HABER: ABDULLAH ÇELEBİ - KAMERA: KERİM UĞUR

Milli Mücadele kahramanlarından Mustafa Necati Bey'in adını taşıyan, İzmir'in Konak İlçesi'nde bulunan 92 yıllık Necatibey Ortaokulu'nun yıkımına başlandı. "Eskimeye bağlı yapısal problemler" gerekçe gösterilerek yıkılan okulun bahçesindeki onlarca ağaç da kesildi. Okulun etrafı ise Avrupa Birliği destekli, mülteciler için başlatılan "Kriz Zamanlarında Herkes İçin Eğitim" adlı projenin afişleriyle donatıldı. Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, yıkım kararına karşı dava açtıklarını, mahkeme sonucunun beklenmeden çalışmaların başladığını söyledi. Ortaokulun yanındaki ilkokuldaki öğrencilerin velileri ise kurulmak istenen mülteci okuluna tepki gösterdi.

Milli Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Genel Müdürlüğü, İzmir'in Konak ilçesine bağlı 2. Karantina Mahallesi'nde bulunan 92 yıllık Necatibey Ortaokulu'nun yıkımına karar verdi. "Eskimeye bağlı yapısal problemler" gerekçe gösterilerek yıkım kararı alınan okulun bahçesine ise bugün iş makineleri girdi. Onlarca yıllık sağlıklı ağacın kesilmesi tepki çekti. Okulun çevresi ise Avrupa Birliği destekli, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yürüttüğü, mülteciler için başlatılan "Kriz Zamanlarında Herkes İçin Eğitim" adlı projenin afişleri ile donatıldı.

Milli Mücadele kahramanlarından, Mustafa Kemal Atatürk'ün çalışma arkadaşı, dönemin Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati Bey'in adını taşıyan okulun yıkılacak olması büyük tepki yarattı.

KORUMA KURULU REDDETTİ

Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, tarihi binanın korunması için İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü'ne başvurduklarını ancak "benzerlerinin olduğu" gerekçesiyle olumsuz yanıt aldıklarını belirtti. Kahraman, "Biz de değerlendirilmesi için üst kurula başvurduk. Bununla beraber yürütmenin durdurulması için mahkemeye gittik. Ağaçların kesildiğine dair fotoğraflar geldi. Geciken adalet adalet değildir. Bunun bir örneğini yaşıyoruz burada. Yürütmeyi durdurma kararı gelene kadar binanın yıkılacağı endişesini taşıyoruz. Biraz desteğe ve vicdana ihtiyacımız var" dedi.

"TARİHİ DEĞERLERİMİZİ KORUMALIYIZ"

ANKA Haber Ajansı'na konuşan Kahraman, binanın mimari değeri olduğunu vurgularken şunları söyledi:

"Her ne kadar benzerleri olsa da korunması gerektiğini savunuyoruz. Özgünlükleri var. Özellikle iç mekan kısmı korunmalı. Oxford'taki binaların fotoğraflarına bakarsanız eski mi yeni mi olduğunu anlamak için ağaç boylarına bakmanız gerekir. Gelişmiş ülkelerde bu tip anlayış varken bizdeki yıkıp yeniden yapmak düşüncesinden vazgeçilmeli. Tarihi ve kültürel değerlerimizi korumalıyız. Yerine Avrupa Birliği'nin fonlarıyla yeni bir proje yapılacak. Eğitim hakkı herkesin. Ülkedeki bazı kesimlerin eğitiminin yapılması hedefleniyor. Eğitim hakkı engellenmemeli ancak yöntemleri iyi tartışılmalı. Apar topar değil, ince eleyip sık dokuyarak ötekileştirmeden eğitim ortamı yaratılmalı."

"RESTORE EDİLİP KULLANILABİLİRDİ"

Çevrede oturan yurttaşlar da tarihi binanın yıkılmasına karşı çıkarken, mülteci okulu yapılacak olmasına da tepki gösterdi. Necatibey Ortaokulu'nun boşaltılması ile öğrencilerin bitişiğindeki Necatibey İlkokulu'na aktarıldığını belirten bir yurttaş, "Tarihi bir okul. Restore edilip tekrar kullanıma sunulabilirdi. Maalesef yıkıldı. Ağaçlar da kesildi bugün. İlkokul binasına alındı ortaokul öğrencileri. Sabahçı öğlenci uygulaması getirildi. Çocuğumu akşam 7 buçukta alabiliyorum okuldan. Sıkışık bir şekilde eğitim yürütülüyor" dedi.

"MÜLTECİLER GELİRSE ÇOCUĞUMU GÖNDERMEM"

Yeni okulun göçmenler için hazırlandığını söyleyen Deniz Aytan, "Veli olarak gönlüm razı değil. Ben çocuğumu buradaki ilkokula göndermeyi düşünmüyorum. Okul açılır ve oraya mülteci öğrenciler gelirse ben göndermeyi düşünmüyorum" diye konuştu.

"BİZİM ÇOCUKLAR SIKIŞ TEPİŞ OLACAK"

Anaokulunda torunu olan bir yurttaş ise "Bu okul yabancı uyruklulara yapılacak, ben buna karşıyım. Bizim çocuklar sıkış tepiş olacak. Önce kendi insanımızı, sonra onları düşünelim. Benim torunum eğitimden gereken verimi alamayacak. Oğlum üniversite mezunu ve pandemiden dolayı işten çıktı. Boşanma safhasına geldiler. Bunlar geldiler, maaşlarını bile devlet veriyor. Bizden daha iyi şartlarda yaşıyorlar" dedi.

"ARABAMI SATAR ÖZEL OKULA GÖNDERİRİM"

Başka bir veli Gözde Güler "Benim öğrencim anasınıfında. Oraya Afgan ve Suriyeli göçmenleri verirlerse ben çocuğumu devlet okullarına vermeyi düşünmüyorum. Devlet okulları zaten çok kötü. 60, 65 kişilik sınıflar var. Okul seçerek öğrenci göndermek zorunda kalıyoruz. Biz kendi çocuklarımıza bakamıyoruz, onlarınkine mi bakacağız. Gerekirse arabamı satar, özel okula gönderirim."

 

Kaynak: anka