FETÖ’nün kumpas davalarında birçok sanığın avukatlığını yapan ve “rüşvet” iddiasıyla tutuklanan Kazım Yiğit Akalın’ın avukatları açıklama yaptı. Açıklamada, “Kendisine yöneltilen suçlamalar ve sabıkalı sözde medya organları tarafından yapılan yayınlar, itibar suikastına dönük hukuka aykırı ve etik değerlerden yoksun bir operasyonun parçasıdır” denildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı operasyon kapsamında 18 Mayıs 2021 tarihinde bir avukat ve 4 polisle gözaltına alınan Avukat Kazım Yiğit Akalın, 20 Mayıs tarihinde tutuklanmıştı. Akalın’ın eşi Deniz Akalın sosyal medyada yaptığı paylaşımda “Sevgili eşim, yoldaşım ve meslektaşım Yiğit aslında neden tutuklandı? Yalanlara karşı gerçeği öğrenmek isteyenler için komplonun içyüzü aşağıdadır” diyerek, Akalın’ın avukatlarının yaptığı yazılı açıklamayı paylaştı. Akalın’ın avukatlarının yaptığı yazılı açıklamada, hakkında FETÖ soruşturması yürütülen iş insanı Şahap Çak’ın oğlu Gökalp Çak’ın avukat Akalın’la ilgili bir “kurgu” düzenlediği ileri sürülerek, Akalın’ın tutuklanmasıyla sonuçlanan olay şöyle anlatıldı:

“Bu kişilerin çok eskiden beri avukatlığını yapan Mehmet Asım İplikçioğlu ile kendi aralarında yaptığı görüşmeleri kaydetmesi ile oluşturulmuş deliller, bu kişiler ile hiçbir zaman bir araya gelmemiş, herhangi bir telefon görüşmesi yapmamış Avukat Kazım Yiğit Akalın'ın tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilmiştir. Bu durumun hukuka aykırılığı ise açıktır. Kaldı ki müvekkilleriyle yaptığı görüşmelerin içeriğini açıkça kabul eden Mehmet Asım İplikçioğlu; aynı suç iddiasıyla, ‘atılı suçun alt ve üst sınırı’ gerekçeleriyle savcılık tarafından adli kontrolle serbest bırakılmıştır. Buna karşın Akalın, aleyhinde hiçbir somut delil olmamasına rağmen, salt sosyal ilişkileri aleyhine yorumlanarak, hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Bu da yaşanan hukuka aykırılığın bir başka somut yansıması olmuştur.  Akalın, meslek hayatı boyunca, hemen her görüşten insanın yargılama süreçlerinde savunmasıyla görev almış, hukuka aykırılıklara karşı mücadelesi tarihte iz bırakmış, başarılı bir hukuk insanıdır. Kendisine yöneltilen suçlamalar ve sabıkalı sözde medya organları tarafından yapılan yayınlar, itibar suikastına dönük hukuka aykırı ve etik değerlerden yoksun bir operasyonun parçasıdır. Bu hukuka aykırı durumu kabul etmiyor ve inandığımız tüm değerlerle reddediyoruz.

“İDDİANAME MAHKEMEYE SUNULMALI”

Bu noktada yargı kurumlarından talebimiz, dosyadaki hukuka aykırı kısıtlama kararının kaldırılması ve delillere ulaşımımızın sağlanmasıdır. Diğer yandan bu dosyada Av. Kazım Yiğit Akalın hakkında, atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından ve tutuklamanın koşulları bulunmadığından, tutuklama kararının kaldırılması ve takipsizlik kararı verilmesi öncelikli olandır. Savcılık bu konuda aksi kanaatte ise, iddianamenin bir an önce yargılamayı yapacak Mahkemeye sunulması ‘lekelenmeme hakkı ve adil yargılanma hakkı’nın bir gereğidir.”

Avukatlar müvekkilleri Akalın’ı şöyle savundu:

“Operasyon, ‘bildiğimiz’ medya organları vasıtasıyla suç yaratılmaya çalışılan bir itibar suikastına dönüştü. Kumpas davalarından alışık olduğumuz şekilde, hakkında hiçbir somut delil olmadan, gece geç saatlerde tutuklanması da bu itibar suikastının bir sonucu oldu.

Gazeteci dahi diyemeyeceğimiz, gazetecilik mesleğinin etik kurallarına uygun hareket etmeyen, hatta geçmişin kötü uygulamalarını çağrıştıran yöntemleri uygulayan ‘sabıkalı medya organları’ yine aynı şeyi yaptı. Akalın hakkında, kaynağı savcılık ithamları olan haberlerde, soruşturmanın gizliliği ihlal edildi. Ama bunun da ötesinde, aşağıda sıralanan nesnel olaylara hiçbir şekilde değinilmedi.

Avukat Kazım Yiğit Akalın, meslek hayatı boyunca, hemen her görüşten insanın yargılama süreçlerinde savunmasıyla görev almış, hukuka aykırılıklara karşı mücadelesi tarihte iz bırakmış, başarılı bir hukuk insanıdır. Kendisine yöneltilen suçlamalar ve sabıkalı sözde medya organları tarafından yapılan yayınlar, itibar suikastına dönük hukuka aykırı ve etik değerlerden yoksun bir operasyonun parçasıdır. Bu hukuka aykırı durumu kabul etmiyor ve inandığımız tüm değerlerle reddediyoruz.”

 

Kaynak: anka