DİLAN KUTLU

Milli Eğitim Şurası bugün bitti. Şura Genel Kurulu’nda, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in katılımıyla 128 madde oylandı. Şura’da, “okul öncesi eğitimde din ve değerler eğitiminin güçlendirilmesi” maddesi de kabul edildi.

Milli Eğitim Şurası’nın üçüncü ve son gününde, komisyonlarda kabul edilen 124 madde ile genel kurula sunulan 4 yeni önerinin oylaması yapıldı. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, genel kurul sonrası yaptığı açıklamada, 128 maddenin oyçokluğuyla kabul edildiğini söyledi.

Bakan Mahmut Özer, maddelerin oylanmasının ardından Şura üyelerine yönelik yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Şura’da alınan bu kararları Milli Eğitim Bakanı olarak emanet olarak alıyorum. Sizleri temin ederim ki burada alınan kararlar ister oybirliği ile ister oyçokluğu ile olsun birebir takipçisi olacağım ve açık yüreklilikle şunu ifade ediyorum ki her üç ayda bir bunların gerçekleştirme oranlarını, hangi seviyeye geldiğini, sahada hangi etkilere sahip olduğunu çok kapsamlı şekilde sizlerle paylaşacağım."

Genel kurula sunulan ve oyçokluğuyla kabul edilen 4 yeni öneri şunlar:

“Okul öncesi eğitim programlarında din ve değerler eğitiminin güçlendirilmesi. Zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan öğretmenlere destek verilmesi. Öğretmenler ve öğrenciler için teknolojik ürünlerde vergi indirimi, KDV avantajı (tablet, bilgisayar, vb.). İlköğretim kademesinde bağımlılık yapıcı maddelere karşı olan programların güçlendirilmesi.”

Şura’da, "Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği" ana başlığı altında, "Özel eğitim ve rehberlik hizmetlerinin iyileştirilmesi", "temel eğitime erişimin ve eğitimde niteliğin artırılması" ve "eğitim sisteminin kalitesinin izlenmesi" konuları tartışıldı. Fırsat eşitliği komisyonunda görüşülen taslak maddeler ise şöyle:

“5 YAŞ OKULLAŞMA ORANI KISA VADEDE YÜZDE 100'E ULAŞTIRILACAK”

"Beş yaş okullaşma oranının kısa vadede yüzde 100'e ulaştırılması için gerekli fiziki ve beşeri imkanların sağlanmalıdır. 3-4 yaş için de eğitime erişim imkanları artırılmalıdır. Okul öncesi eğitim kurumlarında çocuk gelişim uzmanlarının yanı sıra destek eğitim personeli/usta öğretici, hizmetli istihdam edilmelidir.

Aynı zamanda, dezavantajlı bölgeler ve gruplara yönelik okul öncesi eğitime erişimi kolaylaştırmak için farklı modeller (gezici öğretmen sınıfı, gezici sınıf, taşıma merkezi ana sınıfı, yaz eğitimi, taşımalı eğitim) kullanılmalıdır. Okul öncesi eğitime kazandırılabilecek mekanların olması durumunda taşımalı eğitim yerine yerinde eğitim öncelikli olarak değerlendirilmelidir.

Coğrafi, bölgesel ve sosyoekonomik düzey dikkate alınarak okul öncesi eğitimine yönelik erişim fırsatları artırılmalıdır. Bu konuda aileyi bilgilendirici materyaller ile aile desteklenmelidir.”

“İŞGÜCÜ PİYASASINDA İHTİYAÇ DUYULAN MESLEKİ TEKNİK EĞİTİM PROGRAMLARI DÜZENLENMELİDİR”

"Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” başlığı altında kabul edilen taslak maddeler arasında da “Resmi ve özel tüm mesleki eğitim kurumlarında ulusal ve uluslararası sektörlerin ihtiyacı doğrultusunda programlar açılmalı ve mevcut öğretim programlarının güncellenmesi sağlanmalıdır. İşgücü piyasasında ihtiyaç duyulan becerilere yönelik kısa süreli mesleki teknik eğitim programları düzenlenmelidir” önerisi yer aldı.  

“Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi” ana başlığı altında ise “öğretmen yetiştirilmenin iyileştirilmesi”, “öğretmenlerin mesleki gelişiminin desteklenmesi”, “öğretmenliğin statüsünün artırılması” taslak maddeleri yer aldı. Üzerinde tartışma yürütülerek ekleme veya çıkarma yapılan maddeler de şunlar:

“ÖĞRETMENLİK BİR KARİYER MESLEĞİ OLARAK DÜZENLENMELİDİR”

“Öğretmen mesleki gelişim programları yeniden yapılandırılmalı, kıdem ile ilişkisi kurularak belli kıdem aralıkları için eğitim paketleri oluşturulmalı, zümreler daha işlevli hale getirilmelidir. Adaylık Kaldırma Sınavı kaldırılmalı, öğretmenlerin niteliğini artıracak şekilde gelişim temelli bir yaklaşımla yeniden değerlendirilmelidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmalıdır. Kanun resmi ve tüm özel okullarda çalışan öğretmenleri kapsayacak şekilde düzenlenmelidir. Sözleşmeli öğretmen alımlarında mülakat kaldırılmalıdır. Öğretmenler için ödüllendirme sistemi yeniden düzenlenmelidir. Birinci derece öğretmenler için 3600 ek gösterge verilmedir. Öğretmenlik bir kariyer mesleği olarak düzenlenmelidir.”

Kaynak: anka