Haber: ESRA ALUS - Kamera: ADEM KARABAYIR 

Ulusal Franchising Derneği (UFRAD) Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, dolardaki yükselişin, alışveriş merkezlerinde (AVM) hizmet veren markaları kiralarını ödeyemez hale getirdiğini söyledi. Aydın, AVM yönetimlerine seslenerek, “Evet bir kriz var, bütün dünyada bir kriz var. Tabii ki ülkemiz de bir krizde, bir sıkıntıda. O zaman bu krizi ve bu sıkıntıyı hep birlikte aşmamız gerekir. Hep birlikte fedakârlık yapmamız lazım” dedi.

Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve aynı zamanda UFRAD Başkanı olan Doç. Dr. Mustafa Aydın, Yeni Kapı Avrasya Gösteri Merkezi’nde 25 Kasım’da başlayacak, 28 Kasım’da son bulacak ‘19. Bayim Olur Musun Fuarı’ öncesinde, Türkiye franchising sektöründe yaşanan zorlukları ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Doç. Dr. Mustafa Aydın şunları söyledi:

FRANCHİSİNG KRİZ DÖNEMLERİNDE EN GÜÇLÜ SIĞINMA NOKTASIDIR: “Metaforce iş birliğiyle bu yıl 19. Franchising Fuarı’mızı yapıyoruz. Bu sistem, özellikle kriz dönemlerinde en güçlü sığınma noktasıdır. Çünkü tanınan, bilinen, kendini ispat etmiş olan bir markayla birlikte yola çıkmak, yeni baştan, hiç bilinmeyen bir markayla yola çıkma arasında büyük bir fark göstermektedir. Şemsiyesi altına girmiş olduğunuz marka, kendisini ispat etmiş, ülkesinde, hatta çoğu zaman da yurt dışında tanınmaktadır. Markayı kullananlar, kendisini ispat etmiş bir iş koluyla sektöre girmiş oluyor. Dolayısıyla daha az yatırımla daha az sıkıntıyı göğüsleyerek ilerlemeyi sağlayan bir sistem.

TÜRKİYE’DE 3 BİN 500 MARKA BULUNMAKTA: Türkiye'de şu anda yaklaşık 3 bin 500 marka bulunmakta. Bunların yaklaşık 2 bin 800'ü yerli markamız. 700 uluslararası marka var. ‘Yurt dışında ne kadar Türk markası var’ diye sormak gerekiyor. Şu anda yaklaşık 200 civarında marka, yurt dışında değişik pazarlarda at koşturuyor. Peki yurt içinde 700 marka varsa, yurt dışında 200 Türk markası varsa demek ki bizim 500 markamızı daha yurt dışına göndermemiz lazım. 21. yüzyılda marka olmanız lazım. Marka değilseniz o ürünü, o hizmeti satamazsınız

TÜRKİYE’DE 65 BİN MAĞAZA VAR: Türkiye'de zincir mağaza sisteminde yaklaşık 65 bin mağaza var. Bunun ekonomik hacmi de 50 milyar dolar. Bu markaların ürünlerini tüketicisiyle buluşturuyorlar. 19. Franchising Fuarı kapılarını açacak. Bu fuarlar yatırımcı ile girişimcilerin buluştuğu noktalar. Orada yatırımcı, kendisine yakın, kendi ekonomik gücüne yakın bir hizmeti, bir ürünü, bir şemsiyeyi bularak yoluna devam ediyor.

HERKESİN FEDAKÂRLIK YAPMASI LAZIM: Bugün 50 milyar dolarlık bir sektörden, 60 bin mağazadan ve 3 bin 500 zincir, yani markadan bahsediyorsak muhakkak ki hepimiz, hep birlikte fedakârlık yaparak özveriyi göstermeliyiz. O markaları bir yere getirmemiz lazım. Burada önümüzde bir handikap var.

BİR KISIM AVM'LERİN TALEP ETTİĞİ KİRALAR ÇOK OSTRONOMİK: Tarlayı sulamazsanız ürün yeşermez, çocuğa besinini yeteri kadar vermezseniz çocuk büyümez. Marka da böyle. Markaların büyüdüğü, geliştiği en verimli yerler alışveriş merkezleridir. Maalesef bir kısım alışveriş merkezlerinin müşterisi olan markalardan talep ettiği kiralar çok astronomik. Doların aşırı yükselmesi karşısında bu markalar bulundukları dükkanların kirasını ödeyemez duruma gelmiştir. Bir kısım alışveriş merkezleri, belki hepsini aynı kefe içerisine koyamayız ama bir kısmı, ‘Beni ekonomik kriz, doların yükselişi ilgilendirmez, ben kiramı aynen alırım’ diyerek markaların ve bu mağazaların üzerine gitmektedir. Siz, müşterinizi öldürürseniz AVM'de kimi istihdam edeceksiniz? Kime kiraya vereceksiniz? Bu büyük bir handikap. Onun için bütün AVM sahiplerine sesleniyorum. Evet bir kriz var, bütün dünyada bir kriz var. Tabii ki ülkemiz de bir krizde, bir sıkıntıda. O zaman bu krizi ve bu sıkıntıyı hep birlikte aşmamız gerekir. Hep birlikte fedakârlık yapmamız lazım.

AVM’LERDEN BİR TALEBİMİZ VAR: AVM’ler, bu tutumlarını sürdürürse markalardan yoksun kalır ve müşterini kaybetmiş olurlar. Burada AVM'lerden yine bir talebimiz var. Maalesef bir kısım alışveriş merkezlerimizde, neredeyse kiranın yarısı kadar miktarda da ortak alan gideri alınıyor. Ortak alan giderinin ne olduğu sorularımıza da cevap alamıyoruz. Oysaki şeffaflık, ticaretin en önemli unsurlarından olması lazım. Onun için AVM'ler, mağazalarımızdan, markalarımızdan talep etmiş oldukları ortak gider harcamalarını net ve açık olarak sunmalı.

KRİZDEN HEP BERABER KURTULABİLİRİZ: Hem AVM'lerimizin hem markalarımızın fedakârlık yaparsa ancak bu krizden kurtulabiliriz. Bağımsız bir ekonomi sadece ve sadece markalaşmaktan geçer. Eğer marka değilseniz, sizin bağımsız bir ekonomiyi kurmanız mümkün değildir. 21. yüzyılda ülkelerin istilası, askerler, tanklar ve toplar kanalıyla olmuyor. Ülkelerin istilası markalarla oluyor. Eğer siz markalarınızı bu ülkeye tamamen sokarsanız o ülkenin ekonomisini hem siyasetini hem kültürünü hem moral değerlerini de istila olursunuz. Dünya ekonomisiyle bizim rekabet edebilmemiz için dünya pazarlarında at koşturabilmemiz için, uç beyleri yaratabilmemiz için markaları oluşturmamız, markaları büyütmemiz... Bütün alışveriş merkezlerimize ve marka sahiplerine, bu marka gücünü ve markanın bağımsızlığını hep beraber hayata geçirmeyi ısrarla öneriyorum.”

Kaynak: anka