Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazetecileri Cemiyeti, Parlamento Muhabirleri Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Haber-Sen’in de aralarında bulunduğu 12 basın meslek örgütü Medya Dayanışma Grubu olarak açıklama yaptı. "Mafya, siyaset ve iş insanı kirlenmesine gazeteci kisvesindeki kişilerin de katıldığı ortaya döküldü. Siyasetle, iş insanlarıyla ve kanun dışı kişilerle içli dışlı ilişkiler, pahalı hediyeler-tatiller, gazeteci maaşıyla edinilemeyecek yaşam tarzları, mal varlıkları ortaya çıktı" denilen açıklamada, cumhuriyet savcıları ve TBMM göreve çağrıldı.

Medya Dayanışma Grubu organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarının ardından basın çalışanlarının da mafya-siyaset-iş insanı tartışmalarında adının geçmesi üzerine ortak bir açıklama yaptı.

"KINAMA DEĞİL HAREKETE GEÇME ZAMANI"

Ortak açıklamada 12 basın meslek örgütü, konunun araştırılması ve soruşturulması için cumhuriyet savcılarına ve TBMM'ye çağrıda bulundu. Türkiye basın tarihinin hiçbir döneminde meslekte bu kadar 'çürümüşlük ve pespayelik' görülmediğinin belirtildiği açıklamada, "Bizler maaşından başka geliri, tazminatından başka sermayesi olmayan gazetecilerin örgütleriyiz. ‘Artık kınama değil, harekete geçme zamanı’ diyerek bir araya geldik ve mesleğimizi çıkarları için kullananlar hakkındaki tüm iddiaları, şaibeleri incelemek için görev üstlendik. Kimse zannetmesin ki gazetecilik sahipsizdir. Mesleğimizin tarih boyunca toplumdan aldığı güvene ve meşruiyete sığınarak kirli çıkar ağları kuranlara ve gazeteciliği kimliksizleştirmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz" denildi.

Basın meslek örgütlerinin açıklaması şöyle:

"Gazetecilik için tarihi önemde ve çok karanlık bir dönemden geçmekteyiz. Mafya, siyaset ve iş insanı kirlenmesine gazeteci kisvesindeki kişilerin de katıldığı ortaya döküldü. Siyasetle, iş insanlarıyla ve kanundışı kişilerle içli dışlı ilişkiler, pahalı hediyeler-tatiller, gazeteci maaşıyla edinilemeyecek yaşam tarzları, mal varlıkları ortaya çıktı. Bunlardan daha da kötü olarak, gazetecilik mesleğini maske olarak kullananların rüşvete aracılığa karıştığı, nüfuz ticareti yaptığı, yargıyı etkilemeye çalıştığı, yasa dışı ilişkileri iş edindiği ortaya saçıldı. Basın tarihimizin hiçbir döneminde bu düzeyde çürümüşlük ve pespayelik görülmemiştir. Bizler maaşından başka geliri, tazminatından başka sermayesi olmayan gazetecilerin örgütleriyiz. ‘Artık kınama değil, harekete geçme zamanı’ diyerek bir araya geldik ve mesleğimizi çıkarları için kullananlar hakkındaki tüm iddiaları, şaibeleri incelemek için görev üstlendik.

"KİMSE ZANNETMESİN Kİ GAZETECİLİK SAHİPSİZDİR"

Kimse zannetmesin ki gazetecilik sahipsizdir. Mesleğimizin tarih boyunca toplumdan aldığı güvene ve meşruiyete sığınarak kirli çıkar ağları kuranlara ve gazeteciliği kimliksizleştirmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz!

Son günlerde adı sıkça skandal açıklamalarla ve savunmalarla gündeme gelen bazı gazeteciler mesleğimizin onurunu ayaklar altına almıştır. Onlar mesleğimizi bir paravan olarak kullananlardır. Oysa gazetecilik kamu yararına ve halk adına yapılan bir iştir. Kamu yararını çıkardığımızda geriye kalan sadece bir maskedir. Basın meslek örgütleri olarak bu maskelerin indirilmesini sağlamak da kurumlara vazifelerini hatırlatmak da görevimizdir.

"GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ"

Cumhuriyet savcılarını ve parlamentoyu göreve çağırıyoruz. Yargı artık üstü örtülemeyecek hale gelen vahim iddiaları etkili bir soruşturma yoluyla netleştirmek zorundadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi demokratik toplum için vazgeçilmez önemdeki basın özgürlüğünü etkileyen boyutlarını da içine alacak şekilde tüm bu iddiaları araştıracak bir komisyon kurmalıdır.

Bazı medya patronlarının hükümetle ilişkili kurmak, bakanlarla ve bürokratlarla yakın olmak için işe aldıkları, yöneticilik verip işlerini takip ettirdikleri sözde gazeteciler mesleğimize kara çalmaktadır. Medya patronları artık bu suça ortak olmaktan vazgeçmek zorundadır.

Birtakım gazeteciler ya da siyasetçiler ortaya çıkanlar hakkında konuşurken 'fazlasını biliyorum ama söylemem' türü sözlerle başkaca iddiaları ima etmektedir. Bunlar açık açık konuşulmadıkça ya çamur atma ya da kirli ilişkilerin gizlenmesi anlamına gelir. Basın meslek örgütleri olarak herkesi bildiklerini açıklamaya çağırıyoruz.

"HEP BİRLİKTE ENGEL OLALIM"

Tarihimiz gazetecilik onuru için işsizliği, aç kalmayı göze alan hatta canını vermekten çekinmeyen meslektaşlarımızla doludur. Onlar tüm toplumun iyiliği için gazetecilikte ısrar ettiler. Bu yüzden onların mirasını yaşatmak aynı zamanda tüm toplumun görevidir. Gazeteciliği ve gazeteleri yeri gelince bir kalkan, yeri gelince bir silah gibi kullanmalarına hep birlikte engel olalım."

Açıklamada imzası bulunan basın meslek örgütleri şöyle:  

-Basın Konseyi

-Çağdaş Gazeteciler Derneği

-Diplomasi Muhabirleri Derneği

-Ekonomi Muhabirleri Derneği

-Gazeteciler Cemiyeti

-Haber-Sen

-İzmir Gazeteciler Cemiyeti

-Parlamento Muhabirleri Derneği

-Türkiye Foto Muhabirleri Derneği

-Türkiye Gazeteciler Sendikası

-Türkiye Haber Kameramanları Derneği

 

Kaynak: anka