamakta, halkın sağlığı hiçe sayılmaktadır. Buna son verilmeli, gerekiyorsa güçlendirilmeli, ihtiyaç duyulan yatırımlarla tarihi kimlikleri ve işlevleri korunarak sağlık hizmeti vermeye devam etmeleri sağlanmalıdır. Ankara’nın her alanda örgütlü 122 kurumu olarak sesleniyoruz: Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapatılmamalıdır. Çocuklarımızın, kadınlarımızın sağlığı için hizmet vermeye devam etmelidir. Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi, Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Hastanesi, Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi ve Ulucanlar Göz Hastanesi kapatılmamalıdır. Yaşanan ve sonu gelmeyen ekonomik kriz ve salgın döneminde sağlığa erişim daha da zorlaştırılmamalı, hastaneler çevresindeki esnaf daha da perişan edilmemelidir. Bırakın bunları kapatmayı, kapattığınız Ankara Numune Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi, Ankara Atatürk Hastanesi, Ankara Fizik Tedavi Hastanesi, Dışkapı Çocuk Hastanesi tekrar açılmalıdır. Her işin başı rant değil sağlık olmalıdır.

TASCIER: KADIN VE ÇOCUKLARIN MAĞDUR EDİLDİĞİ BİR SİSTEME DOĞRU GİDİŞATIN BİR GÖSTERGESİ

Basın açıklamasına katılan CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, şunları söyledi:

“Yine ranta kurban edilmek için kapatılmaya çalışılan bir hastanenin önünden basın açıklaması yapıyoruz. Oysa sağlık hizmetinin en önemli özelliği, kolay ulaşılabilir olması… Bugün bu açıklamayı yaptığımız yer, Ankara’nın gelir düzeyi en düşük olan ilçelerinden bir tanesi. Burada insanlar yürüyerek sağlık hizmetine çok kolay olarak ulaşabilirken, yapılacak olan şehir hastanelerine en az iki araçla gideceği ve yanında özellikle kadın ve çocuk hastanesi olması nedeniyle bir refakatçiyle gittiğini düşünürseniz, 50 lira sadece ulaşım parası vererek gideceği bir sisteme doğru yönlendiriliyor. Maalesef, AKP’nin ranta dayalı politikalarının bedelini en çok kadınlar ve çocuklar ödüyorken bugün bu hastanenin kapatılıyor olması da yine kadın ve çocukların mağdur edildiği bir sisteme doğru maalesef gidişatın bir göstergesi.”

MURAT EMİR: ŞEHİR HASTANESİNE HASTA BULMA DERDİNE DÜŞTÜLER

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir de basın açıklamasının ardından söz alarak şöyle konuştu:

“Ankara’da da Türkiye’de de güzelim sağlık kuruluşlarını, hastaneleri kapatmaya doymadılar. Her bir hastanemiz kapatıldığında yüreğimiz yanarak buraya geliyoruz ve haykırıyoruz. Bu çılgınlığa son verin. Bu hastanelerin suçu ne? Sami Ulus Çocuk Hastanesi, 1950’lerden bu yana çok önemli hizmet veren bir hastane. Bu hastanenin katledilmesinin, kapatılmasının bir tek sebebi var. Şehir hastanesine hasta bulma derdine düştüler. Çünkü, bunların düşündüğü halkın sağlığı değil şehir hastanelerinin işleten çete müteahhitlerin kasaları, cepleri… Bugün, ağır bir yoksulluk, işsizlik sarmalında yaşıyorsak ve halkımız böylesine bir açlığa mahkum ediliyorsa işte bu talan anlayışının, halkın kaynaklarının birilerinin cebine aktarılmasının çok önemli bir etkisi var.”

“ŞEHİR HASTANELERİ MAALESEF, BUGÜN İNSAN SAĞLIĞINI TÜRKİYE’DE KORUMAMIZIN ÖNÜNDE EN BÜYÜK ENGELDİR”

HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, şu açıklamayı yaptı:

“Türkiye’de insan sağlığının yok edilmesine adeta hizmet etmektedir. Bakın daha yeni bir bütçe görüşmesi oldu ve bütçemiz, Meclis’te onaylandı. Bu bütçede 116 milyar TL sağlığa bütçe olarak ayrıldı. Bu bütçenin 22 milyar TL’den fazlası şehir hastanelerine aktı. Şehir hastanelerinin döviz garantilerine aktı. İşte bu şehir hastaneleri maalesef, bugün insan sağlığını Türkiye’de korumamızın önünde en büyük engeldir. Türkiye’nin büyük emeklerle coğrafyamızda var ettiği hastaneler, bu şehir hastanelerine verilen hasta garantileri için kapatılmak istenmektedir.

"ŞEHİR HASTANESİNE GİDEBİLMEK İÇİN 80 LİRA VERİYORUM, 3 VASITAYLA GİDİYORUM. YANİ BU YAŞAMAK DEĞİL, ZORLAŞTIRIYORLAR"

Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kapatılacak olmasına mahalle sakinleri de şöyle tepki gösterdi:

“-Dört dörtlük bir hastaneyi şu an param parça ettiler. Yani bu nedir? Her bölümünü bir yere dağıttılar. Bu hastane 60 yıllık. Çocuklarım burada doğdu. Şuradan çıkıyorum ben hastaneme gidebiliyorum. Şehir hastanesine gidebilmek için 80 lira veriyorum. 3 vasıta ile gidebiliyorum. Yani bu, yaşamak değil, zorlaştırıyorlar. Bari sağlığımıza karışmasınlar, istemiyoruz. Bıraksınlar herkesin binası yerinde kalsın.

-Ben hastanenin götürülmesini istemiyorum. Yani gece, aciller de şehir hastanesine giderse biz ne yapacağız? Biz çocuklarımızı nasıl götürüp getireceğiz? Zaten bütün hastaneleri kapattılar. Ne kaldı ki? Yani elimizde bir hastane var onu da kaldıracaklar? Yani ben artık bir şey demiyorum. Alkışlıyorum onları.

-Herkesin elinde ya var ya yok. Yol parası sorun oluyor. Bu hayat pahalılığında iyi değil, bu hastanenin gitmesi. Öbürlerine de ulaşamıyorsun.”

 

Kaynak: anka