Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 200 avukat, Şanlıurfa Adliyesi önünde 200 gündür “Adalet Nöbeti” tutan Şenyaşar Ailesi’ne cüppeleri ile destek verdi. ÖHD Başkanı Ali Arslan, “Bu dosya yıllarca süregelen cezasızlık politikasının yansımasıdır. Türkiye’de kamu görevlilerinin kamu gücünü arkasına alarak işledikleri suçlar cezasızlık politikasıyla korunmaktadır" açıklamasını yaptı. Ferit Şenyaşar ise “Kalkanlarla bu suçu kapatamazsınız katliam yapanları koruyamazsınız" dedi.
AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız, 2018’deki genel seçim çalışmaları sırasında korumalarıyla birlikte Şenyaşar Ailesi’nin işlettiği dükkana girmiş; Emine Şenyaşar, dükkanda çıkan kavga ve sonrasında hastanede yaşanan olaylarda eşi ve iki oğlunu kaybetmişti. Emine Şenyaşar, olaydan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar ile birlikte 9 Mart’ta Şanlıurfa Adliyesi önünde adalet nöbeti tutmaya başlamıştı.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 200 avukat, Şanlıurfa Adliyesi önünde 9 Mart’tan bu yana “Adalet Nöbeti” tutan Emine Şenyaşar ile oğlu Ferit Şenyaşar’a destek verdi. Polis, pankartlar ve nöbet sürecinde çekilen fotoğrafları topladı.
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018’de AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınları ile Şenyaşar ailesi arasında yaşanan olayda Emine Şenyaşar, eşi ve iki oğlu, AKP Milletvekili Yıldız’ın abisi Mehmet Yıldız hayatını kaybetmişti. ÖHD Başkanı Ali Arslan şunları söyledi:
“Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Hukuksuzluğun adaletsizliğin devam ettirildiği bu süreçte dayanışma içinde olmak çok değerli ve bir o kadar da umut vericidir. Suruç’ta 2018 seçim sürecinde de AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ailesi ve korumaları ile birlikte Şenyaşar Ailesi’ne ait işyerine saldırısı ile başlayan olay, Suruç Devlet Hastanesi’nde üç kişinin vahşi bir şekilde katledilmesiyle sonuçlanmıştır.
“DOSYADA KISITLILIK KARARI VAR”
“Aradan üç yıl geçmesine rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediği gibi deliller açığa çıkarılmamış dosyaya kısıtlılık kararı getirilmiştir. Adli makamlardan umudunu kesen aile 9 Mart 2021’de dosyada kısıtlılık kararının kaldırılması etkin bir soruşturma yürütülerek faillerin ortaya çıkarılması için adalet nöbetine başlamıştır.
“KAMU GÖREVLİSİNE HAKARET DAVASI AÇILDI”
Emine Şenyaşar'ın katledilen eşi ve çocukları için sürdürdüğü adalet arayışı, aleyhine davaya dönüştü. Şenyaşar'a katliamda sorumluluğu bulunan AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’a hakaret ettiği gerekçesiyle dava açıldı. Hakkında 4 yıla kadar hapis cezası istenen Emine Şenyaşar Urfa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor.
“BU DOSYA CEZASIZLIK POLİTİKASININ YANSIMASIDIR”
Bu dosya yıllarca süregelen cezasızlık politikasının yansımasıdır. Türkiye’de kamu görevlilerinin kamu gücünü arkasına alarak işledikleri suçlar cezasızlık politikasıyla korunmaktadır. Kamu görevlilerinin kimliklerinden dolayı korunduğunu biz faili meçhullerden biliyoruz.
3 yıldır gizlilik kararı olan ve ne aşamada olduğu bilinmeyen bir dosyadan bahsediyoruz. Ailenin adalet talepleri karşısında sessizliğe bürünen adli makamların tavrına karşı adalet nöbetine başlayan Şenyaşar ailesinin talebi hepimizin talebidir.
“ANNE ADLİYE BİNASI ÖNÜNDE TOPRAK EŞELEYEREK ADALET ARADI”
Karşısında muhatap bulamayan bir annenin çıplak elleri ile adliye binası temelindeki toprağı eşeleyerek adaleti araması bir semboldür. Bu sembol adaletsizliğin, hukuksuzluğun, cezasızlık politikasının sembolü olduğu kadar aynı zamanda çarpık ve tıkanmış olan hukuk mekanizmasına rağmen adaletten vazgeçmemenin, direnmenin ve mücadelenin de sembolüdür. Emine annenin sesi olmaya devam edeceğiz. Hukuksuzluğa dur demek, bu zulmü sonlandırmak için bugün cübbelerimizle buradayız.”
"KALKANLARLA BU SUÇU KAPATAMAZSINIZ, KATLİAM YAPANLARI KORUYAMAZSINIZ"
Avukatların açıklamasının ardından Ferit Şenyaşar ise şunları söyledi:
"Nasıl bir adalettir. Bu bir katliam değil mi? Annem hakkında yaktığı ağıtlarda bir cümle, bir kelime bulup kamu memuruna hakaretten dolayı emniyet yetkilileri dava açmış. Bu bir insanlık suçudur. Bunun için insanların, mağdurların şikayet etmesine gerek var mı? Sayın Emniyet Müdürü, sayın Emniyet Müdür yardımcısı, sayın Güvenlik Şube Müdürü, bu bir suç değil mi? Görmüyor musunuz bunu? Kalkanlarla bu suçu kapatamazsınız katliam yapanları koruyamazsınız."
