DİLAN KUTLU

Ulusal Süt Konseyi’nin süt fiyatlarını sabitleyip, prim desteğini 20 kuruşa indirmesi tepkiyle karşılandı. 1 litre sütte, 1 lira 60 kuruş zarar ettikleri belirtilen üreticiler, “Bir kilo sütle bir kilo yem alamıyoruz. Bizleri kesime mecbur bırakmayın” dedi. Uzmanlar ise “Bu alan özel sektörün kar mantığına bırakılmamalı” değerlendirmesini yaptı.

Ulusal Süt Konseyi, 1 Temmuz - 31 Aralık tarihleri arasında üreticiden alınacak sütün fiyatını sabitledi. Buna göre sütün kilosu 3 lira 20 kuruş olacak. Süt prim desteği ise litre başına 40 kuruştan 20 kuruşa kadar indirildi.

Süt üreticileri bu fiyatlara tepki gösterdi. Dövize bağlı olarak sürekli artan yem fiyatları nedeniyle süt - yem paritesinde düşüş yaşandı. Üretici, 1 kilo sattığı süt ile 1,5 kilo yem alamadı. Sütten kazanamayan üreticiler hayvanlarını kesime göndermek zorunda kaldı.

Üreticiler, sektördeki uzmanlar ve siyasetçiler sütteki çıkmazı ANKA Haber Ajansı’na  değerlendirdi.

Konya Konurören Köyü’nde süt ve besicilik yapan Hacı İyilik, “Tarım Bakanı dedi ki, ‘1 litre süt satarsanız 1,5 kilo yem almanız lazım ki bu işten çıkın’ diye. Şu an 1 kilo sütümüz 1 kilo yem almıyor. Süt üreticisi öz sermayesinden harcayarak ayakta durmaya çalışıyor” dedi.

Süt fiyatlarının 3 lira 20 kuruşta sabitlenmesine tepki gösteren Hacı İyilik , “Süte gelen zam yüzde 33, yeme gelen zam yüzde 85. Yeme ayda üç defa zam gelirken süt fiyatını altı ay sabitlemek ne demek? Bizim sütümüzü 3,20’den alacak (satacak) duruma getirdiler bizi. Süt fabrikalarının elindeyiz” dedi.

"BİZLERİ KESİME MECBUR BIRAKMAYIN"

Sütün kilosunun en az 4 lira olması gerektiğini belirten İyilik şunları söyledi:

“Şu an da kesimhanelere gidin birçok üretici arkadaşım, ahırını boşalttı. Hayvanlarını kestiriyor, üretimden çekiliyor. Bizleri kesime mecbur bırakmayın. Sütçü süt üretmek istemiyor. Köyler boşalıyor kimse köyde yaşamak istemiyor.

Bizim sesimizi duyuracak kimse yok, bizi dinleyen yok. ‘Üretmeyin biz dışarıdan getiririz’ diyorlarsa, bunu baştan söylesinler biz uğraşmayalım. Devletimizden beklediğimiz süt fiyatının 4 liraya çıkarılması. Yoksa üretici üretimden çekiliyor bizden söylemesi.”

SUİÇMEZ: ÜRETİCİ 1 KİLO SÜT SATARAK 1 KİLO YEM ALAMIYOR

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise “Dünyadaki temel ölçüt 1 kilo süt satarak, 1,5 kilo yem almak. Ama şu an da bir kilo süt satarak 1 kilo yem alamıyor” diyerek sorunun yemdeki maliyet artışlarından kaynaklandığını vurguladı.

Türkiye’nin yemde yüzde 65 dışarıya bağımlı olduğunu, süt fiyatlarını belirleyen Ulusal Süt Konseyi’nin “sanayiciden yana bir yapı” olduğunu, içerisinde çiftçi örgütlerinin bulunmadığını belirten Suiçmez şunları söyledi:

“Ulusal Süt Konseyi 2 lira 80 kuruş bir tavsiye fiyatı açıklanmıştı. Onu 3 lira 20 kuruşa yükseltti. Devlet prim desteğini de 20 kuruşa indirdi. Süt maliyeti 3 lira 90 kuruşlardaysa; yem de yurtdışına bağlıysa bu durumda yapılması gereken şey yem fiyatlarının arttığı ortamda süt fiyatlarını sabit tutmamak. Biri artarken diğerinin sabitlenmesi. Doğal olarak süt üreticisinin alandan çekilmesi hayvanını kesmesi. Tüketicinin de sütün litresini 4-8 lira arasında daha pahalıya alması demek.”

