Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Gümüşhane’de; “Hakimler ve Savcılar Kurumu’nun yapısı değiştirilmelidir. Çünkü kuvvetler ayrılığını tereddütsüz hayata geçirmek zorundayız. Hakimler Kurumu ve Savcılar Kurumu diye ayrı bir kurum yaratılmalı. Hakimler Kurulu’nun başına Yargıtay Başkanı, Savcılar Kurulu’nun başına ise Yargıtay Başsavcısı geçmelidir” açıklamasını yaptı.

TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Gümüşhane'de; basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Feyzioğlu’na; Gümüşhane Baro Başkanı Metin Arslan, Bayburt Baro Başkanı Serkan Pekmezci, Erzurum Baro Başkanı Talat Göğebakan, Ardahan Baro Başkanı Murat Yolcu ile birlikte TBB delegeleri ve baro üyeleri de eşlik etti. Konuşmasında, sekiz yıldır TBB Başkanlığı yaptığını belirten Paylan, şunları söyledi:

“Önümüzdeki birkaç gün içerisinde, CMK tarifesinde de yani barolarımızın vatandaşlara sağladığı ücretsiz avukat tarifesinde de yüzde 30’luk bir artış göreceksiniz. Bu yüzde 30’luk artış yeterli olmayacak. Fakat umuyorum ki çok yakın zamanda, adli yardım ve CMK görevlendirmelerinde KDV’nin de ciddi anlamda düşürüldüğünü hep birlikte yaşayacağız. Bu konudaki Cumhurbaşkanlığı kararnamesi taslağı hazır, sonuna kadar takip ettim.

"SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN BİRBİRİMİZE ATEŞ EDİYORUZ"

“Kuvvetler ayrılığını tereddütsüz hayata geçirmek zorundayız” diyen Feyzioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bana göre Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısı değiştirilmeli. Türkiye Barolar Birliği’nin de zaten yıllardır söylediği budur çünkü kuvvetler ayrılığını tereddütsüz hayata geçirmek zorundayız. Hakimler Kurumu ve Savcılar Kurumu diye ayrı bir kurum yaratılmalı. Hakimler Kurulu’nun başına Yargıtay Başkanı geçmeli. Savcılar Kurulu’nun başına ise Yargıtay Başsavcısı geçmelidir. Meclisimizin çok yüksek bir çoğunlukla seçeceği isimlerle, Yargıtay ve Danıştay genel kurullarımızın seçeceği isimlerle liyakat esaslı doldurulabilir. Her toplumu ilgilendiren soruşturma ve dava bizi tribünlere çıkarıyor ve birbirimize bağırıyoruz. Toplumu ilgilendiren her davada sosyal medya üzerinden birbirimize ateş ediyoruz.

Avukatlar, hakimler, savcılar gerçeğe ulaşmak için yapmak zorunda olduklarını o süreç içerisinde ıslıklar, alkışlar, yuh sesleri arasında adete bir derbi maçı oynanır gibi yürütmek zorunda bırakılıyor. Oysa Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısını tereddüt uyandırmayacak şekilde değiştirirseniz, yargı görevi yapanların en iyi şekilde yetişmesini sağlarsınız."

"AVUKATLIK AKADEMİSİ KURACAĞIZ"

Avukatlık akademisi kuracaklarını belirten Feyzioğlu, şunları söyledi:

“Bu konuyu genel kurul gündemine aldırdım. Meslek içi eğitimimizi, bir üniversite kalitesine yükselteceğiz, üstümüze düşeni yapmak zorundayız. Bütün bunları yapıp, sistemi işletecek aktörler olan hukukçuların kalitesini arttıracağız. Sonra da sisteme dışarıdan hiçbir müdahale yapılmaz hale getirdiğimizde Türkiye’nin adalet yolu tertemiz olacak. Tüm bunlar eğitim esaslı olduğu için, insana yatırım esaslı olduğu için yaklaşık 8 sene gibi bir süre alacak. Bunu da başaracağız çünkü yola çıktık. Biz birbirimizi hayatın içinde tanıdık. Büyük imtihanlardan geçtik. O imtihanlardan da yüzümüzün akıyla çıktık.  Ben buradaki sayın başkanlara bırakın seçimi, canımı emanet ederim ve bir saniye de düşünmem. Biz böyle bir mücadelenin içinden çıktık. O sebeple dönüp de başkanlarıma, ‘siz kimi destekliyorsunuz’ diye sormayı onlara da, kendime de en büyük saygısızlık görürüm. Canları kimi istiyorsa onu desteklerle. Biz bir yol arkadaşıyız. Siyasi duruş noktasına gelince, benim Türkiye Cumhuriyeti Devleti anayasanın ikinci maddesinde tanımlanan kuruluş ilkelerini savunduğumu herkes bilir. Bunda bir milim bunda sapma yoktur. Öte yandan Türkiye Barolar Birliği makamının, siyasi particiliğe karıştırılması kadar yanlış bir şey olamaz. Meslek örgütü eğer bir baroysa veya Türkiye Barolar Birliği ise, siyasi cümle kurmak yerine hukuk devleti ilkesini hayata geçirecek cümleleri kurmak zorundayız.”

Kaynak: anka