DİLAN KUTLU
Manisalı üzüm üreticileri, üzüm bağlarına zarar verdiği için bölgedeki jeotermal enerji santrallerine (JES) karşı çıkarken Manisa Valiliği yeni JES alanları için ihale açtı. İhaleye çıkartılan ‘jeotermal kaynak arama ve işletme ruhsatlı sahaları’, Demirci, Turgutlu, Kula, Salihli, Kula-Kenger, Yunusemre, Alaşehir’de bulunuyor. Salihli Çevre Derneği’nin avukatı Seçil Ege, konuyla ilgili yasal süreç başlatacaklarını açıkladı.
Manisa Valiliği, Resmi Gazete’de bugün yayınlanan kararıyla Demirci, Turgutlu, Kula, Salihli, Kula-Kenger, Yunusemre, Alaşehir’deki jeotermal kaynak arama ve işletme ruhsatlı sahalar için yeni bir ihale yapılacağını duyurdu.
Yeniden ihaleye çıkarılan 7 adet sahada, Türkiye’nin en fazla ihracatı yapılan üzüm bağları bulunuyor. Bölgedeki JES’lerin neden olduğu hava kirliliği nedeniyle yıllardır üzüm bağlarının üzerine asit yağmurları yağıyor. Üreticiler, bu nedenle bağlarının üzerini örtülerle kapatmak zorunda kalıyor.
İhale ile 3 yıl süreli jeotermal kaynak arama ruhsatı verilecek alanların bulunduğu ilçeler arasında, çekirdeksiz sultaniye üzümünün en fazla üretildiği Alaşehir de var. Salihli ve Turgutlu ilçelerinde de sofralık kuru üzüm üretimi yapılıyor.
Bölgedeki üzüm üreticileri, ANKA Haber Ajansı’na daha önce yaptıkları açıklamada, bölgedeki JES’lerden şikayetlerini dile getirmiş, asit yağmurlarından korumak için üzüm bağlarının üzerini örtülerle kapatmak zorunda kaldıkları için maliyetin daha da artmasından yakınmıştı.
"BAKANLIK 2017'DE İŞLETME İZİNLERİNİ YASAKLADI"
Salihli Çevre Derneği'nin avukatı Seçil Ege, ANKA’ya yaptığı açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2017 tarihinde yayımlanan bir genelge ile JES’ler yeraltı sularındaki arsenik oranını yükselttiği gerekçesiyle yeni ruhsat ve işletme izinlerinin yasaklandığını söyledi.
Seçil Ege, “Bugün Manisa Valiliği tarafından yayımlanan bu ilan, halk sağlığına ve kamu yararına aykırı bir işlem. JES’ler bölgenin klimatolojisini değiştiriyor. Kış aylarında havanın ısınmasına yol açtığı için bitkilerin erken filizlenmesine neden oluyor. Bu da tarımsal dona ya da dolu yağışına yol açıyor” diyerek konuyla ilgili yasal süreci başlatacaklarını ifade etti.
