Türkiye Ticaret, Kooperatif, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası (TEZ-KOOP-İŞ), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Gençlik ve Spor Bakanlığı işyerlerinde yetki uyuşmazlığı devam ederken Hak-İş’e bağlı Öz Büro-İş Sendikası’na yetki belgesi vermesini protesto etti. TEZ-KOOP-İŞ, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, uyuşmazlık süreci sonuçlanmadan yasaları açıkça çiğnemiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı suç işlemiştir, hukuku ayaklar altına almıştır” açıklamasını yaptı.

TEZ-KOOP-İŞ, bugün Gençlik ve Spor Bakanlığı işyerlerinde yaşanan yetki uyuşmazlığı devam ederken Hak-İş’e bağlı Öz Büro-İş Sendikası’na yetki belgesi verilmesini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde protesto etti. “Gençlik ve Spor Bakanlığı işyerleri için verdiği haksız-hukuksuz yetkiye hayır” pankartının açıldığı protesto eyleminde, “Haksızlığa boyun eğmeyeceğiz”, “GSB işçisi ikbal kapısı değildir” dövizleri taşınırken; “Haksızlığa geçit vermeyeceğiz”, “Yaşasın onurlu mücadelemiz”, “İşçilerin birliği haksızlığı yenecek”, “Yılgınlık yok, direniş var”, “Hak hukuk adalet, işçilerle gelecek”, “Hukuksuz yetkiyi tanımıyoruz”, “Algılara teslim olmayacağız” sloganları atıldı.

Tez-Koop-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu adına açıklamayı okuyan Genel Örgütlenme Sekreteri Çağdaş Duyar, şöyle dedi:

“Gençlik ve Spor Bakanlığı işyerlerinde 1985 yılından günümüze 37 yıldır toplu iş sözleşmeleri imzalayan ve bu bakanlığın 81 ilinde bulunan yüzlerce işyerinde çalışan tüm işçilerin daha iyi yaşama ve çalışma koşullarına ulaşması için mücadele eden sendikamız, 2020 yılının kasım ayından bugüne giderek yoğunlaşan, sarı sendika işveren iş birliği ile gerçekleştirilen baskılarla ve yasa dışı saldırılarla karşı karşıya bulunmaktadır. Son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yasal sürecin devam etmesine ve sendikamızın ısrarlı uyarılarına, yasal girişim ve tepkilerine rağmen toplu sözleşme yetkisini 23 Mayıs 2022 tarihinde Hak-İş üyesi Öz Büro-İş’e verilmiştir.

Öz Büro-İş’e yetki verilmesinin anlamı kesin olarak şudur: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, uyuşmazlık süreci sonuçlanmadan yasaları açıkça çiğnemiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı suç işlemiştir, hukuku ayaklar altına almıştır.

“TEZ-KOOP-İŞ SENDİKASI’NIN BAŞVURUSUNU NEDEN DİKKATE ALMADINIZ?”

