Haber: DİLAN AYIRKAN-Kamera: ADEM KARABAYIR

Geçirdiği rahatsızlık sonucu önceki gün hayatını kaybeden Türk tiyatrosunun usta ismi Ferhan Şensoy, son yolculuğuna uğurlandı. Usta sanatçı, Galatasaray Lisesi ve Beyoğlu Ses Tiyatrosu'nda düzenlenen törenlerin ardından Teşvikiye Camii'nde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

Ferhan Şensoy için ilk tören Galatasaray Lisesi'nde düzenledi. Şensoy’un cenazesi daha sonra Beyoğlu Ses Tiyatrosu'na getirildi. Buradaki törene Şensoy’un ailesi, oyuncu arkadaşları ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy katıldı.

"TİYATRO GÖZYAŞLARI İÇİNDE KALDI"

Ses Tiyatrosu'ndaki törende konuşan sinema oyuncusu Zeliha Berksoy, Şensoy'un ardından, "Bu sahne onun kendi benliği, sahnesi… Görüyorum ki bütün tavan, localar Ferhan için ağlıyor. Nurlar içinde ol Ferhancığım. Kendi tiyatrosunda yaşayan, uyuyan bir adam. Bu dünyada bir eşi yok bunun. Tiyatro gözyaşları içinde kaldı" diye konuştu. 

"KENDİ ÜSLUBUNCA BENİ TİYATRODAN KOVMUŞTU"

Ortaoyuncuları Kavuğu'nun şu anki sahibi Şevket Çoruh da törende yaptığı konuşmada Şensoy ile yaşadığı bir anıyı anlattı:

"Söyleyecek çok şey var. Dün geceden beri bunları düşünüyorum. İlk önce Ortaoyuncular ailesine başsağlığı diliyorum. Yeni mezun olmuştum. Nevizade’den biraz cesaret alıp şu sol tarafta Ortaoyuncular provasının bitmesini bekleyip Ferhan abinin karşısına geçip tiyatroda oynamak istediğimi söylemiştim. O da kendi üslubunca beni tiyatrodan kovmuştu. Şimdi onun emanetçisiyim. Başımız sağ olsun. Çok anlatılacak şey var hakkında. Kitaplar yazılacak, oyunlarını oynayacağız. Bu tiyatroyu biz yaşatacağız. Burası bizim emanetimiz."

"ÇOK EMEK SARF ETTİ AMA ÇOK EĞLENDİ"

Oyuncu Ali Poyrazoğlu ise tiyatro izleyicisinin Şensoy ile birlikte her gün değişen yolculuklara çıktığını belirterek şunları söyledi:

"Ferhan toplantıya gelse bu kadar övgü ve ağlamanın arkasında çok sinirlenir, ‘Amma ağdalı yaptınız ya, bu hale de getirmeyin işi’ derdi. Dün gece Ferhan’ı gördüm rüyamda. ‘Hayrola ne işin var rüyamda’ dedim. ‘Hadi lan oradan sen benim rüyamdasın’ dedi. Ferhan rüyamıza girerdi, bizi kendi rüyalarını içine çekerdi. Onunla beraber her gün değişen yolculuklara çıktı Türk tiyatro seyircisi. Meslektaşları ve kendisi hiç yorulmadı. Çok emek sarf etti ama çok eğlendi, tadını çıkardı. İçeri girerken kabalıkta arkamdan birileri itiyor. Döndüm bir baktım, Münir Özkul, Engin Günaydın, Rasim Öztekin, Adile Naşit… Ne yapıyorsunuz hayrola siz burada?’ dedim. Nisa Serezli, oradan dedi ki ‘Ferhan’ı almaya geldik, götürüyoruz’ dedi. ‘Nereye gidiyorsunuz’ dedim. ‘Neşeli bir meyhaneye gideceğiz, kafayı çekeceğiz’ dedi. Ferhan Şensoy, bizleri izlemeye devam edecek."

"BİLGELER ÖLMEZ, VARSAYALIM ÖLMEDİN"

Şensoy’un eski eşi Derya Baykal ise konuşmasında, "Doğmayı bilmiyoruz, bizi doğruyorlar… Ölmeyi nereden bilelim? Birkaç kez ölünmüyor ki! İkisini de bilmezken ikisinin arasındaki yaşamayı nerden bilelim? Ustam, sen ikisinin arasındaki yaşamayı bana, bize, evlatlarına, ailene, dostlarına, seyircine, Galatasaraylı arkadaşlarına, öğrencilerine, Türk halkına bütün bunlarla ışık oldun. Sana her şey için çok teşekkür ediyoruz. Bilgeler ölmez. Var sayalım ölmedin" cümlelerini kullandı. 

"İNADINA SAĞLIK BABACIĞIM"

Usta oyuncunun kızı Müjgan Ferhan Şensoy ise "Ne söylesem eksik kalacak. Size babamı anlatmaya kalkamam. Onu en az benim kadar tanıyorsunuz. Babamı ne kadar sevdiğimden bahsetsem biliyorum ki her biriniz ayrı ve özel olarak benim kadar seviyorsunuz. Küçükken babamın bu kadar sevilen birisi olması, bu sevgiyi paylaşmak zorlardı beni. Onu en çok benim sevdiğimi ispat etmeye uğraşırdım. Birkaç gündür ve şu anda burada dururken bu sevgiyi sizlerle paylaşmak, bu özlemi bölüşmek yüreğimi bir az olsun hafifletiyor. Bir insanın kendini, tüm benliğini ve sahiciliğiyle gerçekleştirmesi ve bundan bir an olsun şüphe duymaması geride kalanlara bıraktığı en büyük öğreti bence. Ölümden hiç korkmadı babam. Yaşamını anlamlı kılmaya kıymet verdi. Sayısız insanın aklına, fikrine ve kalbine ektiklerine bakınca anlıyorum ki hayat tam olarak böyle bir inatla yaşanmalı. Biz ailem ve sevenlerin, bu inadı sürdürüp bizden sonrakilere aktaracağız. İnadına sağlık babacığım" dedi. 

