TBMM Başkanı Mustafa Şentop, bayram namazını Ayasofya Camisi'nde kıldı. Bayram namazının ardından açıklama yapan Şentop, İsrail saldırılarının, Müslümanların bayramını zehir ettiğini söyledi. Şentop, “Tepkimiz, Musevilere, Yahudilere karşı değil, bölgeyi kan gölüne çeviren Siyonist İsrail zihniyetine karşıdır" dedi.

Bayram namazı sonrasında basın açıklaması yapan Şentop, 87 yıl sonra ilk kez Ramazan Bayramı namazını Ayasofya Camisi'nde kıldıklarını söylerken, ‘bu bayramın koronavirüs önlemleri altında son bayram olması’ dileğini paylaştı.

“SIKINTILI SON BAYRAM OLSUN”

Şentop açıklamasında şunları söyledi:

"Bir süredir bayram tadında bayramlar yaşayamıyoruz. En önemli sebebi, bir salgın tehdidi dünyayı kasıp kavuruyor. Bu nedenle kısıtlama altındayız. Bir kapanma döneminde bayramı idrak ediyoruz., Sevdiklerimizle kucaklaşamıyoruz, yakın bayramlaşamıyoruz. Arzu ediyoruz, dua ediyoruz ki bu şekilde sıkıntılı son bayramımız olsun. İnşallah önümüzdeki Kurban bayramını daha önce olduğu gibi sevdiklerimizle, ailemizle, akrabalarımızla, komşularımızla, bir arada kucaklaşarak geçirelim.

“TEPKİMİZ İSRAİL ZİHNİYETİNE KARŞI”

Din kardeşlerimiz baskı zulüm altında yaşıyor, bayrama o şekilde giriyor. Mazlum mağdur din kardeşlerimizin de bayramını tebrik ediyorum. İnşallah bayram onların da kurtulmasına vesile olur. Siyonist İsrail’in Kudüs’te Mescid-i Aksa’da Filistin’de yaşayan kardeşlerimize karşı dozunu artıran zulüm saldırganlık içinde olduğunu her Ramazan maalesef müşahede ediyoruz. Bugünlerde de İsrail’in devam eden zulüm politikası bölgede cereyan ediyor. 

İsrail'in saldırıları bütün İslam dünyasını, 2 milyarı aşkın dünyadaki Müslümanları rencide eden, üzen, tabiri caizse bayramını zehir eden bir durum, bir tablo. Tepkimiz, aslında Musevilere, Yahudilere karşı değil, Siyonist bir amaçla ideolojik olarak hareket eden ve bölgeyi bir kan gölüne, zulüm mekanına çeviren Siyonist Yahudi, İsrail zihniyetine karşıdır.

“FİLİSTİN’İN DE KENDİNİ SAVUNMA HAKKI VAR”

Kudüs ve Mescid-i Aksa'da barış ve huzur sağlanmadığı sürece başta Orta Doğu olmak üzere bütün dünyada barışın tesis edilebilmesi mümkün değil.

Herkes İsrail'in kendini savunma hakkından bahsediyor. Yapılanın bir savunma olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu, ama İsrail'in savunma hakkı varsa, Filistin de bir devlet, Filistin'in de Filistinlilerin de kendini savunma hakkı vardır. Burada konuya adalet, uluslararası hukuk nezdinde bakmak lazım, taraflı olmamak lazım, bu vahşete de bir 'dur' demek lazım.

Başta İslam ülkeleri olmak üzere dünyanın, uluslararası hukuka aykırı bu tutumlar, işgal ve zulüm politikalarına karşı ortak bir tavır alması lazım. İsrail'e arka çıkan ülkeleri, dünyada adalet ve barış, uluslararası hukuk bakımından dürüst ve adaletli davranmaya davet ediyorum.”

 

Kaynak: anka