“ÖZELLEŞTİRİLMESEYDİ BU SORUNLAR YAŞANMAZDI”

1980’li yıllarda tarımsal kamu kurumlarının özelleştirmesinin şu an somut sonuçlarını yaşadığını belirten Suiçmez, şunları söyledi:

“Serbest piyasaya bırakılmış süt sektöründe eğer biz geçmişteki gibi Süt Endüstrisi Kurumu, Et ve Balık Kurumu gibi kurumları ve YEMSAN’ı özelleştirmeseydik bugün yem, süt fiyatlarında bu sorunları yaşamazdık. Bu alan özel sektörün kar mantığına bırakılmamalı. Neoliberal politikalar dediğimiz tarım politikaların sonuçlarını şu an somut olarak yaşıyoruz.”

ULUSAL SÜT KONSEYİ ŞİRKETLERİN HAKİMİYETİNDE

Çiftçi-Sen Genel Sekreteri Adnan Çobanoğlu ise girdi ve yem fiyatlarının artmasına rağmen süt fiyatlarının sabit kalmasını, “Şirketlerinin kontrolüne geçen bir gıda sisteminin göstergeleri” olarak değerlendirdi.

Çobanoğlu, “Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) özelleştirildikten sonra piyasalardaki hayvan yetiştiricileri lehine fiyatları dengeleme unsuru ortadan kalktı. Şirketlerin hakimiyetindeki Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği fiyatlarla şirketler ve süt kooperatifleri, üreticiden süt almaya başladı. Bu da özelleştirmenin önemli zararlarından biri” dedi.

"OTLAK VE MERALAR YASAK"

Sütte yaşanan ikinci bir nedenin ise otlak ve meraların özelleştirilmesi olduğunu değerlendiren Adnan Çobanoğlu şöyle devam etti:

“Özellikle, Büyükşehir Yasası’ndan sonra otlak ve meralara üreticilerin erişimi hayvan yetiştiricilerin erişimi engellendi. Dolayısıyla yemde şirketlere bağlı bir süt endüstrisi oluşmaya başladı. Üreticiler ister istemez şirketlerin ithal ettiği yemleri kullanmak zorunda kaldı. Devlet süt üreticilerine destek vermiyor. Ulusal Süt Konseyi belirlediği fiyatlarla süt alınıyor ki Ulusal Süt Konseyi de şirketlerin hakimiyetindeki bir sistem. Gıda bir kriz yaşanması istenmiyorsa süt üreticileri desteklenmeli otlak ve meralar tekrar eski kimliğine kavuşturulmasıdır.”

SARIBAL: ÖZELLEŞTİRMELER HAYVANCILIĞIN TEMEL SORUNLARINI BÜYÜTTÜ

CHP Tarım Politikalarından sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal ise süt üreticilerinin üretimden çekilmesini şöyle değerlendirdi:

“Devlet yem fabrikalarının özelleştirilmesi, çiftçinin yeme ulaşmada zorluk yaşaması yemin sürekli fiyat almasını sağladı. Et ve Balık Kurumu’nun kapatılarak tüccarın eline bırakılması. Süt Endüstri Kurumu’nun kapatılması sütün şirketlere ve piyasaya kalmış olması. Bunların bütünü hayvancılığın yaşadığı temel sorunların büyümesine neden oldu.

"SÜT ÜRETİCİSİ 1 LİTRE SÜTTE 1,60 KURUŞ ZARAR EDİYOR"

İktidar, sürekli Ulusal Süt Konseyi’ne fiyat aldırdı. 3 Temmuz’dan itibaren devreye giren fiyat 3,20 kuruş süt fiyatı 20 kuruşta prim. Yem fiyatı her gün artmakta. Bir çuval yem 165 lira. Kilosu 3 lira 3 kuruşa denk gelmekte. Süt üreticisinin 1 litre sütte, 1 lira 60 kuruş gibi bir zararı var.

"SÜT HAYVANLARI HIZLI BİR ŞEKİLDE KASAPLARIN ELİNE DÜŞECEK"

Herkes, Kurban Bayramı’nı bekliyor. İstenilen fiyatlar elde edilmezse süt hayvancılığı hızlı bir şekilde kasapların eline düşecek. Süte yılda bir zam geliyor ama yeme her gün zam geliyor. İlk beş ayda balıkçılık dahil tarım alanında 39 milyar ithalat yapmış. Buna karşılık 19 milyar liralık ihracat yapmış. Çok açık bir şekilde ithalatçıyız."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

. Sütçü Hacı İyilik

. ZMO Başkanı Baki Remzi Suiçmez

. Orhan Sarıbal

. Çiftçi-Sen Genel Sekreteri Adnan Çobanoğlu

Kaynak: anka