"BABA KIZ AŞKIMIZ ŞİMDİ YILDIZLARI AŞTI"

Oyuncunun diğer kızı Derya Şensoy da babasına yazdığı bir şiiri okudu. Şensoy, "Ben üniversitedeyken biz babamla uzun bir süre ayrı kalmıştık. Ayrı kıtalardaydık. Ona bir şiir yazıp yollamıştım" diyerek o dizeleri okudu: 

"Zamanlardan bir zaman çıksa, gelse

Ben o gün izlemeye doysam seni

Haydi, diyelim dünya tersine dönse

Ve okumaya doysam seni

Hatta haftanın 8. günü

Aklına bile doyarım belki

Ama sana hiçbir zaman doyamam baba...

O da bana şöyle yazmıştı mektubunda: 'Bir baba-kız aşkıdır / Aşar okyanusları, çok yunusları.' Baba-kız aşkımız şimdi okyanusları, çok bulutları ve yıldızları aştı. Seni çok ama çok seviyorum."

"BENİM BABAM DON KİŞOT'MUŞ"

Derya Baykal'ın ilk eşinden olan oğlu Mert Baykal ise “Onu tanıdıkça anladım ki insanın iki tane babası olabilirmiş, dağ gibi iki tane babası olabilirmiş. Ben bugün bir tanesini kaybettim. Anladım ki benim bu babam Don Kişot’muş ve yel değirmenleriyle savaşıyormuş. Güle güle baba" diye konuştu.

"BİZİ BULUŞTURAN HAYATA TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Sanatçının eşi Elif Durdu Şensoy da gözyaşlarına hâkim olamayarak, "İnsan birini kaybedince ona olan sevgisini, aşkını kaybedemiyor. Öyle duruyor bir yerde. İşin en zor tarafı da bu galiba. Hepimiz uzaktan sevmeyi öğrenmek durumundayız. Bu yıl çok fazla kaybettik. Levent Ünsal, Rasim Öztekin, Ferhan… Bizim için çok zor günlerdi ve giderek güçleşiyor. Bizi buluşturan hayata teşekkür etmek istiyorum. Bir gün elbet biz de o meyhaneye gideceğiz" dedi. 

"70 SENEDİR BU ÜLKEYİ DİN BAĞIMLISI HÜKÜMETLER YÖNETİYOR"

Tiyatrocu Cihat Tamer ise Şensoy'un 70 senedir inadına tiyatro yaptığını belirterek şunları söyledi:

"İnsan, doğar, yaşar ve ölür. Ama unutulmayanlar var. Duruşu ile ilkesi ile yazdıkları, oynadıkları ile ülkeye mal olmuş insanlar vardır. Ferhan onlardan biridir. 70 senedir bu ülkeyi din bağımlısı hükümetler yönetiyor. Ama ona rağmen 70 senedir inadına tiyatro yapıyoruz. Ferhan da inadına tiyatro yaptı hep. Ferhan başka bir insandı. Esprisiyle, davranışıyla, yazdıklarıyla, çizdikleriyle... Şimdi o Rasim'ine kavuştu. Münir ağabeyine, Erol ağabeyine, Levent ağabeyine kavuştu. Hep birlikte orada bir meyhanede kafayı çekiyorlardır. Unutulmayacaksın Ferhan."  

"MÜZE GAZHANE'DE ADINI YAŞATMAK İSTERİZ"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da Şensoy'un adını Müze Gazhane'deki tiyatro sahnesine vermek istediklerini açıkladı. İmamoğlu, "Ben İstanbullu olarak, İBB Başkanı olarak İstanbul adına kendisine minnettarım. Teşekkürler büyük usta. Ses Tiyatrosu’nda bu ülkenin kültür sanat hafızasında ne kadar derin izler bıraktığını hatırladık. Bu hafızada her zaman yaşayacak. Şensoy’un değerleri artık bize emanet, ismi de bize emanet. Biz de Kadıköy’de Müze Gazhane’de çok özel bir sahnemiz var, belki orada ismini yaşatmak isteriz. ‘Eğilip bükülme devrinde değiliz, Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak gibi mesuliyetimiz var’ diye hepimize derin bir mesaj da vermiştir. Türk tiyatrosunun omurgalarından biriydi Ferhan Şensoy. Hepimiz hüzünlüyüz ama ismi ve eserleri her zaman yaşayacak" diye konuştu. 

"HEPİMİZ İÇİN ÇOK FARKLI BİR USTAYDI"

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da konuşmasında, "Onu tanıyan herkesin hemfikir olduğu iki önemli konu vardı; biri tiyatro emekçileriyle olan dayanışma ruhu, diğeri sanata olan tutkulu kişiliğiydi. Modern tiyatro ile geleneksel tiyatroyu sentezleyip, yeni bir çağdaş tiyatro anlayışı için çalışan önde gelen isimlerden biriydi. Bu yönüyle de çok farklı bir ustaydı hepimiz için. Bu toprakları ve insanımızı çok sade ve yalın bir dille anlatmayı başaran çok güçlü biriydi ve çok güçlü bir yazım yeteneği vardı. Bu onu her konuda ayrıştırıyordu" cümlelerini kullandı.  

Usta oyuncu Ferhan Şensoy'un cenazesi, Ses Tiyatrosu'ndaki törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na götürüldü. Ferhan Şensoy, burada ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.

Kaynak: anka