SİNAN TARTANOĞLU

Türkiye'nin Tahran Ticaret Müşavirliği, İran'da İbrahim Reisi'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının ardından bir bilgi notu hazırladı. İran'ın ekonomik olarak İslam Devrimi'nden sonraki en zor dönemini yaşadığının belirtildiği bilgi notunda; "Reisi’nin muhafazakârlar ve pragmatistlerden oluşturulmuş̧ bir kabine kurması beklense de müesses nizamın baskısıyla tamamen muhafazakarlardan oluşan bir kabinenin oluşması ve müzakerelere ilişkin olumsuz bir tutumun sergilenmesi olasıdır. Firmalarımızın, İran’ın hızlı bir dönüşüme uğrayabileceğini de göz önünde bulundurarak şimdiden yaptırımların azaldığı bir döneme hazırlık yapmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir" denildi.

İran'da, 18 Haziran'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini muhafazakar aday İbrahim Reisi kazandı. İran'ın ruhani lideri Hamaney'in yakın çevresinden olduğu bilinen Reisi, oyların yaklaşık yüzde 62'sini aldı. Reisi, dört yıl önce yapılan seçimlerde oylarını yüzde 38'ini almıştı. Yeni Cumhurbaşkanı'nın, ağustos ayı başında görevine başlaması bekleniyor.

Tahran Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği, İran’daki seçimin ardından bir bilgi notu hazırladı. 29 Haziran 2021 tarihli bilgi notunda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2015'te aldığı kararla; İran'a yönelik yaptırımların askıya alınması ve kaldırılmasına yönelik takvimi belirlendiği ve İran'ın Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na uymaması halinde yaptırımların yeniden yürürlüğe girmesinin kayıt altına alındığı anımsatıldı. Bilgi notunda, İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Reisi'nin, yaptırımların kaldırılmasına ilişkin müzakerelerdeki olası tutumları değerlendirildi. "ABD Yaptırımlarının İran Ekonomisine Etkisi, Tüm İş Dünyası İçin Kısıtlar ve Fırsatlar" başlıklı bilgi notunda dikkat çeken başlıklar şöyle:

NEREDEYSE TAM BİR EKONOMİK AMBARGO: “Genel olarak belirtmek gerekirse; ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının amacı, İran'a silah ambargosunun yanı sıra neredeyse tam bir ekonomik ambargo uygulamak olmuştur. ABD'nin İran ambargosundaki temel görüş, hükümetin gelirlerinin yüzde 80'ini oluşturan enerji sektörünün ülke içindeki üretim ile yabancı yatırımın hedef alınması ve ülkenin dünya finansal sisteminden dışlanması şeklindedir.

ABD BAŞKANI İSTİSNALAR TANIYABİLİYOR: ABD yaptırımlarına ilişkin unutulmaması gereken nokta, ABD Başkanı tarafından yaptırımlara ilişkin genel, ülkeye özgü ve şirkete özgü istisnalar (waiver) tanınabilmesidir.

İSLAM DEVRİMİ'NDEN SONRAKİ EN ZOR DÖNEM: İran ekonomisi, İslam Devrimi'nden sonraki en zor dönemini yaşamaktadır. Ülkede enflasyon yüzde 40'lar seviyesine yükselmiş, alım gücü önemli oranda azalmış, İran riyali yüzde 70 oranında değer kaybetmiş, büyüme oranları negatif seyretmeye başlamıştır. Dış ticaret hacminin büyük ölçekli daralmasına koronavirüs krizinin etkileri de eklenmiştir.

İRAN EKONOMİSİ KAPALI BİR YAPIDA SÜRDÜRÜLEMEZ: Petrol geliri olmadan İran'ın ülke içindeki üretimini sürdüremez bir noktaya doğru ilerlediği görülmektedir. Yaşanan büyük ölçekli devalüasyona rağmen İran mallarının uluslararası alanda rekabet edememesi ve diğer birçok yapısal sorunlar nedeniyle İran ekonomisinin önümüzdeki dönemde kapalı bir yapıda sürdürülemeyeceği anlaşılmaktadır.

TRUMP DÖNEMİNDEKİ YOĞUN BASKI BİR NEBZE HAFİFLEDİ: ABD Başkanlık seçimlerini Demokratların kazanması neticesinde ABD’nin İran ve bölge politikasında önemli değişimler gerçekleşmektedir. Bununla birlikte Biden hükümetinin İran politikasında tamamen revizyonist bir tutum göstermediği, kimi durumlarda oldukça sert tutumlar sergileyebildiği görülmektedir. Trump dönemindeki yoğun baskının yeni yönetimle bir nebze olsun hafiflediği görülmektedir.

REİSİ'NİN MÜZAKERELERE İLİŞKİN OLUMSUZ BİR TUTUM SERGİLEMESİ OLASI: İran’da göreve başlayacak Reisi hükümetinin müzakerelere ilişkin benimseyeceği tutum, İran ekonomi ve siyasetinde önemli bir yol gösterici olacaktır. Hali hazırda hükümet kurma çalışmalarını sürdüren Reisi’nin muhafazakârlar ve pragmatistlerden oluşturulmuş̧ bir kabine kurması beklense de İran’daki müesses nizamın baskısıyla tamamen muhafazakarlardan oluşan bir kabinenin oluşması ve müzakerelere ilişkin olumsuz bir tutumun sergilenmesi olasıdır.

ÇİN VE RUSYA'NIN ETKİSİNİN ARTMASI BEKLENEBİLİR: Bu durumda İran siyaset, ekonomi ve ticaretinde Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya'nın etkisinin artması beklenebilir. Bununla birlikte her iki ülkenin İran'da kültürel etkisinin zayıf olması, ülke içindeki gerilimleri artırabilir.

YAPTIRIMLARIN AZALDIĞI BİR DÖNEME ŞİMDİDEN HAZIRLIK: Böyle bir ortamda firmalarımızın İran’ın hızlı bir dönüşüme uğrayabileceğini de göz önünde bulundurarak şimdiden yaptırımların azaldığı bir döneme hazırlık yapmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede; İran’ın mevcut rejim altında hiçbir zaman tam liberal politikaları benimsemeyeceği göz önünde bulundurularak, ülkemizdeki başta verimsiz ve rekabet edemeyenler olmak üzere KOBİ’lerin İran’da kontrollü şekilde yatırım yapmasına yönelik çalışmaların, yaptırımların gevşemesi ve/veya kalkması sonrası dönem için ülkemize zaman kazandırıcı rol oynayacağı değerlendirilmektedir."

Kaynak: anka