GÖKHAN TUZLADAN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Edirne’de; “İstanbul ve diğer belediyeleri almamızı hazmedemedi. Hala 31 Mart ve 23 Haziran’ın travmasını üstünden atamadı. Erdoğan, İçişleri Bakanı… Ne yaparsanız yapın, başaramayacaksınız. Siz yalanla, dolanla, kara propaganda ile hareket ediyorsunuz ama, siz belediyelerimizi cezalandırmaya çalışıyorsunuz ama asıl cezalandırmak istediğiniz milletimiz” dedi.

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun; Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Antalya Milletvekili Cavit Arı, Adana Milletvekili Burhanettin Bulut ile birlikte iki gün sürecek temaslar için Edirne’ye geldi. Torun ve CHP Heyeti, CHP Edirne İl Başkanlığı’nda, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, ilçe ve belde belediye başkanları tarafından karşılandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, burada şu açıklamaları yaptı:

“Bir iktidar var. Devletin vatandaşlardan topladığı vergileri, o yediğimiz ekmekten, içtiğimiz sudan alınan vergileri adaletsizce dağıtıyor. Kamu kaynaklarını sadece kendi yakınlarına, Cumhur İttifakı belediyelerine veriyor.

“BÖYLE AYMAZLIK, BÖYLE YÜZSÜZLÜK OLMAZ”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı araç yardımı yapıyor. Yüzde 97’si araç yardımlarının Cumhur İttifakı’na. Yüzde 3’ü sadece diğer partilere. 432 milyon liralık yardım yaptı. Soruyoruz hangi belediyeye ne verdiniz, hangi belediyeye bu yardımları yaptınız? Ama maalesef şu ana kadar bir açıklama alamadık. Milletin parasını, alın terinden ödediği vergilerle oluşan bu kaynağı maalesef açıklamıyorlar. Utanmadan da bunu bir ticari sır gibi ifadelendiriyorlar. Böyle aymazlık böyle bir yüzsüzlük olmaz.

“HAZMEDEMEDİ”

Bizim belediyelerimiz tıkır tıkır çalışıyor, teker teker sorunları da çözüyor ya bu ister istemez Erdoğan’ı da rahatsız ediyor. ‘Acaba bu Millet İttifakı’nın belediyelerine ne yaparım da milletin gözünden düşürürüm’ diye bir çaba içerisinde. Kendisi söylemişti ya ‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alır’ diye; bir türlü İstanbul ve diğer belediyeleri almamızı hazmedemedi. Hala 31 Mart ve 23 Haziran’ın travmasını üstünden atamadı.

“BELEDİYELERİMİZE TETİKÇİ MÜFETTİŞLER GÖNDEREREK…”

Biliyoruz İçişleri Bakanlığı’nda özel bir birimin oluştuğunu ve belediyelerimize tetikçi müfettişler göndererek, ‘ne yapın edin de bu belediyelerden mutlaka bir şey çıkarın, biz bunların üzerine gidelim, vatandaşın gözünden bu belediyeleri düşürelim.’ Yani, ‘Hükümet olarak her türlü engeli koyuyoruz, kamu kaynaklarını kapattık, hiçbir kamu bankası bunlara kredi vermiyor. Biz bakanlıklardan yardım yapmıyoruz. İller Bankası ne teminat ne mektubu hiçbir şey vermiyor. İyi de bu belediyeler nasıl başarılı oluyor, ben bunları bir şekilde itibarsızlaştırmalıyım’ diye çabalıyor.

Erdoğan, İçişleri Bakanı… Edirne’den tekrar sesleniyorum. Ne yaparsanız yapın, başaramayacaksınız. Milletimiz gerçeği gayet iyi biliyor. Siz yalanla, dolanla, kara propaganda ile hareket ediyorsunuz ama, siz belediyelerimizi cezalandırmaya çalışıyorsunuz ama asıl cezalandırmak istediğiniz milletimiz."

“ELİNİZDEN TUTAN MI VAR?”

