CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, "Bizim ciğerimiz yanarken ormanlık arazide yapılaşma yetkisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na verildi. Erdoğan, orman arazilerinin ‘Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri’ adı altında turizm yatırımcılarına açılmasına yol verdi. Koyun can derdinde, kasap et derdinde" dedi.

Aylin Nazlıaka, bugün, yangın bölgesi Manavgat'ta yurttaşlarla buluştu. Temaslarının ardından partisinin Antalya İl Başkanlığı'nda basın açıklaması yapan Nazlıaka, Orman yangınlarının başladığı 28 Temmuz'da Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayınlanan 7334 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ilgili, “Bizim ciğerimiz yanarken ormanlık arazide yapılaşma yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı'na verildi" dedi. Nazlıaka, iktidarı şu sözlerle eleştirdi:

"Erdoğan, orman arazilerinin ‘Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri’ adı altında turizm yatırımcılarına açılmasına yol verdi. Kanuna göre; orman arazileri, Kültür ve Turizm Gelişme Bölgeleri dışında kalsa bile kamu yararı kapsamına alınarak turizm yatırımcılarına açılabilecek. Bu durumda sadece Turizm ve Orman Bakanlığı tasarrufundaki alanlar değil, konumu otel veya turizm tesisi kurmaya uygun olan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Adalet Bakanlığı’na kadarki alanların tasarrufu da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na verilecek. Ayrıca tarım ve hayvancılığın içinde bulunduğu mera, otlak, yayla gibi alanlar da turizm tesisine dönüştürülebilecek. Koyun can derdinde, kasap et derdinde! Bu kanun Anayasamızın 169. maddesine açık bir şekilde aykırıdır. Anayasaya göre orman alanları asla daraltılamaz. Yanan alanlar Anayasamıza göre derhal ağaçlandırılmak suretiyle orman alanına dönüştürülmelidir. Genel Başkanımızın da dediği gibi; her yer yanıp kül olurken onların tek derdi dağı taşı betonlaştırmak. Ama biz CHP olarak buna asla izin vermeyeceğiz."

"YUNANİSTAN, YANGIN SÖNDÜRME MÜCADELESİNDE TÜRKİYE'DEN 75 KAT DAHA ETKİLİ"

Nazlıaka, orman yangınlarına karşı tedbirsiz olunduğunu anlatmak için benzer bitki örtüsüne sahip olan bazı Avrupa ülkelerinden örnekler verdi. Nazlıaka, "Yunanistan'da 38, Fransa’da 26, İspanya’da 17, İtalya’da 19, Türkiye’de ise yalnızca 3 adet yangın söndürme uçağı bulunmaktadır. Yunanistan’da her 100 bin hektara bir uçak düşerken Türkiye’de 7,5 milyon hektara bir uçak düşmektedir. Yani Yunanistan yangın söndürme mücadelesinde Türkiye’den 75 kat daha etkilidir" dedi. 

"YURTTALŞAR, 'ATEŞ SADECE BİR YERDEYDİ, UÇAK OLSAYDI DÖNDÜRÜLÜRDÜ' DEDİLER"

Nazlıaka, yangından etkilenen yurttaşlarla görüşmesindeki izlenimlerini de aktardı. Ziyaret ettiği bir yurttaşın, "Ateş sadece bir yerdeydi, uçak olsaydı söndürülürdü ama uçak gelmediği için yangın büyüdü" dediğini söyledi. Bir diğer yurttaşın ise "Yapacak şey çoktu ama hiçbir şey yapılmadı, hayatım boyunca böyle bir beceriksizlik görmedim, arazözler yangın sırasında gelmedi" sözleriyle sitem ettiğini anlattı.

Nazlıaka, Yaylaalan ve Sırtköy’de, köylülerin en büyük geçim kaynakları olan defne ağaçlarının tamamen yandığını, bu nedenle köylülerin defne üretiminden elde edeceği kazancın yok olduğunu belirterek, yangından zarar gören yerlerin bir an önce afet bölgesi ilan edilmesini istedi. 

"BELEDİYE BAŞKANI GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI"

Nazlıaka, Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen ile de görüştü. Nazlıaka, "Belediye Başkanımız bize yaşananları anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Belediyemiz harıl harıl çalışıyor. Ancak siyasi iktidar tarafından, duyarlı vatandaşlarımızın maddi yardım yapma isteğinin önü kesiliyor" dedi. 

"HALKA ÇAY FIRLATAN DEĞİL, HALKIN DERDİNİ DİNLEYEN LİDERE İHTİYAÇ VAR"

Nazlıaka, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yangın bölgesinde halka çay atmasına da tepki gösterdi ve "Ülkemizin, yanan bölgeleri uçaktan seyreden değil, yangına uçak yollayan bir liderliğe ihtiyacı var. Ülkemizin, halkın üzerine çay fırlatan değil, halkın derdini dert edinen liderliğe ihtiyacı var" diye konuştu.

Kaynak: anka