ESMA TURAN Muğla’da son dönemlerde yaşanan asayiş olaylarından rahatsız olan Muğla Halk İnisiyatifi, “Güvenli Muğla Özgür Sokaklar” sloganı ile bir araya gelerek, basın açıklaması yaptı. Muğla Halk İnisiyatifi adına açıklamayı okuyan Haluk Özsoy; “Biz artık şehrimize ve kültürümüze karşı işlenen bu ağır suçlara karşı kayıtsız kalmayacağız ve tepkimizi hep birlikte, duyurabildiğimiz her alandan, en gür sesimizle haykıracağız” dedi. Muğla’nın merkez Menteşe ve diğer ilçelerinde son dönemlerde yaşanan asayiş olayları ve son olarak Menteşe’ye bağlı Kötekli Mahallesi’nde bir kişinin, silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmesine tepki gösteren Muğlalılar, Menteşe İlçesi Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya gelip, organize suç örgütlerini Muğla'da istemediklerini belirttiler. Sınırsızlık Meydanı’nda “Güvenli Muğla Özgür Sokaklar” sloganı ile bir araya gelen Muğla Halk İnisiyatifi’ne, siyasi parti temsilcileri de destek verdi. Muğla Halk İnisiyatifi adına açıklama yapan Haluk Özsoy şöyle konuştu: “Muğla halkı olarak şehrimizde son yıllarda meydana gelen suç eylemlerinden son derece rahatsızız. Çoğumuzun hatırlayabileceği yakın bir geçmişe kadar burada hafif suçlar bile nadiren vuku bulurken son birkaç yıldır Muğla olarak ismimiz tacizlerle, şiddetle, kalabalık caddelerde patlayan silahlarla, kadın cinayetleriyle ve insanların sokak ortasında öldürülmesiyle anılmaya başlandı. Kavgalar ve adli olaylar günlük yaşantımızın bir parçası haline geldi ve olağanlaştı. Çocukken sabahlara kadar sokaklarında oynadığımız, bir kadının, erkeğin veya çocuğun herhangi bir vakitte korkmadan her kaldırımında yürüyebildiği şehrimizde, son yıllarda evimizden dışarıya çıkarken tedirgin olmaya başladık. “KİRLİ OLUŞUMLARI MUĞLA’DA BARINDIRMAYACAĞIZ” Bu yozlaşmış şiddet, taciz ve suç kültürü organize suç örgütlerinin şehrimizdeki illegal rant alanını keşfedip Muğla’da yuvalanmasının sonucu olarak ortaya çıkmış bir kültürdür. Kimse yabancı düşmanlığı yapmak derdinde değildir, zaten Muğla’da bugüne kadar bu bağlamda bir bakış açısı hiçbir zaman yaşam alanı bulup egemen olamamıştır. Bizim talebimiz ve söylemlerimiz bellidir, Muğla Halkının herhangi bir bileşenini ötekileştirmek gibi bir derdi yoktur. Yalnız Muğla’ya gelmiş ve kanımızı emmeye çalışan, sokakları kana bulayan organize suç örgütlerini burada istemiyoruz. Muğla’yı illegal bir rant kapısı haline getirmeye çalışan, burayı para kaynağı olarak gören bu tarz kirli oluşumları Muğla’da barındırmayacağımızı, tekrar suçtan arınmış temiz bir kent olana kadar bu organize örgütlere ve suça karşı mücadelemizi her alandan sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. “MUĞLA’NIN GELMİŞ OLDUĞU NOKTA KABUL EDİLİR DEĞİL” Bildiğimiz üzere bu coğrafyada bin yıllardır gelişmekte olan kadim bir kültür vardır, dünyanın ilk kompleks yerleşim birimlerinden ve medeniyetlerinden bazıları, üzerinde yaşadığımız bu topraklarda kurulmuş ve yüzyıllarca varlığını sürdürmüştür. Bu kadim kültürün geldiği son aşama, birkaç yıl öncesine kadar insanın insana bağımlılığı, karşılıklı güven, insana ve bütün canlılara hoşgörü iken bugün gelmiş olduğu bu nokta kabul edilebilir değildir. Muğla’ya öğrenci, memur olarak veya herhangi bir şekilde yolu düşmüş, sonrasında şehri sevip kalmış ve yaşamına burada devam etmiş, Muğlalı olmuş birçok insan vardır. İlimiz birçok farklı bölgeden her yıl miktarı giderek artan göçler almaktadır. İnsanlar burada yaşamak adına kurulu düzenlerini bırakıp evlerini yurtlarını farklı illerden Muğla’ya taşımaktadır. Bu durumun temel sebebi doğal güzelliklerden çok bahsini ettiğimiz kültür yapısıdır. İnsanlar daha yaşanılası, saygılı, sakin ve hoşgörülü bir sosyal yapı için Muğla’yı tercih etmektedir. “EN GÜR SESİMİZLE HAYKIRACAĞIZ” Bizim yapmamız gereken, bu hoşgörülü yapıyı baz alan öz kültürümüzü yeniden inşa etmektir. Muğla halkı öğrenci ile, Muğla’da yaşayan ve nefes alan her insan, hatta her canlı ile bu kültürü yeniden inşa edecektir. Yakın zamanda başımızdan geçmiş olan yangın felaketlerinde, öğrencisiyle, göçmeniyle, turistiyle, yerlisiyle, yaşlısıyla genciyle hep beraber tek yumruk olarak mücadele ettik ve bu inşanın temellerini yeniledik. İnsanın insana muhtaç olduğunu acı bir deneyimle tekrar hatırladık. Biz artık şehrimize ve kültürümüze karşı işlenen bu ağır suçlara karşı kayıtsız kalmayacağız ve tepkimizi hep birlikte, duyurabildiğimiz her alandan, en gür sesimizle haykıracağız.”