Vatandaş çarşıda pazarda mağdur. Karakışta yakacağını karşılayabilecek mi, evine ekmek götürebilecek mi? Bunun kaygısı içinde. Siz işi gücü bırakmışsınız, yok efendim ‘belediyeye alınan personel terörist.’ Devletin bütün gücü elinizde, istihbarat elinizde, müfettiş elinizde, Adalet Bakanlığı elinizde. Elinizden tutan mı var?

‘Ekonomide şunu yaptık, bunu yaptık’ diyorlar. 12 – 13 bin dolar olan kişi başına düşen milli geliri şu anda 8 bin 500 dolara kadar düşürdüler. Bu dövizin yükselmesinden önce. Artık yalanın sonu geldi. Artık bunlar zam hükümeti oldular. Sabah kalkıyorlar zam, akşam yatıyorlar zam. Hani gözleri kıpır kıpır eden bir bakan var ya… Her kıpırdadıkça bizim rakamlar artıyor. Bizim cebimizden sürekli paralar çıkıyor, maliyetler artıyor. Onların umurunda mı, bu millet, bu vatandaş? Elektriğe üç kez zam geldi, yüzde 85 tarifeler zamlandı. Doğal gaza 8 kez zam geldi, yüzde 48 zamlandı. Akaryakıta tam 46 kez; el insaf, 46 kez zam geldi. Yani büyük şehirlerde trafik sorununa çözüm buldular, artık kimse otomobiline binip bir yere gidemez hale geldi.

“GÖLGE ETMEYİN”

Bizim belediyelerimize gölge etmeyin, iftira atmayın. Onlar vatandaşlarımızın kara gününde, bu zor gününde yanındalar. Onlar uçak kaçık projelerle uğraşmıyorlar. Onlar her kuruş vergiyi yerinde kullanıyorlar. Vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeye çalışıyorlar.”

Torun ve CHP Heyeti ayrıca; CHP Edirne İl Başkanlığı’nda 123 kişinin partiye katılımı için düzenlenen törene katıldı. Torun, 77 yaşındaki Fatma Kabakçı’ya, rozetini, ellerini öperek taktı. Torun, Kabakçı'ya, “İyi ki varsın. İyi ki buradasın. Bize güç verdin. Allah razı olsun” dedi.

"CHP, KURTARICI PARTİ OLMAK ZORUNDA"

Seyit Torun, burada da şunları söyledi:

“Bize Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi bir ucube sistemi dayattılar. Ve üç yıllık faturası bize yokluk oldu, çaresizlik oldu. O kurucu iradeye layık olmak, onların kurduğu Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak zorundayız. Bu bizim, bu ülkeyi kurtaran. Bu ülkeyi kurtaran Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına olan borcumuzdur. Bu borcu ödemek zorundayız.”

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ise şunları söyledi:

“Bizi en çok suçladıkları şeylerden birisi; ‘siz bayramlarda gidip bir puta tapıyorsunuz, bir beton heykelin önünde anlamsız bir şekilde saygı duruşunda bulunuyorsunuz, betona bakıyorsunuz, selam veriyorsunuz’ diyorlar. Bir söz var; neye baktığınızdan çok, hayata nereden baktığınız önemli. Bakış açınız önemli. Onlar baktığında beton görüyorlar ama biz baktığımızda yedi düvele karşı koyan bir iradeyi görüyoruz.

Biz baktığımızda emperyalistleri topraklardan denize döken Kuva-i Milliye’yi görüyoruz. Biz baktığımızda 1934’te Avrupa’nın birçok ülkesi daha tanımazken kadınlara verilen özgürlükleri seçme seçilme hakkını görüyoruz. Biz onun deniz mavisi gözlerine baktığımızda tam bağımsız Türkiye’yi görüyoruz. Biz onun gözlerine baktığımızda geleceği kuracak olan o gencecik evlatlarımızı torunlarımızı görüyoruz. O yüzden onların nereye baktığı önemli değil, bizim bakarken ne gördüğümüz ne hissettiğimiz önemli."

Kaynak: anka