CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, köy enstitüsü ziyaretlerinin 11’incisini Kastamonu’daki Gölköy Köy Enstitüsü’ne yaptı. Enstitü binasının hangi zorluklarda yapıldığını anlatan Kaya, “Ey bugün ülkeyi yönettiğini zannedenler, dönün 1940’lı yıllara, 2. Dünya Savaşı’nın harmanlandığı günlere bakın. O günlerde yoksulluk ve yoksunluk içerisinde nasıl bu binalar inşa edilmiş, bugüne taşınmışsa siz de elinizdeki parayı beşli çeteye peşkeş çekmeyi bırakın, öğrencilerin ihtiyacı olan okulları yapın” dedi.

Yıldırım Kaya ve beraberindeki heyet, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla başlattıkları, kapatılan 21 köy enstitüsü ziyaretlerinin 11’incisini bugün Gölköy Köy Enstitüsü’ne yaptı. Kaya’ya ziyarette, CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, CHP Kastamonu İl Başkanı Hikmet Erbilgin, Doç. Dr. Ahmet Yıldız, Göl Eğitim Kurumları Vakfı Başkan Yardımcısı Emin Arık ve eğitimcilerden oluşan bir heyet eşlik etti. Kaya, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Kanun çıkmadan önce, 1 Nisan 1938’de, köy öğretmeni yetiştirme amacıyla Gölköy Eğitmen Kursu açılmış. 17 Nisan 1940’ta 33803 sayılı Köy Enstitüleri Kanunu’nun çıkmasıyla okul, 1 Haziran 1940 tarihinden itibaren ‘Gölköy Köy Enstitüsü’ olmuştur. Gölköy Köy Enstitüsü’nden 1940-1952 yılları arasında toplam bin 494 öğretmen mezun olmuştur. 1952 yılında köy enstitülerinin öğretim süresi 6 yıla çıkarıldığı için 1952-1953 öğretim yılında mezun vermemiş, 1954 yılında ise köy enstitüleri kapatılarak ‘İlköğretmen Okulu’ olmuştur. İlk müdür, Ali Doğan Toran’dır. Kuruluş hikayesi ise şöyledir:

Ülkeyi enstitülerle donatmak isteyen İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç, 1938 yılında Kastamonu Gölköy'e bir enstitü kurulması kararını alır. Enstitünün kurulması için görevi Mahmudiye Eğitim Kursu'nun da yöneticiliğini yapmış, İstanbul İlköğretim Müfettişi Süleyman Edip Balkır'a verir. Ertesi gün Kastamonu’ya doğru yola çıkılır. Kastamonu'da, dönemin valisi Avni Doğan'ın yanına gidilir. Açılması planlanan eğitmen kursu ve öğretmen okulu için gerekli resmi yazışmalar tamamlanır. Okulun açılması için yapılan ilk plan, Kastamonu yakınlarında Gölköy’de bulunan Tarım Bakanlığı'nın kullanılmayan tarım okulu ve 700 kişilik Şeyh Ziya Efendi Köşkü'nün tamir edilerek kullanılmasıdır ama gelip görülür ki ne köşk var ne de yapılabilecek bir arazi. Tabii heyetin morali bozulur. İsmail Hakkı Tonguç, ‘Umutsuzluğa yer yok’ diyerek, morali bozulanlara ‘Biz kurmaya yer verdik, mutlaka bir çözüm buluruz’ der.  İsmail Hakkı Tonguç, Ankara’ya gider ama diğer heyet burada kalır. Çadırlar gönderilir, bu çadırlarda öğrenci kayıtları başlar. Öğrenci alımları ve eğitim- öğretime başlama konusunda bir adım atılır. 250 Kızılay çadırı gelir buraya hem derslik hem mutfak hem tuvalet, bunların tümü olur. Ancak gelin görün ki bina yapılacak; bina yapılması için tuğlaya ihtiyaç vardır, ama para yoktur. Tuğlayı yapabilmek için para yok, o zaman ne olacak, okulu yapmaktan vaz mı geçecekler? Hayır, İsmail Hakkı Tonguç, öğrencilerin alınmaya başlandığı haberini duyduktan sonra morali yükselir ama para konusunda sorunu çözemez. Buraya 8 km uzaklıktaki yerde tuğla toprağı bulunur. Topraklar kız ve erkek öğrenciler tarafından buraya taşınır. İki tane tuğla ustası bulunur, bu tuğla ustası ile tuğlaların yapımına başlanır. 3 bin tuğla ihtiyacı vardır. 297 bin tuğla kendileri yapar, daha sonra da bu tuğlalar başka köy enstitülerine de gönderilir.

“ÖĞRENCİLERİN İHTİYACI OLAN OKULLARI YAPIN”

Milli Eğitim Bakanı bütçesinde para yok diye Türkiye genelinde okullar yarım kaldı. Okullar yapılamıyor. O dönem, savaş koşullarında para yok, emekle bu işler yapılmış. Bugün şu çağrıyı yapıyoruz: Ey bugün ülkeyi yönettiğini zannedenler, dönün 1940’lı yıllara, 2. Dünya Savaşı’nın harmanlandığı günlere bakın. O günlerde yoksulluk ve yoksunluk içerisinde nasıl bu binalar inşa edilmiş, bugüne taşınmışsa siz de elinizdeki parayı beşli çeteye peşkeş çekmeyi bırakın, öğrencilerin ihtiyacı olan okulları yapın.”

Yıldırım Kaya, CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı’ya, “Şimdi, Hasan Baltacı milletvekilimiz aynı zamanda bu okuldan mezun. Köy enstitülerinin attığı tohum Hasan Baltacı yoldaşımıza kadar uzanmış. Ne hissettin” diye sordu. Baltacı, Kaya’ya şu yanıtı verdi:

“Ben, 1995 mezunuyum. Yani köy enstitülerinin kuruluşundan belki 50 yıl sonra mezunum ama hala onun ruhunun yaşıyor olması bize de bir heyecan katmıştı. Buradan mezun olmaktan gurur duyduk. Okulumuzu da seviyoruz.”

Kaynak: anka