Gençlik ve Spor Bakanlığı işyerlerinde çalışan yaklaşık 17 bin işçinin yüzde 70’i yetki başvurusunun yapıldığı tarihte sendikamız Tez-Koop-İş’e üye iken, Öz Büro-İş adlı sarı sendikanın üye sayısı yalnızca 1749 idi. Üstelik üyelerimize yönelik işveren tarafından yapılan açık ve gizli baskılara, yasa dışı uygulamalara, her türlü tehditlere rağmen… Toplu iş sözleşmesi yetki başvurusu sürecine girildiği aşamada ise Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın tüm hükümleri çiğnenerek Ankara 39. İş Mahkemesi tarafından düzmece bilirkişi raporlarıyla Öz Büro-İş adlı sarı sendikanın yetkili olduğu kararlaştırıldı. Oysa yetki uyuşmazlığı için yerel mahkemeye bilirkişilik yapan üç kişilik heyetten biri, uyuşmazlığın tarafı olan Öz Büro-İş’te yakın zamana kadar avukatlık yapmış biridir. Diğer bilirkişi daha önce sendikamızın şikayeti nedeniyle bilirkişilik yapmasına belirli bir süre kısıtlama getirilen, ceza alan birisidir. Üçüncü bilirkişi ise siyasal iktidar partisinin geçmiş dönem milletvekillerindendir. Buradan yasaların emredici hükümlerine ve uyuşmazlık sürecinin devam etmesine rağmen, yetki aşamasında yaşanan yasa dışı uygulamalar konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na açıkça soruyoruz: Yasal yetki başvuru tarihinde çalışan işçilerin yaklaşık yüzde 70’inin üye olduğu, Gençlik ve Spor Bakanlığı işyerlerinde 1985 yılından bugüne sayısız toplu iş sözleşmesi ve sözleşmeye bağlı protokoller imzalamış Tez-Koop-İş Sendikası’nın başvurusunu neden dikkate almadınız? Yetki başvurusu için son tarihten daha önceki bir tarihi esas alarak yasalara ve yönetmeliklere rağmen yetkiyi Öz Büro-İş’e verilmesini nasıl onayladınız? Yetki uyuşmazlığına karar veren yerel mahkemenin bilirkişi olarak tayin ettiği bilirkişilerin tarafsız olmadığını neden görmediniz, göremediniz? Yerel mahkemenin düzmece bilirkişi raporlarına dayanarak verdiği hukuksuz karara Bakanlık olarak karşı çıktığınızı açıklamanıza rağmen elinizdeki sendikalı üye kayıtlarını dikkate alarak neden yasal sürecin tarafı olmadınız da tam tersine ve uyuşmazlığın çözümünde Öz Büro-İş’e destek oldunuz? Katkı verdiniz? Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından Yargıtay yolu açık olarak verilen kararı hiç görmeyerek çalışan işçilerin birçoğu zorla ve baskıyla üye kaydedilmiş yalnızca 1749 işçiyi temsil eden, Öz Büro-İş’e ‘Temyiz talebinin reddine karar verildiği’ ileri sürülerek 23 Mayıs 2022 tarihinde hukuka aykırı nasıl yetki yazısı yazdınız?

Siz bu tutumunuzla gerçekte Yargıtay’ın vermesi gereken kararın önüne neden geçmeye çalışıyorsunuz? Siz kanun musunuz? Siz mahkeme misiniz? Siz Yargıtay mısınız?

“ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI YASALARA AYKIRI OLARAK ÖZ BÜRO-İŞ’E VERİLEN YETKİ KARARINI DERHAL İPTAL ETMELİ, İŞLENEN SUÇTAN KURTULMALIDIR”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verdiği toplu iş sözleşmesi yetki kararı bir kez daha tekrar ediyoruz. Yanlıdır, hukuk dışıdır, sendikal hak ve özgürlüklere açıkça aykırıdır, hakka, hukuka saldırıdır, Yargıtay süreci tamamlanmadığı için yok hükmündedir. Bir kez daha tekrar ediyoruz: Gençlik ve Spor Bakanlığı yetki sürecinde yaşanan hukuk dışı uygulamalar Anayasamızın ve yasalarımızın sendikal hakları tanımlayan hükümlerine, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne karşı olduğu gibi Uluslararası Çalışma Örgütü’nün ülkemiz tarafından da imzalanan ve sendikal özgürlükleri güvence altında tutan 87 ve 98 sayılı sözleşmelerine tartışmasız biçimde aykırıdır. Çünkü Anayasamıza, yasalara ve uluslararası sözleşmelere göre sendikalara üye olmak yasaların güvencesi altındadır. Bu güvencenin oluşturulmasında ve sürdürülmesinde, kamu makamları, kamu görevlileri hiçbir biçimde engelleyici olamayacağı gibi bir sendikadan başka sendikaya geçişte dolaylı ya da dolaysız biçimde zorlayıcı olamazlar ya da sendikasızlaştırma için baskı oluşturamazlar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yasalara aykırı olarak Öz Büro-İş’e verilen yetki kararını derhal iptal etmeli, işlenen suçtan kurtulmalıdır. Yargı yolu, hukuk yolu kesintiye uğratılmamalıdır. Sendikal hak ve özgürlüklere saygı budur. Hak budur. Hukuk budur. İnsanlık budur.”

 

Kaynak: anka