Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Ülkeyi yönetenlerde ne yazık ki akıl almak gibi bir durum yok. Reislerin akla ihtiyacı olur mu? Siyasetçilerin böyle bir alışkanlıkları var. Allah sanki bunlara her şeyi vermiş. Akıl almayı unutmuş kadroların Türkiye’ye yapacağı iyilik yok. Biz gelirsek üretim yapan sektörlerin ne kadar üretim yaparlarsa ne kadar istihdam sağlarlarsa o oranda vergilerini düşüreceğiz. Yani teşvik edeceğiz. Ne kadar istihdam ne kadar verimlilik, o kadar az vergi” dedi.

Remzi Çayır, bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında konuştu. Çayır, şunları söyledi:

“Türkiye iç güvenliğini sağlamak, yani buradaki yaşamımızı her türlü terör belasından uzak tutmak için dışarda yürütülen bir operasyon var. Bu operasyonun siyaseti yapılamaz. Burada söz konusu vatandır ve Türk milletinin istikbalidir. Dolayısı ile içeriye doğru oluşturulmak istenen koridor doğru bir davranıştır. Bu uğurda şehit düşenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Bu operasyonun Suriye ile sınırlarımızı kapsayacak şekilde genişletilmesi, gelecekte Türkiye’nin elini güçlendirecektir. Hatta göçmenlerin ülkelerine dönüş yolunu bile açabilecek. İçinde bulunmadığımız ve tarafı olmadığımız savaşlar sonucunda ülkemize gelen mülteciler, bir an evvel konuşarak ve bu koridorları da sağlıklı tutarak ülkelerine dönebilirler.

“KONSERLER ERTELENMELİ”

Konserler yapılıyor. Bazı belediyeler, kamu kuruluşları konserler düzenliyor. Kim yaparsa yapsın, insanların biraz duyarlı olması gerekiyor. Şehitlere saygıdan dolayı bu tarz organizasyonları erteleyin. Bunlar mühim konulardır.

“MUHSİN YAZICIOĞLU DAVASININ ÜSTÜ ÖRTÜLECEK”

Kahramanmaraş’ta Muhsin Yazıcıoğlu’nun mahkemesindeydik. Takibindeydik. 13 yıl önce bıraktığımız yer neresi ise ne yazık ki dava dosyası aynı yerde. ‘Mahkeme var’ deniliyor. Bunların hepsi oyalama. Sonuca yönelik hiçbir eylem yok. Biliyorsunuz iki mahkeme sonuçlandı, ikisinde de ihmali bulunan bazı bürokratlar bir yıl ile cezalandırıldı ve bu da ‘suçu bir daha işleme’ denilerek ertelendi. Peki şu anda görülmekte olunan davanın içeriği ne? Saçma sapan. Böyle konuşunca hemen savcılık, yürümekte olan davaya müdahale ettiğimiz için dava açabiliyorlar. Hiç mühim değil, sorun da yok. Şu anda devam eden davanın başlangıcı da yürütmesi de sonuçları da tam bir fiyasko. Yargılananların şu an bir kısmı FETÖ’den içeride. Esas havacıların sorumluları ortada yok. Sabah başladı mahkeme, öğle kadar dört tane definecinin hezeyanlarını dinledik. Adamlar, Kadirli’de define yaparken yakalanmışlar, oradan gitmişler olayı görmüşler, film seyretmişler, bilmem video seyretmişler. Saçma sapan… Bizi bununla oyaladılar. Davada öğleden sonra, esas havacının, yani helikopterin bakımı üstelenen teknisyenin itiraflarına şahit olduk. İtiraf derken sorulara verilen cevaplarına şahit olduk. En can alıcısı şu: Soru, ‘Helikopter uçarken bakımları yapılmış mıydı?’ Bırakın helikopteri, arabanın dahi bakımını yapmadığınızda trafik polisi sizi trafikten menediyor. Bakım süresi geçmiş bir helikoptere ‘uçuş yapabilir’ diye izin verilmiş. Kim vermiş; devletin yetkilileri vermiş. Uçan kim, esas havacılık. Soruyor, ‘Neden uçtu’ diyor; efendim, ‘Ben raporumu tuttum, pazarlama müdürünün işi o’. Pazarlama müdürü paraya bakarmış, insana bakmazmış. Hayata bakmazmış, para kazanmaya bakarmış. Böyle bir ülkeden insani yaşam, umut çıkar mı? Onun için Muhsin Yazıcıoğlu’nun davasının üstü örtülecek. Vatandaş da biliyor ki Maraş’ta Muhsin Yazıcıoğlu’nun suikast davası görülüyor. Hiç alakası yok. Kahramanmaraş’ta helikopterlerden alet, edevat çalanların hırsızlık davası görülüyor. Koskoca savcılık, delil karatmaktan, delil yok etmekten değil hırsızlıktan dava açıyor. İddianame, bu davanın üstünü kapatmak için açılmış. 

“BU SALTANATI KALDIRACAĞIZ”

Ülkede insanı önceleyen bir anlayışa ihtiyaç var. Bu kadrolar bizim partimizde mevcut. Akıl alan, görüş alışverişinde bulunan bir partiyiz. Akıl almaya ihtiyaç duymuyorsanız sizin bitişinizin işaretidir bu. İnsanlar, akıl alma ihtiyacı duymazlarsa statik hale gelirler. Aşağı doğru kayarlar. Ülkeyi yönetenlerde ne yazık ki akıl almak gibi bir durum yok. Reislerin akla ihtiyacı olur mu? Siyasetçilerin böyle bir alışkanlıkları var. Allah sanki bunlara her şeyi vermiş. Akıl almayı unutmuş kadroların Türkiye’ye yapacağı iyilik yok. Biz gelirsek üretim yapan sektörlerin ne kadar üretim yaparlarsa ne kadar istihdam sağlarlarsa o oranda vergilerini düşüreceğiz. Yani teşvik edeceğiz. Ne kadar istihdam ne kadar verimlilik, o kadar az vergi. İstihdam sağlayanla, üretenle istihdam sağlamayıp üretmeyeni neden bir tutalım. Bu sebeple biz sanayide de tarımda da üretimde de değişim ve dönüşüm sağlayacağız. Her anlamda bir inkılap yapacağız. Anayasa’yı baştan sona değiştireceğiz ve milleti iktidarın efendisi yapacağız. Siyasetçileri de milletin hizmetkarı yapacağız. Bu şekilde dizayn edeceğiz siyaseti. Bu saltanatı kaldıracağız. Kaldırmadan olmaz. Bu sebeple dedik ki ‘milli tarım, milli sanayi, milli üretim’. Bunlarla ilgili projelerimizi açıklayacağız. Yakın bir tarihte kurultayımızı yaptıktan sonra bu ülkede oyun kurucu olacağız. Hesabı Allah’a olan bir hareket kimseden korkmaz. Ezbercilerle bu işler olmaz. İnkılapçılar yapar bunları. Bu milletin buna ihtiyacı var. Köye, kahveye uğruyorum. Millet, bizlerden haberdar olunca elimizi tutacak ve bırakmayacak. Hepinize saygılar sunuyorum. Şehitlerimize rahmet diliyorum. Aklın yolu bir, o da Milli Yol.”

Kaynak: anka