Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Toprak Bayramı açıklamasında; 30 yılda 4 milyon hektarlık tarım arazisinin kaybedildiğini belirterek, "Her yıl Kıbrıs kadar bir toprağı kaybediyoruz" dedi. 

Türkiye’de, 1945’te Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’nun kabul edildiği 11 Haziran tarihini takip eden pazar günü, her yıl Toprak Bayramı olarak kutlanıyor.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Toprak Bayramı’nın 76’ncı yılı nedeniyle yaptığı açıklamada; her yıl Kıbrıs kadar bir toprağın kaybedildiğini söyledi.

Bayraktar, “Tarım arazilerimiz 27 milyon 856 bin hektar iken son 30 yılda 4 milyon 720 bin hektar azalarak 23 milyon 136 bin hektara gerilemiştir” dedi. Şemsi Bayraktar’ın açıklaması şöyle:

“GIDA KRİZLERİ ULUSAL GÜVENLİK SORUNU OLUŞTURACAK: Yaşadığımız pandemi döneminde dünyada, ülkelerin ihracatlarına kısıtlamalar koyması, paranız olsa bile tarımsal ürünlere ulaşılamaması, yerli ve millî üretimin ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu tüm ülkelere göstermiştir. Bu nedenle, dünyada yaşanacak gıda krizleri birçok ülkede ulusal güvenlik sorunu oluşturacaktır.

TARLADA KAL TÜRKİYE’M: ‘Tarlada Kal Türkiye’m’ sloganı tüm zamanlar için çok daha önemlidir. Herkesin bu gerçeği asla unutmaması gerekir. Toprak yoksa üretim yok, üretim yoksa gıda yoktur, gıda yoksa dışa bağımlılık kaçınılmazdır.

HER YIL KIBRIS KADAR BİR TOPRAĞI KAYBEDİYORUZ: Ülkemiz topraklarının yüzde 63’ünde şiddetli ve çok şiddetli, yüzde 20’sinde orta, yüzde 7’sinde ise hafif derecede erozyon görülmektedir. Topraklarımızın yüzde 90’ında görülen erozyon nedeniyle yılda 1,4 milyar ton toprak kaybedilmektedir. Bu kadar toprak, su ve rüzgâr etkisiyle taşınmaktadır. Yani her yıl Kıbrıs kadar bir toprağı kaybediyoruz. Tarım alanlarının azalması, tarımla uğraşan insanlar geçim sıkıntısı çekmekte ve göçe zorlanmaktadır.

AMAÇ DIŞI KULLANIM NEDENİYLE ARAZİLER ELDEN ÇIKIYOR: Topraklarımızı kaybetme nedenlerimizden biri de amaç dışı kullanımdır. Her yıl binlerce dekar verimli tarım arazisi; konut, sanayi, turizm yapılaşmaları, kara yolu yapımı ve hobi bahçeleri kurulması gibi nedenlerle elden çıkmaktadır. Topraklarımızın yaklaşık yüzde 90’ının organik madde yönünden yetersiz olduğu görülmektedir.

4 MİLYON HEKTAR 30 YILDA KAYBEDİLDİ: Ne yazık ki tarım arazilerimiz 27 milyon 856 bin hektar iken, son 30 yılda 4 milyon 720 bin hektar azalarak 23 milyon 136 bin hektara gerilemiştir. Bu alanlar geri dönüşü olmayan bir şekilde elden çıkmaktadır. Büyük ovaların tarımsal SİT alanı olarak ilan edilmesi çok önemli bir adımdır. Bunu toprağı korumak adına atılmış, hayati öneme sahip bir adım olarak görüyor ve destekliyoruz.

“TOPRAKLARIMIZI KORUMAK İÇİN NELER YAPILMALIDIR?”

İMARA İZİN VERİLMEMELİDİR: Birinci sınıf sulamaya uygun tarım arazilerinin imara açılmasına asla izin verilmemelidir. Turizm, madencilik ve ulaştırma için verimli tarım arazilerimiz kullanılmamalı; meyve ağaçları, zeytinlikler kesilip buralara yazlıklar inşa edilmemelidir. Valilikler ve belediyeler, verimli tarım arazilerinin korunması konusunda çok hassas hareket etmelidir. Toprak Koruma Kurulları verimli arazileri korumak için etkin bir şekilde çalıştırılmalıdır. Çiftçinin tek meslek örgütü olan Ziraat Odaları temsilcilerinin bu kurullarda görev yapması bir zorunluluk olmalı ve bu husus, valilerin takdirine bırakılmamalıdır.

YABANCI ŞİRKETLER ARAZİ TOPLAMAYA BAŞLADI: Yabancı ve yerli şirketler özellikle Trakya Bölgesi’nde arazi toplamaya başladılar. Ülkemizin gıda güvencesini sağlamanın, aile işletmelerinin ayakta kalmasına ve desteklenmesine bağlı olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Atıl durumda bekleyen 2 milyon hektar civarındaki hazine arazisi acil olarak tarımsal üretime kazandırılmalıdır.

KORUMALI TARIM YAYGINLAŞTIRILMALI: Topraklarımızı daha verimli hâle getirmek için modern basınçlı sulama yatırımları hızla tamamlanmalıdır. Çayır, mera, yaylak ve kışlak alanlarda yürütülen tespit, tahdit ve tahsis çalışmaları bir an önce tamamlanmalıdır. Topraktaki organik maddeyi artıran, erozyon etkilerini azaltan, anız yangınlarını önleyen, toprağın su tutma kapasitesini artıran, toprak işleme maliyetlerini yüzde 75 azaltan ‘Korumalı Tarım’, desteklenerek yaygınlaştırılmalıdır.”

Kaynak: anka