Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’a örgüt üyeliği suçlamasıyla dava açılmasına ilişkin, “İnsan Hakları Derneği, daha önce de olduğu gibi bugün de yine yargı eliyle sindirilmeye çalışılmaktadır” dedi.

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’a aleyhinde ‘terör örgütüne üye olmak’ suçundan kamu davası açılmasına tepki gösterdi. Yeneroğlu’nun, yaptığı yazılı açıklama şöyle:

İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI İKTİDARIN KISKACINDA: “İnsan hakları ihlallerinin ne yazık ki sistematik bir hal aldığı ve bunun bir sonucu olarak hak ihlallerinde dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alan ülkemizde insan hakları savunucuları, iktidarın ve yargının kıskacındadır. Bugün, iktidarın hak savunucularını yıldırma politikası kapsamında sürdürdüğü uygulamalara bir yenisi daha eklenmiş ve İnsan Hakları Derneği Başkanı sayın Türkdoğan’a karşı ‘PKK silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan kamu davası açılmıştır.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ SİNDİRİLMEYE ÇALIŞILMAKTA: Son dönemde ülkemizde bir buçuk milyonu aşkın terör örgütü üyeliği soruşturması olduğu düşünüldüğünde, söz konusu kamu davasının da son yıllarda iktidarın keyfi ve kural tanımaz uygulamalarına karşı çıkan herkesin terörist olarak ilan edilmesi politikasının bir yansıması olduğu anlaşılmaktadır. İnsan Hakları Derneği, daha önce de olduğu gibi bugün de yine yargı eliyle sindirilmeye çalışılmaktadır.

MASUM İNSANLARI CEZALANDIRMAK BU ÜLKEYE EN BÜYÜK KÖTÜLÜĞÜ YAPMAKTIR: Bilindiği gibi silahlı terör örgütü üyesi olan kişi, örgütün amacını benimseyip hiyerarşik yapısına dahil olmalı, bu şekilde kendisine verilen emir ve talimatları organik bağ içinde devamlı olarak sorgulamaksızın yerine getirmelidir. Sayın Türkdoğan’a isnat edilen fiillere bakıldığında ise suçun kanunda ifade edilen unsurları ile hiçbir şekilde uyuşmadığı açıkça görülmektedir. Ceza yargılamalarını bu şekilde adeta iktidarın karalama ve sindirme politikasının aracı haline getirerek masum insanları cezalandırmak, bu ülkeye en büyük kötülüğü yapmaktır.

GEÇMİŞTE YAPILANLARDAN FARKLI DEĞİL: Sayın Türkdoğan’ın kamuya açık olarak yapmış olduğu konuşmaların televizyon kanallarında haber olarak verilmesi, İnsan Hakları Derneği olarak yapılan çalışmaların ve derneğe olan başvuruların suç unsuru gibi gösterilmesi, hukukun eğilip büküldüğünün ve insan hakları savunucularının iktidar tarafından tehdit olarak algılandığının açık kanıtıdır. Esasen Türkiye için bu uygulamalar yeni de değildir. AİHM’in 2019 yılında vermiş olduğu Kavala kararında, iktidarın bu eğilimini açıkça ifade ederek Kavala’nın insan hakları faaliyetleri nedeniyle yargılandığına ve yargılamanın Kavala’yı susturmak için örtülü bir amaç taşıdığına hükmetmiştir. Bugün sayın Türkdoğan’a yapılan da geçmişte yapılanlardan farklı değildir. 

İHD’NİN BU SÜREÇTE YANINDA OLDUĞUMUZU VURGULAMAK İSTERİM: İnsan Hakları Derneği’nin, başta baskıcı ve otoriter uygulamalar olmak üzere keyfi tutuklamalar, gözaltılar, işkence ve zorla kaçırılmalar, gözaltı ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili olarak sayısız çalışmaya imza atmış köklü bir sivil toplum örgütü olduğu unutulmamalıdır. Bu vesileyle DEVA Partisi olarak sayın Türkdoğan’ın ve İnsan Hakları Derneği’nin bu süreçte yanında olduğumuzu vurgulamak isterim.”

 

 

Kaynak: anka