OKTAY YILDIRIM

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, PCR testi zorunluluğunun kaldırılmasına tepki gösterdi. Ceyhan, “Demek ki PCR testlerinin kapasitesinin sonuna gelindi. Yani 'Bundan daha fazla PCR testi yapamıyoruz' diyor devlet. Aylardır söylediğimiz hızlı tanı kitleri de alınamadı. Bu karar kesinlikler bilimsel değil. Bu karar, ‘Omicron yayılsın, binlerce kişi ölsün’ demek” dedi.

Koronavirüs Bilim Kurulu’nun tavsiye kararı doğrultusunda PCR testi zorunluluğu kaldırıldı. Böylece, seyahat, etkinlik, iş yeri ve okullarda PCR testi şartı aranmayacak. 

Alınan bu kararın bilimsel temeli olmadığını savunan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Mehmet Ceyhan, ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Ceyhan, şunları söyledi:

“DÜNYADA BÖYLE BİR KARAR İLK KEZ TÜRKİYE’DE ALINIYOR: Bunun açıklanabilir, bilimsel yolla tartışabilir bir tarafı yok. Çünkü bütün dünyada istisnasız bütün ülkeler ellerinden geldiğince kısıtlama önlemlerini, kişisel önlemleri arttırmaya çalışıyorken benim duyduğum ilk böyle bir karar Türkiye’de alınıyor. Bunun en acı tarafı da bilim insanlarından oluşan Bilim Kurulu’nun kararlarının dikkate alınarak alındığının belirtilmesi. Bundan sonra temaslılara ya da tarama amaçlı sağlıklı kişilere test yapılmayacağı, sadece belirtisi olanlara test yapılacağı açıklandı. Oysa bu belirtiler salgının başında orijinal virüs varken belirlenmişti. Daha çok ağır belirtileri içeriyor. Ama şimdi Omicron daha hafif belirtilerle seyrettiği için şu an ki mevcut test politikasıyla Omicron vakalarının çok azını yakalayabilirsiniz. Bu nitekim hemen görüldü test sayısı üzerinde belirgin bir düşüşü oldu. Bunun sonucunda ortaya çıkacak şey şudur: Bizim vakalarımız 300 binleri geçse bile bu uygulama ile 60 ya da 70 bin tespit edeceğiz, bundan daha fazlasını tespit etmeyeceğiz.

PCR TESTİNİN KAPASİTESİNİN SONUNA GELİNDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM: Alınan bu kararın tek mantıklı yanının şu olduğunu düşünüyorum, artık PCR testlerinin kapasitesinin sonuna gelindi. Yani 'Bundan daha fazla PCR testi yapamıyoruz' diyor devlet. Bunun izah edilecek tek yanının bu olduğunu düşünüyorum. PCR testi öyle istediğimiz gibi arttırabileceğimiz bir test değil bunun bir kapasitesi var. Her laboratuvar bakamaz buna. Buna bakabilecek bir laboratuvar lazım, PCR için kullanılan aletlerle donatılmış olması lazım, PCR’a bakabilecek eğitimli personel lazım. O yüzden dünyada yapılan işlem şudur: Bütün gelişmiş ülkelerde hızlı tanı testleri çok önceden devreye kondu. Bunlar için eğitilmiş eleman gerekmiyor. Kişinin ağzına bir çubuk değdiriyorsunuz 10 ya da 15 dakika içinde kendiniz de görüyorsunuz ve sonucu bildiriyorsunuz. Bu testleri devreye sokmadan zaten bundan daha fazlasını tespit edemeyiz.

BİR HAFTADIR 60 BİN 70 BİN CİVARLARINDA VAKAMIZ VAR BUNUN BÖYLE OLMASI MÜMKÜN DEĞİL: Dikkat ederseniz bir haftadır 60 bin 70 bin civarlarında vakamız var bunun böyle olması mümkün değil. Diğer ülkelerde Omicron’un nasıl seyrettiğine bakarsanız 60 binle başladığı zaman yani iki günde iki katına çıkıyor bu vakalar. Bir haftada bunlar 200 binlere yaklaştılar. Bizim 60 binde 70 binde kalmamız mümkün mü? Test bu kadar yapabildiğimiz için bu kadar bulabiliyoruz.

OMİCRON VARYANTI BÖYLE BIRAKALIM YAYILSIN DİYEBİLECEK BİR VARYANT DEĞİL: Şu an da söylediğimiz şey şu: Omicron varyantı böyle bırakalım yayılsın diyebilecek bir varyant değil. Çünkü her gün yüzlerce insan hayatını kaybediyor. Yoğun bakımlar yatan hasta sayısı iyice artık sonuna doğru geldi, hele poliklinikler, sağlık çalışanlarına öyle bir yük binecek ki bu kararla bununla bir sağlık hizmetinin verilebilmesi çok kolay değil.

BU KARAR 'BIRAKIN OMİCRON YAYILSIN BİNLERCE KİŞİ ÖLSÜN' ANLAMINI TAŞIYOR: Biz Delta varyantını 20 binlerin altına indirememiş bir durumdayken Omicron dalgasına yakalandık. Bizimle birlikte İngiltere ve Rusya da böyleydi. Ama diğer ülkelerde onlar azaltmışlardı. Amerika’da ya da diğer Avrupa ülkeleri ya da Japonya gibi Kore gibi ülkeler azaltmışlardı, binli sayılara inmişti Delta varyantı o zaman yakalandılar onlar Omicron’a. Dolayısıyla vakalarının yüzde 90’ı Omicron onların. Biz öyle değiliz, Delta’da daha az seyreden daha çok ölüme yol açan Delta da dolaşımda şu an. Biz bu önlemleri gevşetirsek, aynı zamanda Delta’da yayılma hızını arttıracak. Bu kararla Omicron ile birlikte Delta da yayılmaya devam edeceği için ölümler artacak. Belki yeni varyantlar ortaya çıkacak. Ya bu karar 'Omicron yayılsın, binlerce kişi ölsün' anlamını taşıyor. Elbette niyet bu değil ama sonuç bu olur.

VAKA SAYILARI KONTROLDEN ÇIKACAK: Bunun sonuçlarının ne kadar ağır olacağını bilemem ama bunun sonunda vaka sayıları kontrolden çıkacak, artacak ama biz bunu az bir kısmını, az bir test yaptığımız için tespit edeceğiz. Artık bundan sonra aşılılarla aşısızları bir araya gelecek. Aşısı olmasına rağmen, o aşılar da yüzde 90 koruyucu olduğu için korunamayan yüzde 10’luk grubu da ateşe atacağız. Aşı olmasına rağmen kişiler hastalanabilecek. Bu kararlarla Türkiye’de insanlara zor aşı yaptırırsınız, zor maske taktırırsınız. Çünkü verilen mesaj şudur halka 'Biz bırakıyoruz, yayılsın.' Bir de arada çıkıp gereksiz yere 'Yok Omicron salgının sonunu getiriyor bilmem ne' gibi söylemlerle, iyice önlemlerin gevşetilmesine yol açan insanlar var. Onların da sözleri bir araya gelince halk artık bundan sonra zor önlem alır.”

Kaynak: anka